Şavşat Duvar Gazetesi Ekonomi

Yerel Yatırım Önerisi Ya da Ekonomik Güç Birliği

Kenan Öztürk

Binlerce insanın, uzun yıllardır doğduğu yerden uzakta ekonomik nedenlerle zorunlu yerleşimi bir Ekonomist olarak beni düşünmeye zorluyor. Bu zorlama nedeniyledir ki dergide bana ayrılan sayfalarda fazlasıyla yatırım sözcüğü ile karşılaşıyorsunuz. Bu karşılaşma zamanla sıkıcı bir hal alacaktır. Bundan eminim. Ancak sıkıcı da olsa eleştiri ve seçenek oluşturma yolunun her zaman açık olduğu inancıyla konuyu devam ettiriyorum. En azından eleştirdiğim sisteme karşıt düşünce, seçenek ya da görüşler ortaya koymaya çalışıyorum. Bu konuda tüm okuyuculardan ve özellikle de hemşerilerimden anlayış hatta eleştirilerini bekliyorum.

Ulusal, yerel hatta aile düzeyinde ekonomik yaşamı irdelediğimizde yaşama düzeyinin artışının ekonomik ve sosyal kaynakların etkin, verimli ve akılcıl kullanımı ve paylaşımı ile olanaklı olduğunu görürüz: Yaşama düzeyinin artması ekonomik ve sosyal yapının gelişimi ve kendini yenilemesi, üretmesi süreciyle doğrudan ilişkilidir. Bu süreci belirleyen etkenlerin başında ekonomik sistemin niteliği gelir. Sistem, .devletten bireye ekonomik dizgeleri kesintisiz süreç halinde işletir. Karar mekanizmasını oluşturur. Sistemin tekrarını veya yenilenmesini sağlar.

Ekonomilerde genel işleyiş yasaları evrenselleştiği için köşesinden kıyısından onu değiştirmeye çalışmak da giderek zorlaşıyor. Ya bu yapının tam içerisinde gerekli yaşam tarzını benimseyeceksiniz ya da köktenci çözüm arayışları içinde yerinizi alacaksınız. Bu iki anlayış dönemsel gel gitleri de içinde barındırabiliyor. Sistemin genel anlamda devamlılığı uğruna geriye dönüşler veya ileriye adımlar atılabiliyor. Kapitalist ekonomilerde Keynesçi ya da Friedmancı düşüncelerin zaman zaman birbirlerinin yerine geçtikleri gibi.

Ekonomik sistemin canlı işleyişi aşamasında bile karşıt motifler oluşturulabilir. Tekelleşmenin hız kazandığı dönemlerde rekabet yapısını ayakta tutan firmaların varlığı yadsınamaz. Bireyci ekonomik düşünüşün etkin olduğu toplumlarda kolektif mülkiyetin varlığı da yadsınamaz. Ekonomide sermayenin merkezileşmenin yaşandığı ortamlarda merkezden kaçışların başarılı sonuçları da sıkça gözlemlenir. Son zamanlarda yaygınlaşan bölgesel yerel organizasyonların giderek Ulusal Ekonomilerde güç oluşturmaya başladığına tanık olunur.

Yukarıdaki düşüncelerin ışığında şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Artvin potansiyel bir yatırım alanıdır. Potansiyel yatırım gücünü organize edecek ve yeşertecek insan kaynağı da fazlasıyla mevcut. Potansiyel bir yatırım gücünün yatırım ortamının ve insan kaynağının daha önceden saydığımız onca olanaksızlığa rağmen harekete geçirilmesi olanağı da yadsınamaz. Öyleyse eksik nerede? Bu sorunun ilk yanıtı “güç birliği”dir. Gücünü birleştiremeyen hiç bir potansiyel yaşama şansını bulamaz.

Türkiye ekonomisinin son yıllarını kabaca irdelediğimizde, yerel lokomotif güçlerin git gide çoğaldığını görürüz. Gaziantep'in, Denizli'nin, Çorum'un, Manisa'nın, Yozgat'ın oluşturulan güç birliği üzerinde sayılı ekonomik merkezler haline geldiğine tanık oluruz. Bölgesel düzeyde Ege bölgesinin dev ekonomik gücü Ege Giyim Sanayicileri “EGS”nin Türkiye'nin dış satımında, finans kesiminde, üretim alanında en atılımcı kuruluşları arasında yer aldığına hepimiz tanığız. Yerel kaynaklarını iyi saptayan sermaye, yörenin insan potansiyelini son derece güzel organize ederek dev yapılar oluşturabiliyor. İnsan potansiyelinin organizasyonunda en önemli unsur, sermayedarların aynı amaç doğrultusunda organize olmaları ve emek potansiyelini harekete geçirmeleridir.

Özelde Artvin için olayı düşünürsek, Turizm potansiyeli son derece yüksek bir coğrafyada yatırım cazip hale getirilebilir. Yazlık ve kışlık turizme elverişli alanların yatırım teşviki, turizm teşviki kapsamında değerlendirmeye alınıp son derece kârlı yatırımlar gerçekleşebilir.

Doğal ve coğrafi ortamın kullanılır hale getirilmesiyle elverişli tarım ortamı da oluşturulabilir. Bunların etkin bir biçimde sulama amaçlı, enerjiye dönüştürülebilme amaçlı kullanımı;. meyve, sebze ve tarımsal nitelikli diğer ürünlerin üretimini arttırır. Hayvancılığı canlandırır. Otlak ve meraların ıslahı, teknik ve tarımsal amaçlı arazi ıslahı, sulanabilir alanların çoğaltılması,' yem ve tahıl üretiminin arttırılması et ve süte dayalı sanayileşmeye ön ayak oluşturabilir. Yaylaların hayvancılık ve yaz turizmine yönelik ıslahı hem döviz kazandırıcı hem de ekonomik canlılığı arttırıcı etkisi yönünden önemli bir kazanım olabilir.

Madenlerin ve yeraltı kaynaklarının doğal ortamı tahrip etmeden sanayi amaçlı kullanımı sağlanabilir. Sahil kesimlerinde çay üretiminin ve ikame tarımsal ürün üretim alanlarının yeniden gözden geçirilmesi bir değer oluşturabilir. Sınır ticaretinin bölge olanaklarını da kapsayıcı bir biçimde organizasyonu sağlanabilir. Tarımsal alanda tohum ıslahı, ilaçlama, teknik ziraat olanaklarından yararlanma gibi yöntemlerle üretim artışı sağlanıp, konservecilik, dondurulmuş meyve ve sebzecilik, türünde sanayiler organize edilebilir. Tarımsal ürün pazarı, Kars, Ardahan, Erzurum, Rize ve diğer komşu illeri kapsayacak şekilde genişletilebilir.

Sayılan etkinlik biçimleri sağlıklı bir planlama, sağlıklı bir fizibilite ve her biri için sağlıklı bir proje değerlendirme ile realize edilebilir. Yeter ki Artvinli sermayedarlar güç birliği oluşturabilsin. Ben Artvinli zenginlere, sermayedarlara öneriyorum. Artvin'e hiç olmazsa yatırımlarınızın bir kısmını koyun. Onun arkasından Meclis'e yüklenin teşvik önlemleri konusunda hükümeti zorlayın. İnsan kaynağı olarak gerekli katkıyı sunmak ve yardımcı olmak ise hepimizin boynunun borcu.

Saygıyla ve dostlukla..

Bu İçerik 1651 Kez Görüntülendi

Ekonomi Üye Listesi