Şavşat Duvar Gazetesi Kültür ve Sanat

Güz Yangını

Nurşen Kumaş

Sarı; hüzün, özlem ve ayrılık rengidir. Yeşile gazel değmeğe görsün ,sonbahar saklanmış köşesinden aniden baş gösterir. Evlerdeki cıvıltıyı, gürültüyü keser derinden. Gurbetin ilk kapısı, nasırlı ellerin böğürde bağlı kaldığı ,acı ve hüzün mevsimidir;kısaca sonbahar bizim toprağın insanı için ayrılıkla eşdeğerdir. Ağustos sonuyla köyler de bu hüzünlü atmosfere uyum sağlar. Bütün zor işler bu döneme kadar bitirilmeye çalışılır,belki de gidenlerin vicdan rahatlatma uğraşılarıdır bunlar. İzin bitmeden babaya, anaya iş bırakılmamalı diye düşünülür, tüm gücüyle çalışılır.

Sayılı günler çabucak geçip,ayrılık ince ve keskin bir tonda çalmaya başlar. Son sevilen yemekleri, kahvaltıları hazırlama telaşına düşer ana yüreği. mısır unu elerken akan göz yaşları ayrılığın ilk ipucunu verir küçük torununa. Nenesinin neye ağladığını bilmese de, etkilenir ezgi şeklindeki ağlamalardan. Ayrılık öncesinin son birkaç gün, anaları bir telaş kaplar. Tüm güçleriyle çocukları için bir şeyler hazırlarlar. Elleri terazi gibi hassas hareket edip oğlanla kıza eşit paylaştırır her şeyi. Besmeleyle konulan her eşya ‘Allah hayırlısıyla yenirsinle” kolide yerini alır. Peynirler, yağlar, süzmeler, meyveler , sebzeler sözsüz uzun hava ezgisiyle kolidedirler artık. İmkanı olsa koliyi ayağıyla tekmeleyip doldursa, tıka basa. Ağıt yakmaya başlamıştır ana yüreği, zaman göz yaşıyla uyumlu işlemeye başlar. Bu yürekler nasılda dayanmıştı bunca ayrılığa, akan göz yaşlarından nice Çoruhlar oluşturulmuştur içlerde.

Torunların kıyafetleri koyulurken son bavullara asıl sızı o zaman düşer yüreklere. Cıvıl cıvıl sesler kesilecek, kim dede, nene diye bağıracaktı, kim şebeklik yapıp onları güldürecekti? Kim? Kim? Bir ay boyunca ne kadarda mutluydular. Kahkaha sesleri ‘goş odunundan” geri dönerken mutluluğun bu kadar erken biteceğini kimse düşünmüyordu.

Geldi geçti sayılı günler, güz yangını horlu ateşiyle yaşlı yürekleri dağlamaya başladı. Sabahın köründe uyandı ev halkı, hoş ana sabaha kadar uyuyamamıştı iç yangınından . Süt, yumurta bir de peynir eritildi. kimsenin yüreği kaldırmasa da sabahın köründe yağlı peynir eritmesini ana zorlamasıyla yenilecekti. Bulanan midelere aldırış etmeden sofraya oturuldu. torun bütün şebekliğini yitirmiş asabi bir hal almıştı. Sabahın köründe zorla uyandılırmayı kavrayamamıştı. (Hoş sabah erkenden köy servisinin ilçeye gitmesinin nedenini daha kimselerde kavramış değil ya)

Analar gözyaşlarıyla kendi acılarını hafifletirken, babalar kaskatı kesilirdi. Dağlanırdı yürekleri ama ‘erkek adam” yaşlara teslim olamazdı, içlerine akıtırlardı birikmiş ayrılık zehirlerini. Eşyalar evden dışarı çıkarılırdı, korna sesiyle geri sayım sonuna yaklaşılırdı. Arabanın üstüne eşyalar yüklenirdi. Hiç bir zaman bagajlarda yer olmamasına rağmen kimsenin eşyası da geri kalmazdı, ana yüreği kadar genişti arabaların bagajları…

Sesiz çığlıklar atık sesli feryatlara dönüşür, ”Hakkınızı helal edin” sözcükleri gidenlere indirilen son darbe olurdu. Torun bağra bir bastırılır, bırakmak istenmez, Şoförün ‘de yeter, geç kaldık” demesiyle ayrılık acısı en keskin sancısını indirirdi ana yüreğine. Minibüsün kapısı kapatılır kapatılmaz özlem en doruğuna çıkardı birden. Sanki hiç gelinmemiş, hiç görülmemişti. Bir mucize olsa da kapanan kapı açılsın beklentisindeyken, son kornayla tekerlekler ayrılığa, sarı sonbahara, güz yangınına doğru yol alırdı.

İşte gidiyorum çeşm-i siyahım
Önümüze dağlar sıralansa da
Sermayem derdimdir servetim ahım
Karardıkça bahtım karalansa da…

Gidenler gitmiştir artık, hayat her şeye rağmen devam edecektir. uzun,yapayalnız onbir ay onları bekleyecektir. Gerçekle yüzleşmek için bir an önce eve geri gidilmelidir. Gidenlerden geriye kalan her şey, kalanları çok üzer. Teki unutulmuş torun çorabı, oğlanın tişörtü, kızın pilaçları, gelinin oyalı yazması… Sarılıp sarılıp koklamak, ağlamak için özenle saklanacaklardır ananın baş köşesinde.

Taşımaz bedenim hazan yükünü
Evlatla başladı yaprak dökümü
Biraz kulak ver de dinle öykümü
Sen benim başıma belasın gurbet.

Sevgilerle NURŞEN KUMAŞ FRANSA

Bu İçerik 1085 Kez Görüntülendi

Kültür ve Sanat Üye Listesi