1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GUNU'NDE SAVAŞA HAYIR ÇAĞRISI: Tezkereye hayır, barışa evet Metni büyültün Metni küçültün
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yayınlanan mesajlarda özellikle Lübnan'a asker gönderilmemesi yönünde çağrılarda bulunuldu. 5 Eylül Salı günü Ankara'da düzenlenecek olan düzenlenecek mitingte tüm savaşa karşı olanların seslerini yükseltmeleri istenilen açıklamalarda
AKP Hükümeti'nin asker gönderme konusundaki yaklaşımı bir kez daha protesto edildi.
KOZANOĞLU: TEZKEREYE DUR DİYELİM
ÖDP Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu, Hükümet'in Lübnan'a asker göndermesine ilişkin tezkereye dur demek için, solun, sosyalistlerin, an-emperyalistlerin, barışseverlerin 5 Eylül Salı günü Ankara'da olmalarını istedi. Kozanoğlu, "ABD-İsrail-AKP'nin politikalarına karşı güçlü bir sesi yükseltmek için herkesi Ankara'ya davet ediyoruz" dedi.
1 Eylül Dünya Barış Günü'ne yine savaş ve çatışmalarla girildiğini belirten Kozanoğlu, "AKP Hükümeti 1 Mart'ta başaramadığını 5 Eylül'de başarmak istiyor. Lübnan'a Barış Gücü adı altında asker göndermeye çalışıyor. Barış Gücü adıyla oluşturulan bu güç aslında ABD desteğiyle Lübnan'a saldıran, Lübnan'ı yakıp yıkan ama amacına ulaşamayan İsrail'in yapamadığını yapmaya çalışacak olan bir işgal gücü, ABD ve İsrail çıkarlarını koruma gücü olacaktır" dedi.
Kozanoğlu, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün İsrail ile Lübnan'ı ayıran Mavi Hat'tın iki yanında değil de sadece Lübnan topraklarında konuşlandırılması düşünülmekte ve Hiz-bullah'ın silahsızlandırılması amaçlanmaktadır. BM'nin 1071 sayılı kararı Hizbullah'ı saldırgan güç olarak göstermektedir. Ortadoğu'daki asıl saldırgan güç ABD, İngiltere ve onun desteklediği İsrail'dir. İsrail'in saldırganlığını durdurmayacak hiçbir gücün inandırıcılığı ve caydırıcılığı olamaz."
Başbakan Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı ve 2007 genel seçimleri öncesi iktidarı koruma kaygısıyla emperyalist politikalara daha fazla bel bağladığını belirten Kozanoğlu, bu politikaların Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürüklediğini sözlerine ekledi.
ÇEVRE MÜHENDİSLERİ LANETLEDİ
TMMOB'a bağlı Çevre Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Burçak Karaman Uysal, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde dünya halklarının buluşarak "savaşa hayır" demesi gerektiğini söyledi. Uysal " Savaş, bir yıkım ve yok oluştur. Savaş, bir insanlık ayıbıdır. Savaş aynı zamanda çevre felaketidir" dedi.
Dünya Barış Günü'nün bu yıl da savaşın gölgesinde kaldığına değinen Uysal şunları kaydetti: "Savaşın yıktığı, yok ettiği yerleşim yerleri, sanayi tesisleri, savaşta kullanılan silah ve bombalar, insani yıkımın yanında ekosistemde de ciddi bir kirliliğe neden oluyor. İnsanlığın birbirlerini egemenlik altına alma mücadelesi dünyanın ve insanlığın geleceğini tehdit ediyor."
İsrail'in, Lübnan ve Filistin'e yönelik saldırılarını kınayan Uysal, yüzlerce insanın saldırılar sonucu yaşamını yitirmesinin insanlık suçu olduğunu kaydetti. Açıklamasında Lübnan'a asker gönderilmesi kararını da eleştiren Uysal, hükümeti gelecek kuşakları düşünen bir karar almaya çağırdı. Uysal, "Çocuklarımıza onurlu bir gelecek ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için; Türkiye'yi, bir insanlık ayıbı ve ekolojik yıkım olan savaşlara ortak etmek isteyen her türlü anlayışla mücadele edeceğimizi belirtiyor, Lübnan'a asker göndererek savaşa ortak olma hazırlığı yapan hükümeti, çevre ve altyapı yatırımları yaparak, doğal afetlere hazırlık yaparak ülkesine ve ülke insanına hizmet etmeye davet ediyoruz" dedi.
İEF'DEN BARIŞ ÇAĞRISI
Kapılarını bugün 75. kez açacak olan İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) öncesinde, 12 Eylül darbesi sonrası Barış Derneği davasından yargılananların da katıldığı "İEF'den Barış Çağrısı" adlı bir etkinlik düzenlendi. Eticinlikte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İEF'nin 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde açılmasının anlamlı olduğunu vurgulayarak, "12 Eylül'de, demokrasinin tatil edildiği dönemde, demokrasiye sahip çıkma mesajı veren Barış Derneği üyelerine teşekkür ediyorum" dedi.
Yaşam hakkının en kutsal insan hakkı olduğunu dile getiren Barış Derneği davası sanıklarından Ergün Elgin, "Barış mücadelesinde başarı kazanabilmek için emperyalizme, faşizme, şovenizme ve kışkırtıcılığa karşı savaşmak gerekir" dedi.
CHP İzmir Milletvekili ve aynı zamanda Barış Derneği davası sanığı olan Kemal Anadol ise Türkiye, Ortadoğu ve dünyanın barışa en fazla ihtiyaç duyduğu bir zamanda İEF'nin barış temasına ağırlık vermesinin önemli olduğunu söyledi. Barışın sağlanması için halkların direnmesi ve barış kararlılığını göstermesi gerektiğini belirten Anadol, "Salı günü mecliste Lübnan'a asker gönderme tezkeresi görüşülecek. 1 Mart tezkeresi reddedildi çok olmadı ancak toplumda bellek noksanlığı olduğu kesin. O zaman CHP ve bir grup AKP'li olmasaydı Türkiye bugün çok kötü durumda olacaktı. En az 80 bin ABD askeri Türkiye topraklarında konuşlanacaktı. 1 Mart'ta tek bir oyla Türkiye'nin kaderi değişti. Savaşa karşı olan herkesin Lübnan'a asker gönderilmesine karşı 5 Eylül'de sesini yükseltmesi gerekir" dedi. Etkinliğin bir diğer katılımcısı olan Gazeteci Ali Sirmen de "Lübnan'a gidecek Barış Gücü'nün ne kadar barış ne kadar savaş gücü olacağını zaman gösterecek" dedi.
"Lübnan'a gidecek Barış Gücü, aslında savaş gücüdür" diyen Barış Derneği davasının sanıklarından Öğretim Üyesi Gencay Şayian ise hiçbir iktidarın ABD'ye 1 Mart'tan sonra ikinci kez hayır demeye cesaret edemeyeceğini iddia etti.
'DÜNYANIN BARIŞA İHTİYACI VAR'
Askerin Lübnan'a Barış Gücü adı altında gönderilmesinin arkasında Savaş Gücü olacağına işaret eden İskenderun Cumhuriyet ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü yaptığı açıklamada AKP'nin emperyalizmin çıkarlarına değil, Atatürk ilke ve devrimlerini yaşama geçirmek için gayret göstermeye çağırdı. Platformun açıklamasında, "1 Eylül Dünya Barış Günü'nde tüm halkımızı, AKP hükümetinin Lübnan'a asker gönderme kararına şiddetle karşı çıkmaya, Demokrasi, Cumhuriyet, Laiklik ve Barışa sahip çıkmaya çağırıyoruz" denildi. Serpil Korkmaz - Erkan Çınar - Çilem Kaya
» Kadınlar savaş istemiyor
AKP Hükümeti'nin Lübnan'a asker gönderme kararını 'Ortadoğu'daki kirli savaş'a katılmak' olarak niteleyen çeşitli örgütlerden kadınlar ne kendi çocuklarını ne de başkalarının çocuklarının savaşa katılmasını istemediklerini açıkladı. Yüksel Caddesi'ndeki insan Hakları Anıtı'nın önünde toplanan kadınlar, oluşturdukları barış zinciri ile Sakarya Caddesi'ne yürüdü. "Çıkarsa tezkere Tayyip gitsin askere", "Lübnan'a gitme kardeş kanı dökme", "Kadınlar savaş istemiyor" sloganlarının atıldığı eyleme, Halkevci Kadınlar, Ankara 78'li Kadınlar, Pir Sultan Abdal Derneği, 2 Temmuz Pir Sultan Abdal Vakfı, CHP'li Kadınlar, DSP'li Kadınlar, Yurtsever Cephe Ankara Emekçi Kadınlar inisiyatifi ve Öğrenci Kolektifleri destek verdi. Birgün
»İHD'de barışa nöbet tutuyorlar
İNSAN hakları savunucuları, insan Hakları Derneği'nin (İHD) 34 şubesi ve genel merkezinde "Barış Nöbeti" tutmaya başladı. Aydın, sanatçı ve kitle örgütü temsilcilerinin katıldığı etkinlikte Lübnan ve Filistin'in israil tarafından saldırıya uğramasına dikkat çekildi. Lübnan'a asker gönderme kararının tek başına Ortadoğu' ya barışı götürmeye yetmeyeceğini belirten insan hakları savunucuları, Ortadoğu halklarının eşit ve özgür bir biçimde yaşamalarının koşullarının yaratılmasını istedi. Kürt sorununa da dikkat çekilen etkinlikte, barışın Kürt-Türk ayrımı olmaksızın bütün toplumun ihtiyacı ve hakkı olduğu belirtilerek, silahların susması talep edildi, şiddet ve savaşta ısrar edenlere ise demokrasi ve diyalog çağrısı yapıldı. Barış defterlerinin açıldığı ve barış konulu düşüncelerin kaleme alındığı "Barış Nöbeti" bugün sona erecek. İHD'nin "1 Eylül Dünya Barış Günü" etkinlikleri 'Barış Nöbeti' ile sınırlı kalmayacak. İHD'liler ayrıca şubelerinin bulunduğu her yerde kitle örgütlerinin katılımı ile basın açıklamaları yapacak, çeşitli kentlerde düzenlenecek mitinglere destek verecek. İHD, geleneksel hale getirdiği "Ege'de Barış" isimli etkinliği de gerçekleştirerek, Çanakkale'de Yunanistan'dan gelecek kitle örgütü temsilcileriyle bir etkinlik düzenleyecek.
»'Barış gücü'ne karşı imza standı
TÜRKIYE'nin Lübnan'a 'barış gücü' adı altında asker gönderme kararını protesto eden Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) üyeleri, Taksim ve Kadıköy Meydanı'nda imza standları açtı. ESP bayrakları ve" İsrail askeri olmayacağız", "Kahrolsun ABD, İşbirlikçi MGK" sloganları eşliğinde Taksim PTT önünde toplanan grup adına açıklama yapan Zehra Aydemir, "Türkiye- israil- ABD Askeri Stratejik işbirliği Anlaşması'nın hemen iptal edilmesini, Siyonist ve gayri meşru İsrail devletiyle tüm ilişkilerin kesilmesini istiyoruz" dedi.
(Aysel Kılıç Bir gün gaztesinden alıntıdır)