Son zamanlarda sıkça duyduğumuz bir cümle oldu artık . Bilgi kirliği! Medya ya bakıyoruz, dün manşet haber olarak yayınladığı bir olayı ertesi günü kendisi yalanlayarak ”iyi ki doğru değilmiş” diyerek pişkin bir tavır sergiliyor.İnsanları kandırmak, birilerinin hayatıyla oynamak bu kadar basitleşti mi? diye düşünmeden edemiyor insan.

Yalan haber, kime neye inanacağını şaşırttı insanımızı. Haberlerin bir çoğu masa başında hazırlanıyor izlenimi veriyor, haberden çok senaryo gibi. Hepsi birer senarist olmuş, ülkem üzerine senaryolar yazıyorlar.

Belki de ‘çamur at, izi kalsın” düşüncesiyle yapılıyor bir çok şey. Adalette çoğu kez gecikiyor. Böyle olunca da, o iz kişiyi ömür boyu yakıp kavuruyor.

Bizler eğer daha duyarlı olurda bu yalan haberlere prim vermezsek ‘ sana biri bir haber ulaştırdığında , hemen karar verme, doğruluğunu araştır, yoksa sonra mahcup olursun!” düsturunu benimsersek, ne biz nede başkası zarar görmeyecektir.

İnternet te yazılan veya Tv de yada gazetede çıkan haberlere güven en alt seviyeye inmiştir diye düşünüyorum, kendini yalanlayan iletişim aracına nasıl güvenirsiniz ki!.

Demeye çalıştığım, duyduğumuz bir olayı sonunu beklemeden hemen yargıya varmayalım. Resmin tamamını görmeden bumerengi anlayamazsınız.Resme bütün olarak bakmaya çalışalım.

Daha güzel, yalansız, dolansız, bir dünya özlemizdir!.