Küreselleşmenin fikir babalarından John Naisbitt, dilimize de çevrilen "Global Paradoks" adlı eserinde küreselleşmenin gerekçesini şöyle açıklıyordu:

"Büyük şirketlerin özerk ve küçük üniterelere bölünerek daha iyi çalışabileceklerini görüyoruz. Aynı durum ülkeler için de geçerli. Eğer dünyayı tek pazarlı bir dünya hâline getireceksek, parçalar küçük olmalı!"

Emperyalizmin yeryüzüne hâkim olması için "dünyanın bin devletçiğe bölünmesi lazımgeldiğini" gizlemeyen Naisbitt, bu bölüp parçalama işinin başarılması için bakınız nasıl bir telkinde bulunuyor?

Demişti ki;
Etnik köken, dil, din ve yerel inançların geliştirilmesi!

Şimdi anladınız mı "küreselleşme olgusu ulus devlete bakışı değiştirmiştir, artık ulus devletler dönemi bitmiştir" diye ortalıkta dolaşanların kime hizmet ettiğini?

Ve yaklaşık on yıldan beri, ama Allah''ın her günü "etnik kökenden, mozaikten, dilsel ve dinsel azınlıklardan, kültürel farklılıkların kabul edilmesi gerektiğinden" bahsedenlerin kime hizmet ettiğini de anladınız mı şimdi?

"Parçaların küçük olması için" son 10 yılda 25 yeni devleti ortaya çıkaranlar şimdi Türkiye''yi parçalamak için harekete geçtiler. Parçalamanın nasıl olduğunu herkes bilir. Kan, dehşet, işkence ve gözyaşı...İnsanları birbirine kırdırtıyorlar ve bu haydutlar uzaktan seyrediyor, sonra gelip yerleşiyorlar emperyalist amaçlar için. Yugoslavya’ya bakın, Irak’a bakın, Afganistan’a bakın.

Atilla İlhan da konuya değinmiş. Bakın General Aleskiy Kornikof nasıl bir tespitte bulunmuş:

Demiş ki:
"...CIA ve M15, 1987''de Londra''da yeni bir saldırganlık anlaşması imzaladılar: Times Antlaşması. Buna göre beliren iki odak var. Biri Doğu Avrupa''nın merkezi görünümündeki Yugoslavya, öteki Mezopotamya yada Irak ve Türkiye. Önce Yugoslavya ve Mezotopotamya'daki etnik gruplar harekete geçirildi. Sonra sıra Irak’a ve Türkiye’ye geldi!"

Bu General Kornikof öyle rastgele bir rus subayı değil. Askerî İstihbarat Okulu Bölüm Başkanı. Emekli ataşemiliter. Ortadoğu ve Kafkasya uzmanı.

Durum o kadar vahimdir ki, "Türkiye'nin sıkıntılarının Lozan'dan kaynaklandığını" tekrarlayagelenler, artık Sevr'in korkulacak bir belge olmadığını söylemek cür’etini dahi kendilerinde görebilmektedirler. Bunların yerli işbirlikçilerini de unutmayalım.

Bu kapitalist-emperyalist-küreselcilere yem olmamak için; bütün vatanseverlerin safları sıkılaştırması gerekiyor..