Şavşat Duvar Gazetesi Politika

Stratejik Dost ve Ortak : ABD

Fevzi Torun

STRATEJİK ORTAĞIMIZ AMERİKA’NIN TÜRKİYE VE DÜNYAYA YAPTIKLARI

İŞTE EMPERYALİZMİN GERÇEK YÜZÜ :

EMPERYALİZM: Bir devletin başka devletleri ya da halkları gerek zora dayanarak, gerekse siyasi ve askeri darbelerle rejim değişikliği yaptırıp, böylece o ülkelerdeki etki alanını genişleterek, siyasal, ekonomik ve kültürel olarak egemenliği altına almak ‘şeklinde tarif edilebilir’.

Bütün dünyadaki insanların kanını ekmeğine katık eden Emperyalizmin baş temsilcisi ABD’nin 1950’den beri yaptığı veya terör ihraç ederek birçok ülkede yaptırdığı katliamlar ;

* Guatemala’da 200 bin,

* Güney Vietnam’da 5 milyon,

* Şili’de 5 bin,

* Salvador’da 70 bin,

* Nikaragua’da 30 bin,

* Panama’da 3 bin,

* 1991 deki Irak savaşı sırasında 200 bin kişinin ölmesi ve son olarak Afganistan’da ki katliamlar ile son Irak işgalinde ise yüz binlerce masum insanın katledilmesine devam edilmektedir.Bu gözü dönmüş caniler, Irak halkından sonra saldırılarını bakalım hangi mazlum insanlara yönlendireceklerdir ?

ABD EMPERYALİZMİNİN ÜLKEMİZİ İŞGALİNİN TARİHÇESİ :

Atatürk’ün ölümünden sonra iktidara gelenler, batılı ülkelere tam bağımsızlığımızı tehlikeye düşüren ödünler verdiler.En çok ödün verilen stratejik ortağımız olan Amerika’nın Türkiye’ye yaptıkları ve bizim onlara sunumlarımız:

1) II.Dünya Savaşından sonra Sovyetlerin de nükleer silahlara sahip olması Sovyetlerle ABD arasında çıkması muhtemel bir topyekün savaşta, ABD savaşı en az zararlara kapatabilmek için savaşı kendi topraklarından uzak tutma düşüncesine yönelmiştir. Böylece Yunanistan ve Türkiye gibi ülkeler ABD tarafından ‘sınırlı savaş alanları’ olarak seçilmiştir. Bu nedenle Türkiye ile ABD arasında ikili anlaşmalar yapılmış, Türkiye NATO’ya kabul edilerek Türkiye’de çok sayıda Amerikan üssü kurulmuştur.

2) 1946 yılında ABD’li yöneticiler ülkemize davet edilir.Missouri zırhlısı ile gelecek olan misafirleri onura etmek için, İstanbul’un Karaköy bölgesinin tamamı boyanıp,barlar ve gece kulüplerinin bakımı yapılır.Buralarda çalışan bayanlar sağlık kontrolünden geçirilir.ABD askerlerinin Türkiye’de kalacakları süre içerisinde genelevlerin sadece onlara hizmet etmesi uygun görülerek yerli müşteri hizmeti durduruldu.

3) 1947’de ki Truman doktrini bağlantısı içinde, Marshall yardımı planına dahil edilen Türkiye, 1948’de başlayan bu yeni süreçle birlikte giderek ABD Emperyalizminin bir yeni-sömürgesi haline getirildi. Böylece Türkiye’de Amerikancılık yaygınlaştırılmaya her fırsatta ‘dost ve müttefikimiz Amerika’ niteliği tekrar edilmeye başlandı. Amerika’dan gelecek paralar sayesinde her mahallede bir milyoner yaratılacaktı. Böylece halka Türkiye’nin ‘küçük Amerika’ olacağı işlendi.Bu yardımlarla birlikte Türkiye’deki Amerikan hayranlığı doruk noktasına çıktı.Amerikan süttozu okullara parasız dağıtılıyor, gençler Amerikan parkesi (montu), Amerikan palaskası (bel kemeri) ve Amerikan botu (ayakkabı) v.s gibi birçok Amerikan malı giysilerinin hayranı olmaya başladı.

4) 1950’den sonra da ABD ile olan ilişkiler giderek güçlenerek Türkiye’de emperyalizme bağlı ekonomik ve siyasi yapı oluştu. Böylece Türkiye’de dış yardımlara bel bağlayan, yabancı sermayeye çeşitli imtiyazlar tanıyan politikalar üretilerek, petrolden sanayie, ulaştırmadan tarıma kadar emperyalizme bağımlı çarpık bir kapitalistleşme sürecine sokuldu. IMF, OECD gibi emperyalist kuruluşlar böylece Türkiye ekonomisinin kontrolünü bütünüyle ellerine geçirerek, ülkenin içine düştüğü borç tuzağı ve siyasal konularda sürekli tavizler verilmesinin sonunda bağımsızlığımız ortadan kaldırılmıştır. O kadar bağımlı duruma düşürüldük ki ABD’li uzmanlar artık üniversitenin müfredat programının saptanmasına değin ülkemizin her türlü iç işleyişine karışmaktadırlar.

Bu dönemde dışa bağımlı çarpık kapitalist bir gelişme sürecinde olan üretim bazında montaja yönelik sanayileşme politikaları sonucunda palazlanan yerli burjuvazi, devlet olanaklarından da yararlanarak egemen sınıf haline geldi.

5) 1950 ‘ 1954 yılları arasında Türk askerleri Amerikan kuvvetlerine bağlı olarak Kore’de savaştı. Bizimle ilgisi olmayan bu savaşta onbinlerce şehit verdik.

6) Türkiye 1963 ‘ 1964 yıllarında Kıbrıs’taki Rumların katliamını engellemek istediğinde, karşısına ABD’yi buldu.ABD başkanı Johnson, Başbakan İnönü’ye gönderdiği mektupta, Türk ordusunun elindeki silahların NATO’ya ait olduğu için Kıbrıs’a yönelik bir operasyon da kullanılamayacağını belirtti.

7) Dünyada ilk kez emperyalizme karşı kurtuluş savaşı veren bir ülke olan Türkiye’de gençler ne hale düşürüldü, düşüncelerinden dolayı nasıl baskı ve işkencelerle karşılaştı bunu kısaca görelim; Emperyalizme bağımlı bir ülkede demokrasi uygulaması olanaksızdır.Bu düşünceyle hareket eden Türkiye’deki bir grup genç, çeşitli legal örgütler kurarak emperyalizmin gerçek yüzünü halka göstermek için büyük çabalar harcadılar ve adeta emperyalizme karşı savaş açtılar.19 Nisan 1966’da 6.filo’nun limanlarımıza gelmesiyle özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir’de yoğunlaşan protesto gösterileri gerçekleşti. 7 Ekim 1967’de yine İstanbul’a gelen 6.Filo aleyhine gösteriler yapıldı. Bir çok öğrenci Amerikalı erlerin karaya çıkmasını engellediler. Türkiye’yi sıkça ziyaret eden bu filo 15 Temmuz 1968 de Dolmabahçe rıhtımına yeniden yanaşması dolayısıyla İTÜ öğrencileri Türkiye’nin tam bir bağımsız ülke olmadığı gerekçesiyle Taksim’e kadar yürüyerek 6.Filonun gelişini protesto ettiler. Amerikalı erlerin eğlenmek için Beyoğlu’ndaki barlara ve randevuevlerine dağılmaları, daha sonra kollarını Türk kadınların boynuna atarak güle oynaya otellerine gitmeleri ile birlikte çılgına dönen öğrenciler protesto eylemlerini uzun bir süre devam ettirdiler. Oteli taşa tutan öğrenciler camlarını kırdılar. Yüzlerce öğrenci polis joplarıyla yaralandı.

1960-1980’li yıllarda emperyalizme karşı çıkan gençlik neden hep suçlu gösterildi ? Neden her türlü talepleri, özgürlük ve demokrasi isteği baskı ve yasalarla boğulmaya çalışıldı ? Ve neden her on yılda bir gençliğin bütün örgütleri dernekleri kapatılmaktadır ? Her düşünen insan bu sorulara yanıt aramak zorundadır.

8) 3 Temmuz 1969 tarihinde ABD ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde, ABD Türkiye’den haşhaş ekiminin yasaklanmasını istedi.Haşhaş ekim alanları 1970 yılı Ekim ayında bakanlar kurulu kararı ile bir miktar kısıtlandı.12 Mart 1971’de ki askeri darbeden hemen sonra da Türkiye’de haşhaş ekimi tamamen yasaklandı.100 bin haşhaş ekicisi aile büyük sıkıntılara girdi.ABD, haşhaş üretimini yasaklama karşılığında 30 milyon dolar yardım sözü vermesine rağmen, bunun ancak üçte biri verildi.

9) Türk askerinin Kıbrıs’a girmesini engellemek için 16 Temmuz 1974’de Amerikan 6.Filosu’na Kıbrıs’a hareket etme emri verildi.Fakat Başbakan Ecevit bu tehdide rağmen 20 Temmuz 1974’de Kıbrıs’ta barış harekatını başlattı.Amerika’da buna misilleme olarak ülkemize, başta silah ve diğer birçok üründe olmak üzere, tarihin belki de en acımasız, en haksız ambargosunu başlattı. ABD’nin Türkiye’den aldığı ilk intikam budur. Fakat Ecevit hükümeti de bu ambargoya karşı tepkisiz kalmadı. Türkiye`de haşhaş ekim yasağını kaldırdı, 13 Şubat 1975`de Kıbrıs Türk Federe Devletinin kuruluşunu ilan ettirdi.Ayrıca, Türkiye 17 Haziran 1975`te Amerika`ya verdiği bir nota ile Türkiye`de ki 20 Amerikan üssü statüsünün yeniden gözden geçirileceğini bildirdi. 25 Temmuzda Türk Hükümeti Türk- Amerikan Savunma İşbirliği Antlaşmasını yürürlükten kaldırdığını ve üslerin Türk Silahlı Kuvvetlerin kontrol ve gözetimi altına gireceğini bildirdi.Türk hükümetinin bu kararlı duruşu karşısında ABD ile yeniden yapılan ikili anlaşmalar gereğince, 1 Ağustos 1978`de Temsilciler Meclisi ambargoyu kaldırma kararı aldı.

10) Amerikan uçak gemisi Saratoga, 2 Ekim 1992 tarihinde Ege Denizi’nde Türk muhribi’ne ateş açarak gemi komutanı kurmay yarbay, bir teğmen, bir astsubay ve 2 er şehit edilmiştir.

11) 4 Temmuz 2003’de Amerikan askerleri Irak’ta 11 Türk askerinin başına çuval geçirmek suretiyle tutukladılar. Bu olay ulusumuzun onuruna vurulan büyük bir darbe olarak tarihe geçmiştir.

12) Sözde Ermeni soykırımı yalanını Amerikan kongresi gündemine aldı.

13) ABD 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbelerini destekledi.

14) Körfez savaşı sırasında Türkiye’yi 40 milyar dolar zarara uğrattı.

15)Irak’ın ABD tarafından işgal edilmesinden sonra Kuzey Irak’ta meydana gelen güvenlik boşluğu sebebiyle PKK burada sağlam bir yerleşke elde etti.

16) PKK’nın Amerikan yapımı silah kullandığı kesinlik kazandı.

SONUÇ: Türkiye halkı artık ‘Stratejik ortaklığın” ne anlama geldiğini çok iyi bilmektedir. İncirlik üssünden kalkan ABD uçakları kardeş halklarımızı katletmekte ve ülkelerini işgal etmektedir. Türkiye, Balkanlar’dan Kafkaslara ve Ortadoğu’ya kadar Amerikan çıkarları için roller üstlenmektedir. Orduyu emperyalistlerin çıkarları için Afganistan’a savaşmaya göndermektedir.

Geçmişte gençlerin ağzı-dili kurudu yıllarca Amerika Emperyalizmini anlatmak için. Bunun karşılığında onlara yapılmadık kalmadı. Tıpkı ABD ve İngiliz conilerinin Irak halkına yaptıklarının benzerleri 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 yıllarında Türk askeri ve polisi tarafından emperyalizme karşı olan gençlere yapıldı.

Yarışma programını seyreder gibi izleyip katledilen savunmasız insanlar için hiç bir şey yapamıyorsak yarın geleceğimizi bu çöl kabadayılarından nasıl koruyacağız?

Fevzi Torun

Araştırmacı-Yazar

Bu İçerik 1119 Kez Görüntülendi

Politika Üye Listesi