Şavşat Duvar Gazetesi Tarih

Sağır Duymaz Uydurur

Tetri Şavşeteli

Çok güzel bir atasözü: "Sağır duymaz, uydurur". Ne çok şeyi özetliyor bir cümlede. Bu atasözü burda bazı arkadaşların yazılarını okurken aklıma geldi. Bugün kü eğitim sistemimizde okuyup da YÖK gibi bir sistemin verdiği unvanları taç edinen bazı arkadaşlar; öğretmen, avukat, tarihçi Doç. Dr. Prof. etiketleri ile yazı yazıyorlar. her şey iyi güzel de. bazı konularda yeterli olduklarına inandıktan sonra her konuda "cahil" toplumumuza cevap verme adına uydurdukları yok mu işte ben buna şaşıyorum.

Çok basit olarak söylersek: Almanya Tarihini araştıran bir tarihçinin Almanca bilmesi çok doğal ve gereklidir değil mi? Düşünün ki Almanca bilmeden Alman tarihi hakkında kitaplar yazan bir prof. ne kadar prof.tur? yanlış anlaşılmasın ben böyle ne bir kitap duydum ne de gördüm.Böyle bir saçmalık Almanya'da olmaz zaten. Bir an için düşünün demek istedim.

Ama

Gelin görünki Türkiye'mizde çok rahatlıkla bunun benzeri versiyonları istemediğiniz kadar bulabilirsiniz. Çok sağırlarımız var ki nice şeyler uydurur. Çok büyük bir toplulukta ister istemez bunlara inanmak durumunda kalır.

Artvin tarihi, şavşat tarihi yazanlar önce Gürcüceyi öğrenmelidir ve ondan sonra ancak Artvin halkına sağlıklı bilgi verebilirler. Çoruh vadisi tarihinin Gürcüce hemde eski Gürcüce bilinmeden açıklanması düşünülemez. Bilim adamı olduğunu iddia edenler zahmet edip, sümer alfabesinin yanında gürcü alfabesini de öğrenirlerse kelimelere zoraki anlamlar yüklemeye de çalışmazlar.

Buna son zamanlarda en güzel örnek: Acar, Acarlar, Acaristan. Acarya kelimeleri ve bunlara yüklenmek istenen anlamlar.

Türkiyede yaygın bir soyadı olmanın ötesinde bugun Acarlar, Acar Türkleri diye bugune kadar duyulmayan Türklerin bir boyu ortaya çıkarıldı. Bunlarda hemen yanıbaşımızdaki komşularımızmış ve biz farkında değildik. sağolsun Gürcüce'nin zerresinden haberi olmayan bazı bilim adamlarımız bunu farketmişler: Acar kelimesinin Türkçe olması nedeniyle sevinmişler. Acar Türklerini keşfetmişler.

Çok uzun yazılabilir ama kestirmeden konuyu netleştireyim: Yöremiz insanı Türkçe 29 ses ve harfin dışında + 6 harfi daha duyma ve seslendirme kabiliyetine sahiptir. Bunlar Gürcüce ses ve harflerdir: latin alfabesinde tam karşılıkları yoktur: -ts, st,çh, ch, kk vb.. harflerle yaklaşık ifade edilebilir.

Acara kelimesinde -c harfi ile ifade edilen sesle gerçek anlamda Açhara arasında büyük fark vardır ve 2 ayrı kelimedir. Ruslarda bu bölgeye "Adjara" diyebilmekte. Rusçadaki sesler de orjinalini ifade etmeye yetmemektedir.

Acara: Tükçe söylenişinin ses ve kelimesinin gürcüce anlamı da vardır ve biraz ayıp kaçmakla birlikte söylemek zorundayım: "soktu" fiilini ifade eder. Yani Açhara ve Acara apayrı iki kelimedir.

"Açhara", Gürcistan'da bir bölge adıdır ve bu bölgede bizler gibi müslüman ve hristiyan gürcüler yaşamaktadır.

Geçmişte; "Axaltsixe" kelimesini "ahıska", axalkalaki- ahılkelek diye telafuz edenler, bugün "açhara"yı "acara" diye telafuz edenler, ya sağırdır yada niyetleri başkadır. Aynı şekilde geçmişte kar üstünde yürürken Kart, Kurt sesi çıkaranlar dağlı Türkler: Kürtlerdir diyen prof.lar, doç.lar görmüştük.

Şimdi bu alanda bir eksik gördüler, bunu dolduruyorlar herhalde ama bir bilene bari danışıp hepten atmasalar işkembeden :))

Bu İçerik 2986 Kez Görüntülendi

Tarih Üye Listesi