Şavşat Duvar Gazetesi Yaşam

17 ağustos ta depremzedeye polis jopu...

Ali Yüksel

Tamda 17 ağustosun 10.yıldönümündeyiz.
Depremi yaşayan bir Sakarya sakini olarak Kocaeli Arızlı depremzede konutlarında 15 ağustos 2009 günü izlediğim polisin depremzedeye gerçekleştirdiği saldırıyı görünce içim burkuldu.

Bir devletin mağdur olmuş vatandaşına iğrenç davranışının çok kez tanığıydım ama bunu Arızlıda daha büyük bir acı duyarak izledim.

Bir başka ülkenin hatta diktatör diye kabullendiğimiz Saddam tarafından bağışlanan petrolün bedeliyle yapılmış konutlar sözüm ona Sosyal bir devletin valisi tarafından lojmanlaştırılmaya çalışılıyordu.

Lojmanlaştırmak uğruna ise konutlarda eşlerini kardeşlerini çocuklarını ve ebeveynlerini kaybetmiş depremde evi yıkılmışları polis zoruyla kovarak yerlerine devletin bürokratlarını yerleştirirken kendilerini haklımı görüyorlar gerçekten.

Bunu izleyen 500 Milletvekilinin kılı niye kıpırdamıyordu,bunu da anlamakta çok zorlanıyorum gerçekten.

Norşin değil Güroymaktır,Güneysu Potomya değildir diye en hırçın faşizan tonuyla bağıran Devlet BAHÇELİ için bu yaşanan ne ifade ediyor?

Ya Tayyip ERDOĞAN açısından anlamı varmıydı polisçe coplanan ve çöpe atılan bir depremzedenin?

Bu hususta duyarlı parlamenter ve İnsan Hakları Savunucusu Akın BİRDAL dışında hiçbir parlamenter neden duyarlılık gösterememiştir?

Şimdi Arızlı depremzede konutlarında barınma hakkı ve yaşam mücadelesi içinde olan depremzedeler tamda 17 ağustos 2009 un 10 yıldönümünün arifesinde birde sosyal ve psikolojik deprem yaşatmakta neyin nesidir?

Yıllarca insanlarımızı aynı kalıba sokmak adına asimile etmeye çalışan,işkenceye uğratan,ülkenin doğusunda yaşayan kürt kökenli yurttaşlarımıza dışkı yedirmek dahil her türlü insanlık dışı uygulamayı reva gören bu devletin yurttaşı olmaktan utanıyorum.

12 kasım 1999 düzce depreminde yıkılan evi nedeniyle çadır isteyen öğrenci bir kıza tokat atan Valiyi hiç unutamadım.

Depremzedeler için yapılan konutlarda oturması gerekenleri copla çıkararak yerine Vali yardımcıları ve bürokratları yerleştirenleri de hiç unutamayacağım.

12 eylülün hapishanelerinde, askeri ve polis merkezlerinde yaşadığım işkenceleri de bana unutturamazsınız.

Sizler efendilersiniz bizlerse köle…

Artık ‘köylü bu ülkenin efendisidir” yalanına da inanmıyorum.

Efendi olan sizlersiniz!...

Siz yinede öyle sanın.

Gün gelir devran döner.

Sizler utanmazsınız biliyorum.

Ne kadar insansınız biliyor musunuz?..Bir Yoksulu dövecek kadar, Garibanı evinden çıkaracak kadar,insana dışkı yedirecek kadar. Ne kadar büyük insansınız değilmi?

Gurur duymalısınız kendinizle,büyük insanlığınızla.

16 ağustos 2009 Ali YÜKSEL

Bu İçerik 2204 Kez Görüntülendi

Yaşam Üye Listesi