Şavşat Duvar Gazetesi Yaşam

Depremde evlerini kaybedenlere görülen reva...

Ali Yüksel

17 ağustos 1999 da Gölcük ve Adapazarında yaşanan büyük depremin ardından evlerini ve yakınlarını kaybeden ailelere dönemin Irak Hükümeti tarafından 10 milyon $ petrol karşılığında bir protokolle Kızılay kanalıyla Hibe edilmek üzere yaptırılan Arızlı Depremzede konutlarında yaşanan dram bir insanlık ayıbını gözler önüne sererken Türk Hükümetinin de halka bakış açısını ifade etmektedir.Önce unutturulmak istenen deprem gerçeği ve ardından sinekten yağ çıkaran bezirgan tüccar mantığı ile hareket eden hükümet ve onun Kocaeli’nde temsilcisi olan Valilik aracılığıyla bu deprem mağduru ailelere site aidatı adı altında her ay 226 TL bedel haraç kesen Valilik, sözüm ona site aidatı adı altında her ay 50 000 TL üzerinde parayı gaspetmekte, ödeme zorluğu çeken depremzede aileleri ise baskı-hile-cebir yoluyla konutlardan çıkarma cesareti gösterebilmektedir.

Kocaeli Valiliğinden bu süreçte gelip geçen herkes 17 Ağustos’u burada yaşamamıştı. Nasıl bir felaket olduğunu hiçbir zaman bilemediler- Arızlı’da Irak parasıyla yapılan lüks konutları günün birinde devlet memuru lojmanı yapmak konusunda ısrar ettiler. Bu nedenle, puanlama sistemiyle Arızlı’ya yerleştirilen insanları sürekli rahatsız ettiler. Yakıt parası, genel gider aidatı diyerek, bu zavallı insanlardan para aldılar. Devlet adına bu siteye atanan yöneticinin insanları dolandırmasına göz yumdular. Aidatını bir gün geciktirenleri, polis zoruyla kapının önüne koydular. Çünkü amaç, bu konutları gariban depremzedelere bırakmamak, devlet lojmanı haline getirmekti. Bu tutumlarından Kocaeli Valiliği hiç vazgeçmedi.

Oysa mevcut protokole göre 10 Milyon $ karşılığı petrole karşılık depremzede ailelere yapılmak üzere konut yapılması ve yapılan konutların eşyalarının alınması hedeflenmişti. Ayrıca bu konutların Bizzat Valilik kriterlerine uygun depremzedeler arasından kurayla belirlenmesi ve mağdur ailelere hibe edilmesi koşulu bulunmasına rağmen mevcut protokolü göz ardı eden bir yasadışı tutumla karşılaşan depremzedeler Egemenlerin deprem mağdurlarına atacağı tekmeleri atmaktan sakınmadığı bu koşullarda depremin etkilerinden doğan maddi ve manevi bedeli bu kez devlet eliyle yaşatılan evsizleştirme depremi olarak ödemek istemediler. Açtıkları davalarda Arızlı depremzede aileleri başlattıkları hukuki mücadeleyi tüm iç hukuk aşamalarında devletin tüm organlarında halk düşmanı politikayı üzerlerinde hissede hissede kaybettiler.Ancak yılmayarak şimdi taşıdıkları AİHM den gelecek sonucla alakalı beklentilerini ve umutlarını yüksek tutmaya çalışıyorlar.

9.yıla giren bu konutlara yerleşen depremzedeler bu süre içerisinde bizzat Kocaeli Valiliği tarafından baskılarla sindirilmek istenmiş ve büyük sıkıntılar yaşamışlardır. Emniyet eliyle gerçekleştirilen sindirme ve korkutma amaçlı hücre evi tarzı baskınlar ve zaman zaman polis panzerleri ile site içinde yapılan güç gösterilerinin karşılığında 100 e yakın depremzedeyi hile ve cebirle siteden çıkarmışlar,bir kısmınıysa site aidatını ödemedikleri(ödeyemedikleri) gerekçesiyle deprem mağduru olduklarını göz ardı ederek vicdansızca siteden çıkarmışlardır. Ve boşalttıkları daireleri ise Valilik bünyesinde çalışan üst düzeyde bürokratlara ücretsiz lojman olarak tahsis etme ahlaksızlığını göstermişlerdir. Durumu yerinde incelemek üzere Arızlı depremzede konutlarına gelen AKP Kocaeli Milletvekilleri de, sorunlarını duyurmak maksadıyla ziyaret edilen AKP Kocaeli il yönetimi de Kocaeli Valiliğinin uygulamasının etik ve hukuki olduğunu savunacak kadar yüzsüzdürler.

Sinekten yağ çıkartma deyimi vardır. Sınıflı toplumlara özgü ve sömürücüleri anlatmak açısından isabetli bir deyim olan bu deyime uyan AKP liler ve onların devlet eliyle sözümona halkı uygun koşullarda konut sahibi yapmak propagandasıyla deklere ettikleri TOKİ kanalıyla kendi yandaşı olan mütaahitlere para kazandırmaktan ve yine yeni yapılan konutların varlıklıların elinde toplanmasından başka işe yaramayan konut politikiları içine çekmeye çalıştıkları Arızlıda ki depremzede ailelerin yoksullukları nedeniyle ayda site aidatı olarak alınan 226 TL yi ödemekte bile zorlanmalarını dikkate almayarak TOKİ aldatmacası ile siteden depremzedeleri boşaltma taktiği yanında tutturabildiklerine de fahiş fiyatla konut satarak yandaş mütaahitlerine menfaat sağlamaya çalışmaktadırlar.

Yoksullara devletin kaynaklarıyla dağıttıkları kömür ve gıda yardımlarının bile ne kadar sahtekarlık içerdiğini buradan baktığımızda daha iyi anlamaktayız.

Depremzedelerden Recep UĞUR konuşmasında Konut edinme ve Barınma hakkımızı savunurken Kocaeli Valiliği ve Hükümetin Mülkiyet Hakkımızın gaspıyla karşılaştık diyor. Mücadelemizi görünce karşımıza TOKİ aldatmacasıyla çıktılar. Nice evsiz barksız insanımız varken ve şimdi barındığımız Arızlı Depremzede Konutlarımız varken aniden bizleri ev sahibi yapma isteği duydular.Bu sahtekarlıklarını görmememiz mümkün değildi. Entrika,hile ve baskıyla çıkardıkları depremzedelerin evlerini hemen lojmana dönüştürdüler ve depremzedelere hibe edilen bu konutlara Kocaeli Valiliği bürokratlarını hemen yerleştirmeyi ihmal etmedi. Sahtekarlıklarını bu kadar bariz ve cüretkarca sergileyenler asla başarılı olamayacaklar. Zulüm ve gasp tutumunda boğulacaklar. Türkiye ve kentimizde totaliter kafalı, dayatmacı, ortaçağdan kalma zihniyetler var.Bu kalem eşkiyaları özgürlükten, insan haklarından korkuyorlar.Bu panayır kurnazları kendi vatandaşları olarak gördüklerine zulüm etmekten zevk duyuyorlar. Bu sitede biz asiller oturabiliriz, siz köleler yürüyün varoşlara diyen kapkaççılar çok iyi bilsinler ki; Nerede kellelerden piramitler yapan Moğol barbarları,nerede Hitler? .. Nerede halkı kimyasal silahlarla katleden diktatörler.Tarih sayfaları halkını sevmeyen, halkını anlamayan, halkının şarkılarını söylemeyen diktatörlerin hazin sonlarını anlatır. Sitemizde bu tip yerleri hortumlamayı şiar edinmişlerle işçi ve emekçi sınıflar yan yana gelemezler. Bu iki sosyal sınıftan biri gidecek, diğeri kalacak. Hortumlamak niyetiyle ve entrikayla gelenler amaçlarına ulaşamayacaklar. Sitemizi kendimiz yönetmeliyiz ve site yönetimini kendimiz seçmeliyiz.

RÜZGAR EKEN FIRTINA BİÇER, HARAMİLERİN SADAKALARINI İSTEMİYORUZ.EN MEŞRU BARINMA VE KONUT EDİNME HAKKIMIZI SAVUNUYORUZ VE KAZANACAĞIZ.

Diyerek tamamladığı konuşmasının ardından depremzedeler sorunlarını dile getirdiler.Direnme ruhunun ortaklaştığı haklılık zemininde Depremzedeler için bağışlanan parayla yapılmış Arızlı Evlerinin, lojman haline getirilmesine bu kent karşı çıkmalıdır. Depremde yitirdiklerimize biraz saygımız varsa, bunu yapmak zorundayız.

30/04/2009

Ali YÜKSEL

Bu İçerik 940 Kez Görüntülendi

Yaşam Üye Listesi