Şavşat ve Kültür-Sanat Anılar

Kırxbeşbıçıx

Önder Altun

Benim çayır biçme konusundaki becerimi ve kapasitemi herkes bilir.Pekçok kişinin bu sayede yemeğini yemiş ve parasını almışımdır. Hatta bu konuda Moroxozlu Şakir Dede’nin bile ismiyle çağırırlardı.Şakir Dede(Allah rahmet etsin) bir günde üç kişinin biçtiği yeri biçer ve üç kişinin de yemeğini yermiş.

Çayır biçmek Şavşatlının yaşamının bir parçasıdır.Çayırını,tarlasını,kirmanını biçmek yetmez bir de eski tabirle GOLA’ya gidilir ve eve harçlık getirilirdi.Hatta çayır biçme anıları askerlik anıları gibi anlatılır "Ola birgun Tamala’da biçiyerdux...."veya benzer şekilde başlayan ve olağanüstü gücünü ve hünerini sergileyen olaylar anlatılır ve nasıl iyi bir biçici olduğu vurgulanmak istenirdi.

Lise 1. sınıftan 2. sınıfa geçmiştim ki kendimi beğenerek ucu kırık bir tırpanla Ardahan’ın Bilbilan Yaylasın’a(Kinzotamal’a) çayır biçmeye gitmiştim.Kıllo Nevzet Emiy"Ola Yegenim hele gel bir,biç baxem nasıl biçirsen".O gece Kaz pininde yatmadığım için nasıl sevinmiştim zaten ayrı dava.Kapı çayırı otlar benim boyumda bütün gücümle biçiyorum ama adama beğendiremedim.Tırpanları dövmeye başladık .Yanıma geldi "Yegenim örse vurirsen"Öyle zoruma gittiki imkanı olsa o dakika bırakıp kaçacağım.Nevzet Amca (Allah Razı Olsun) bana tırpan dövmenin ve aynı zamanda masatlamanın püf noktalarını öğrettti.Ertesi günü tırpan bir değişik kesmeye başladı.Beraber biçtiğim insanlar bana kızıyor ve yavaş olmamı 1 gün sonra hastalanacağımı söylemeye başladılar. Ancak çok geçmeden Ağanın 1. xırxatı olup çıkmıştım.

Kinzotamal yeni bir biçici kazanmıştı. iki yıl üst üste 35 gün kaldığımı hatırlıyorum.

35 gün kaldığım yıllardan biriydi. Ayağımdaki Trabzon lastiği delindi. Delik hergün büyüyordu. Bir gün ağa ‘Ben Ardahan’a gidiyorum bir ihtiyacınız var mı ?’dedi Ben de Ağa bana lastik alsana dedim"Kaç nuner giyirsen?" dedi Ben de 45+2 dedim. Ağa Modern Matematiği nerden bilecek ne dese beğenirsiniz? "Kırxbeşbıçıx?" Bizim arkadaşlar en az lise mezunu, kahkahalar...

Kinzotamal’da veya Ardahan’ın değişik yörelerinde çayır biçerek aile bütçesine katkı sağlayan ama şimdi kimbilir hangi şehrin hangi yerinde şehrin kasvetli şartlarında karnı tok ama memleket özlemiyle yanıp tutuşan herkese benden selam olsun.Japonlar gençlerine Hiroşima ve Nagasakiyi götürüp gezdirirlermiş.Geçmişi unutmasınlar gençler bu ruhla çalışsınlar diye.Bizde gençlerimizi Çanakkaleye’e götürmemiz lazım.Belki Çanakkale’nin yanında çok çok hafif kalır ama aslında bizim çocuklarımızı da Gola’ya götürüp patates sapından yapılma çorba içirmemiz gerekir.Hayatın Paranın rahatın ne demek olduğunu anlamaları için....

"Ola ne yatırsı elın xırxatı körpiyi geçti."

Bu İçerik 148 Kez Görüntülendi

Kültür Anılar Üye Listesi