Şavşat ve Kültür-Sanat Fıkralar

AH Bİ HIZAR

Ali Demirci

Değerli Köylülerim, Şimdi yazacağım fıkrayı belki de bir çok kişi biliyordur ama kayıtlara geçsin diye ve bilmeyenler de öğrensin amacıyla yazıyorum. AH Bİ HIZAR: Rahmetli Paşa Dede ve arkadaşları sözleşerek Han’dan ot getirmek üzere sabah namazında koşarlar öküzleri. Horozun ilk ağızlarında geçerler Kötetiris’teki Cami Mehlesini. Pehlivan taşını, Çartület’in altını, Han köprüsü derken Kuşlukta çıkarlar çayıra. Dinlenme, soğuk su başında kahvaltı, arabaları yükledikten sonra dönerler köye doğru. Han köprüsünün oralarda arkadaşlarından birinin arabasının mazisi tam tekere geçen yerinden kırılır,araba devrilir. Başlarlar kara kara düşünmeye ne yapalım nasıl edelim diye. Çevre hep ormanlıktır, yolun altında ki meşadan kesik mesik illaki bir ağaç olur, alıp yola çıkaralım da balatası olan elbet biri gelir, bizde bununla idareten bir mazi yapıp yola koyuluruz diye fikir belirtmiş canım Paşa dedem. İnmişler meşeye öyle budanmış, dalsız malsız bir ağaç yoktur. Balta, hızar, nacak ta yokki kessin budasınlar. Yalnız dibdan kesilmiş, dallı budaklı, yaş bir kükner ağacı bulmuşlar.Ula nasıl edah, dört kişi buni çıkarabilumiyuh, derken ağacı dört kişi, Paşa Dedey hariç omuzlamışlar, Yüzler ağırlıktan kıpkırmızı olmuş, tam gideceklerken Paşa dedey: ola bi durun demiş, herkes bi kolayluk gösterecek fikir beklerken Paşa dedeyden, Paşa dedem: "Ah bi hızaaar" demiş.Daha nasıl etmişler, maziyi nasıl yapıp köye gelmişler, orasını bilemiyorum.Kakın sağlıcakla.

Bu İçerik 210 Kez Görüntülendi

Kültür Fıkralar Üye Listesi