Şavşat ve Kültür-Sanat Fıkralar

BOŞ MEVLUT

Şener Altun

Horevel söylemiyordu duyanlardan utanma belasına, kötana bağlı üç çift öküzün en öndekilerin boyunduruğuna otururken. Ayaklarını öyle sardırmıştı ki salt zincirine, halkalardan büyük olanına arkası kopuk lastikli ayağını takmıştı. Çok korkuyordu köten bir köke ilişirde birden kurtulur zincir sallanır düşerim diye. Korkusu kotayı tutan ellerinden belliydi. Eğer yaradan daha çok el verseydi hepsiyle sarılırdı kotaya samiye sambağa. Mevlut amcam içtiği tütün kadar sert değildir ama çalışırken baştan savmaya hiç gelmez. Kötanın kolları yapışmıştı sanki ellerine uzun süren kıştan sonraki rençperlikte.

Ondandı beklide ğariyoza zedaya napira tata tapana kızması kızıpta morbetlere bağırması. Tam hakozun sonuna gelmiştilerki öküzler açlığın verdiği iştahla denk yapılmış ota hamle yaptılar ve ğariyoza sebep oldular.

Kotaya dört elle sarılı Nurbay Abi hoş hoş desede engel olamadı ğariyoza ve Mevlut amcadan tesek yemeye. Mevlut amca askerde piyadeymiş ama burada keskin nişancı gibi vurmuştu alnından Nurbay abiyi, yere düşerkende tüm morbetlerle birlikte gülmüştü sonradan daha çok güleceklerini bilmeden.

Nurbay Abi düştüğü yerden kalkarak hızla geçti hakozun en sonuna. Avazının çıktığı kadar bağırdı.

SANA DAHA DAYİ DEMİYACAM BOŞ MEVLUT İŞTE BOŞ MEVLUT

Bu İçerik 178 Kez Görüntülendi

Kültür Fıkralar Üye Listesi