Şavşat ve Kültür-Sanat Fıkralar

Şavkını Kırma

Öztürk Acun

Hırsız bir adamla oğlu bir konağa misafir olmuşlardı. O gece oda çok kalabalıktı. Mevsimlerden kıştı. Radyo televizyon yoktu. Seyirlik oyunlar oynandı. İyi kaval çalan kişi kaval çaldı. Türküler söylendi. Fıkralar anlatıldı. Gülündü söylendi. Hoşça geç vakitlere kadar devam etti etkinlikler. Sözü geçen büyüklerin uykusu gelince, -Artık geç oldu kalkalım. Dediler. Herkes toparlanırken, kaval ustasının sesi duyuldu. -Yahu kavalım yok. Demin buradaydı. Dedi. Sözü geçen büyüklerden birisi, -Durun kimse dışarı çıkmasın. Arama yapacağım. Herkes arandı. Sıra Hırsızın çocuğuna geldi. Çocuk atanınca, çocuğun kavalı sırtına sokup sakladığı görülünce, Çocuğun Hırsız babası, -Gadazı alem. Çocuğa bir şey demeyin. Parasını vereyim. Yoksa çocuğun şavkı kaçar…

Bu İçerik 446 Kez Görüntülendi

Kültür Fıkralar Üye Listesi