Eskiden Satapliya’nın nüfusu kalabalıktı. Yaklaşık 60 haneli bir köydü. Tabi buna bağlı olarak köyün ilkokulu öğrenciğle dolar taşardı.İnsanlar çiftçilik ve hayvancılık yapardı.Aradan yıllar geçti şimdi ne ilkokul var, ne çiftçilik yapan köylü insanı, nede hayvancılıkla uğraşan insan kaldı. Gerçi bu işle uğraşan insanlarımız var ama parmakla gösterilecek kadar az. Bir zamanlar Satapliya köyünün pehlivanı vardı. Adı Hilmi idi. Zorlaşan geçim şartları, bölünen topraklar ve geçimini sağlayamayacağını anlayınca göç etmek zorunda kaldı. Göç etmesine etti de iyi bir yer seçemedi. İnsanlar İstanbul’a Bursaya giderken o gide gide Ardanuç ilçesinin Tabzor köyüne gitti. Bir zaman sonra diğer kardeşi İbrahim’i de yanına aldı. Oralarda çolukları çocukları oldu. Büyüyen çocuklar iş aramak için teker teker memleketi terk etmeye başladılar. Bir iş bulan diğerini çağırdı derken kala kala sadece Hilmi ve İbrahim kardeşler köyde tek başlarına kaldılar. Yalnızlık Allaha mahsus bu sene öğrendimki onlarda Bursa’ya oğlanların yanlarına gitmişler. E bizim insanımızın kaderi böyle nereye gidersen git en gideceğin yer Bursa olacaktır.