Şavşat ve Kültür-Sanat Öyküler

Yüreğimi Gül Çizdi

Hacer Gül

Gülün dikeni battı dün parmağıma, ve hala gülümseyerek bakıyorum parmağımdakı küçük sıyrığa... kızamadım... çünkü gülün dikeni batmadan önce şükretmiştim; " Ya Rabbi, ne kadar güzel yaratmışsın " demiştim. Kızamadım, çünkü bir dakika önce güzel kokusunu sineme çekmiştim , bakmaya kıyamamış dokusuna hayran kalmıştım, çünkü batmadan önce yüreğime koymuş onu sevmiştim... dikenini unutmuşmuydum? unutmuştum dikenini... unutmuştum işte....
acıtmayayım diye dokunmaya çekindiğim gül, ince ve derin bir yara açmıştı parmağıma... gülümsedim yarayada... süzülen iki damla kanada... çünkü o yarayı açan bakmaya kıyamadığım o güldü...
.... .... .... sevdiklerimizin yüreğimizde açtıkları yaralarda aslında o gülün açtığı yara gibi değilmiydi... ince ve derin bir yara... aslında çok önemsiz gibi görünsede her kımıldadığınızda yüreğinizi inceden sızlatan bir yara... ama dostlarınız o yarayı açmadan önce siz muhabbet dolu kokularını sineye çekmiştiniz, zamanı, mekanı ve kalbinizi paylaşmıştınız... yarayı açmadan önce siz onları kalbinize koymuştunuz... kızabilirmiydiniz... kızamazdınız elbet...
sevdiklerimizin açtıkları yaralarda o gülün açtığı yara gibi ince ve derin... ama yarımız o yarayı açmadan önce biz şükretmiştik, kokusunu sinemize çekmiş, bakmaya kıyamamıştık... dikenini unutmuşmuyduk... unutmuştuk tabi... ama biz gülümsemeliyiz yaraya... belki süzülen iki damla kanada... gülümsemeliyiz işte.... çünkü o yarayı açmadan önce biz onu kalbimize koymuştuk ve sevmiştik...

Bu İçerik 129 Kez Görüntülendi

Kültür Öyküler Üye Listesi