Şavşat ve Kültür-Sanat Öyküler

Zeki Dede

Nizamettin İlhan

On sene oldu eşini kara toprağa vereli. On yıldır yuvasız kuş gibi Zeki dede. Yazın Şavşat"ta kışın Adapazarında.

İşte yine bir bahar sabahı, yine bir telaş herkes işişini gücünü bıraktı . Selo hoca okey oynamaya gitmedi. Orhan işine geç kaldı. Birileri görevine gitmeyecek. Birileri bahçesine ... kısaca bugün herkes tek yüyrek dedeyi yolcu edecek.

Saat ondörtte Şavşat otobüsü geçecek. Dedenin yüreği bir aydır pır pır ediyor. Bu gün kalbi küt küt vurmaya başladı. Ara sıra gözleri dalıyor. Belli ki çok uzaklara bakıyor. Köyünün karşısındaki karlı dağları görür gibi oluyor. Buz gibi karlı dağlar. Zeki dedenim yüreğini ısıtıyor. Bir an önce kavuşmak istiyor. Yoldaki yürüyüşü değişti. Daha büyük atıyor adımlarını. Hadi acele olun şimdi araba gelir diyor. Oysa arabanın gelmesine daha iki saat var.

"Şimdiden gitmem lazım ki bir şeyler ekeyim. Yazın çoluk çocuk gelir. Başkasının eline bakmasın. Sonra efendim orada kendime bir uğraşı buluyorum. Sonra bizim oranın meyvesinin sebzesinin tadı lezzeti buralarda yok."

Bu İçerik 273 Kez Görüntülendi

Kültür Öyküler Üye Listesi