Bu anneler gününde sana
Taptaze bir mezar hediye ediyorum Anneciğim.
Toprağına sarılır sarılır ağlarsın
Taşlarına oturur oturur ağlarsın

Anneciğim,
Ben senin Güllü’n.
Ben senin gülün. Ben senin canın.
Daha dokuz yaşındayım ben.
Senden uzaklardayım yatılı bir okulda.
Canım sıkılıyor Anneciğim.
Seni özlüyorum günler boyunca.
Koynunda ısınmak ıstiyorum gece olunca.
Nefesin nefesime karışsın istiyorum.
Ben daha ana kuzusuyum Anneciğim
Şimdi köyümde okumak isterdim.
Ne işim vardı uzak diyarlarda
Yatılı okullarda ne işim var anlayamıyorum.
İsmini sayıklamaktan
Uyuyamıyorum Anneciğim uyuyamıyorum.

Resim dersinde sana kocaman bir çocuk kalbi,
Yanıbaşında da melek yüzlü bir anne yaptım.
Güle benzer yanakları,
Püskül püskül saçları var.
Altına SENİ SEVİYORUM ANNECİĞİM yazdım.
Sana getirecektim Anneler Gününde,
Boynuna atlayıp öpecektim öpecektim öpecektim.

Nasip değilmiş Anneciğim.
Ustaları çürük yapmış okulumu,
Patronlar malzemeden çalmış diyorlar.
Gecenin üçünde yerle bir olduk Anneciğim.
Önce senin adını haykırdım
Sonra “imdaaaaat” dedim “Eyvah” dedim
Kimsecikler duymadı bizi, kimsecikler gelmedi.
Biz bütün arkadaşlar göçük altındayız,
Bağrışıyor, can çekişiyoruz Anneciğim.
Bizi buraya ölmemiz için toplamışlar
Adam olmamız için değil.
Ben sana doyamadan ölüyorum Anneciğim.
Çocukluğuma doyamadan.

Sana bu anneler gününde
Taptaze bir mezar armağan ediyorum Anneciğim.
Topraklarını avuçlar avuçlar ağlarsın.
Taşlarına başını vurur vurur ağlarsın. Mayıs - 2003