sevdiğim
hasretin izleri yaramda
yeşilin tonları kucağımda
borçka gözlerimle dokunabileceğim kadar uzağımda
yıldızlar istediğim an avuçlarımda
gökyüzüyle sevişiyorum cankurtaran'da

umutlarım cebimde dolaşıyorum hopa limanında
gurbetliğim yanımda
insan manzaralarına doyamıyorum hopa garajında
eksilmiyor giden gelenler otobüsler dolu
gurbetlik insanlar için sanki su yolu

martılar umrunda değil
deniz sarmaş dolaş kıyıyla
gül dudaklarında diken sigarası
yanlışın büyüğünde çocuk ufacık boyuyla

tepkisizlik yüreğime batıyor
bazıları gözleriyle domaltıyor
iki densiz keskin bıçak gibi laf atıyor
dişiliğini satıyor karşımdaki nataşa
mavi gözlerinde karanlık
bu hallerede mi düşecektin ey insanlık

hopa yeşil
hopa mavi
güzelliğine gölge düşürsede
eğreti duran beton yığını evleri
hopa karadeniz'in şirin bir yeri

hopadan da şirin kızları
hamsı gibi canlı gözleri
insanları sıcak
karadeniz gibi hırçınlar ama
sevgileri sıcak sıcak
nataşaların bakışları tuzak
büyük şehirlerin yalnızlığı hopadan uzak
ayrı bir tad hopada yaşamak