Şavşat ve Kültür-Sanat Şiirler

Yaylalar

Turgay Kurtuluş

Yaylalar önünde davullar çalardı
Manda yavrusunu durmaz arardı
Koyun sesi bağrımızı delerdi
Kuzuların nerde kaldı yaylalar

Üç yüz öküz mansuratta otlardı
Geyik deresinde jolo meskal biterdi
Çobanların alabalık tutardı
Yalnız kaldı çiçeklerin yaylalar

Beş on yatak celep malı olurdu
Hasan emi biçeneği korurdu
Yurtlara gireni hemen görürdü
Bu şairler nerde kaldı yaylalar

Kara suda elli yayla olurdu
Halkımızda hudutları korurdu
Nenelerde iyi gevrek vururdu
Perişan olmuş berin yaylalar

Üç hanede bir yaylaya çıkardı
Çocuk sesleri ortalığı yıkardı
Peynir eritmesi evde kokardı
Toprak oldu o insanların yaylalar

Açardın köpegi menzil alırdı
Ayı kurtta oraya mı gelirdi
Üç ay köylü cin dağın da kalırdı
Perişan olmuş çatıların yaylalar

Sade verirdi kaval sesleri
Oyun idi o yaylasın süsleri
Uzaktan gelirdi türkü sesleri
Nerde kaldı yaşlıların yaylalar,

Pınarın başın da dönerdi
Karga kuzgun etrafında dönerdi
Soğuk suda ellerimiz donardı
Hani nerde kaldı insanların yaylalar

Sığızır hatoret oraya çıkardı
Sırtların arası nego kokardı
Zil sesleri ortalığı yıkardı
Nerde kaldı bu şenliğin yaylalar

Bacanın üstüne keçi çıkardı
Mikail de vurup yere yıkardı
Anam korkusundan dışarıya çıkardı
Nerde kaldı sürülerin yaylalar

Babam getirmişti oraya taşları
Oğlunun gözünden akar yaşları
Felek teslim almış bütün işleri
Perişan olmuş ocakların yaylalar

Şair Mikail yazar dağlara
Hayran idim çiçek kokan yağlara
Ölen ölmüş benden selam olsun sağlara
Sabit kalsın sınırların yaylalar

Mikail Demir

Bu İçerik 173 Kez Görüntülendi

Kültür Şiirler Üye Listesi