Şavşat Duvar Gazetesi Ekonomi

Yusufeli Üzerine Düşünceler

Kenan Öztürk

“İnsan yaşadığı yere benzer” diye başlayan bir belgesel vardı yıllar önce. Karadeniz insanını anlatıyordu. Çetin ve engel tanımaz doğa koşullarında yaşama savaşı veren insanı. Doğa koşullan insanı da çetin yapıyor sonunda. Ödünsüz, değerlerine bağlı ve dostluklarına sadık...

Eskişehir'de üniversitede okuduğum zamanlardı. Şivesini benzettiğim ve Yusufeli'den olabileceğini tahmin ettiğim bir insanı durdurup sordum. Yusufeli'nden geldiklerini ve yıllar öncesinden buraya yerleştiklerini anlattı. Eskişehir'in Vişnelik adındaki büyük bir mahallesinin arkasında, köyün mü yoksa şehrin mi bir parçası olduğu anlaşılmayan başka bir mahalle vardır. Oraya yıllar. önce Yusufeli'nden gelen insanlar yerleşmiş. Yaşam tarzları, gelenek ve görenekleri değişmemiş. Aynı temizlik, aynı arılıkta insanlar... Yaşadıkları yerin bir farkı var yalnızca. Geniş yayvan bir arazi, toprağı bol.

İnsanın İç Anadolu'da Artvin Yusufeli mahallesi bulabileceği aklına gelmezdi hiç. Ne yazık ki doğal ortam, ekonomik koşullar insanı savuruyor. Hani kayayı delen incir vardır. Bir çekirdek olarak düşer kaya ovuğuna. Zamanla çimlenir, yer edinir, ağaç olur, meyve verir. Artvin insanı kayayı delen incir çekirdeği gibidir. Biri gider, yer edinir. Önce ailesini, sonra akrabalarını, sonra da köyünü taşır gittiği yere. İşte Eskişehir'deki Yusufeli mahallesi de tam böylesi bir yer.

Yusufeli, Artvin merkez ve ilçeleri içerisinde en engebeli arazi yapısına sahip olan yerleşim yeri. Coğrafi konumunun engebeli ve çetin olması, ekilecek ve dikilecek alanın azlığını da beraberinde getiriyor. Çoruh Vadisi'nin, Tortum Gölü'nden Artvin'e doğru akış yönünde oluşturulan yerleşim alanı, dağlık ve taşlık yani kıraç bir ortam görünümünde. Ormanı ve ekilebilir toprağı az:bir arazi. Çalışkan, çilekeş ve temiz yürekli Yusufeli insanı, toprak taşıyarak taş duvarlar üzerinde kurmuş bağını. Bahçesini yapmış. Evlek inşa etmiş, evleğine dikmiş asmasını, eriğini. Az olan kıymetli olur diye iktisâdi bir deyim vardır. Yusufeli toprağı bu deyimi doğrular. Arazisi verimli olmasına çok verimli. Çoruh Vadisi boyunca pirinç ve her çeşit sebzenin en iyisi yetişiyor. Tek sorun arazinin az ve yetersiz olması. Yükseğe çıkıldıkça arazi hem daha azalıyor, hem de verimsizleşiyor.

Yusufeli insanı arı gibi çalışkan. Arı gibi dolaşmak zorunda. Kış boyu evindeki zoraki mahkumluğunu, yaz boyunca çok çalışarak telâfi etmek zorunda. Hal böyle olunca gurbet kelimesinin en çok kullanıldığı yerlerin başında . Gurbet, insana yazgılı doğuştan itibaren. Çoğu taş duvar ustası, yazlık orman işçisi Halita ormanlarında. Yusufeli'de hayvancılığa elverişli tarım arazisi de yetersiz. Otlak ve mera oldukça az. Yem ve ot Erzurum tarafından temin ediliyor.

Yusufeli insanı temiz mi temiz duyguların insanı. Var görmedim ki yoktan korkayım dercesine mala mülke dürüstçe yaklaşan, elindekini, avucundakini son parçasına dek paylaşan. Bu noktada Artvin genelinden daha ileriler diye düşünüyorum. Bunda belki de bana çok yakın ve Yusufelili arkadaşlarımın etkisi olabilir. Kulaklarını çınlatıyorum, sevgili Rüstem ATA'nın, sevgili Osman ÇELİK'in.

Yusufeli olanaksızlıktan olanca nasibini almış bir ilçe. Yatırım yapan olmamış. Hiç kimse de umursamamış.İlçeli milletvekilleri çıkmış. Olumlu bir katkılarını ben duymadım. Kimse el uzatmamış buraya.

İletişim gelişip, dünya küçülmeye başlayınca, Yusufeli adı duyulur olmuş. TV'ler, gazeteler, radyolar ve turizm dergileri ünlüleri haber yaparlarken Yusufeli'nden zoraki söz etmişler. Su sporları, avcılık revaçta olmaya başlayınca törenler düzenlenmiş, bakanlar çağırılmış, magazin basını sayfalar dolusu haber bulmuş. Bakan ve gazeteciler Çoruh'ta düşünce bir anda Çoruh ve izlediği güzergah adından söz ettirir olmuş.

Akarsu sporlarının uluslararası boyut kazanması, spor ve kültürel turizm alanında bir canlanma sinyali vermeye başlıyor. Bu noktada, bunca yıl Çoruh Nehri'nden hayır görmeyen Yusufeli insanı, Çoruh Nehri'nin misafirlerine bağrını açıyor. Dilini, dinini bilmediği, gelenek ve göreneklerinden hiç haberdâr olmadığı, ülkesinin adını dâhi işitmediği insanları başının tacı ilan ediyor. Kendi insanlık onurunu, ulusal onuruyla birleştiriyor ve uluslararası konukseverliği öğretiyor.

Yusufeli tarihinde, bir dönüm noktası başlıyor. Ekonomik geleceğini turizm ile yönlendirme noktasında tarihi bir dönemeçte duruyor Yusufeli. Bu noktada devleti bekliyor. Yıllarca taşını, kayasını, geçit vermez dağlarını karın tokluğuna beklediği ilçesinde şimdi uygarlığa dönük bir ışık için devletten yardım bekliyor. Akarsu sporlarının organizeli, planlı, devlet denetim ve desteğinde sürdürülmesi için yasal düzenlemelerin yapılmasını, sporcu ve konukların barınak, iaşe ve gereksinmelerinin karşılanacağı ortamların oluşturulmasını bekliyor devletten. Güreşe yatkın insanının spor okullarında eğitilmesini, güreş karşılaşmalarının ilçe merkezinde organize edilmesini bekliyor. Turizmin teşvik edilmesi yönünde yöreye öncelikli bir statünün verilmesi- yörenin ulusal ve uluslararası arenada tanıtımına öncelik verilmesi, su sporları karşılaşmaları ve dönemsel festival, panayır vb. organizasyonlarının yörede yapılması devletten beklenen öncelikli yatırımlar.

Yusufeli, Artvin ilinin Doğu Anadolu ile bağlantı yolu. Hastasını hastaneye, askerini kışlasına ulaştırabilmesinin yolu. Erzurum'daki mevcut olanaklardan yararlanabilmenin yolu. Bu nedenle, devlet için akılcıl bir yatırım ve tanıtım merkezi.

Yusufeli, eline geçen bu olanağı değerlendirebilmeli bence. Bu konuda kapıları aşındırmalı. Ancak bu sayede ekonomik bir gelecek kurabilir. Ancak bu sayede ' okullaşma oranı ve yüksek öğrenim gören insan sayısını arttırabilir.Başka illerde Yusufeli mahallesi kurmaktan kurtulabilir.Ancak bu sayede doğuşta alnına yazılı gurbet korkusunu yok edebilir.

Devlet bacalı sanayi için yanaşmadığı Yusufeli'ne, belki bacasız sanayide el uzatabilir. Yeni bir ulusal tanıtım olanağı oluşturup hem yöre insanını mutlu eder, hem de uluslararası bir organizasyonla ülke tanıtımına katkı sağlayabilir.

İşadamları; sizler yeni teşviklerle, yeni turizm potansiyeli, yeni bir pazar yaratabilirsiniz.Hem kendi çorbanızı çoğaltırsınız, hem de birilerinin çorbasında tuzunuz olur.

Evet Şavşat'ından, Ardanuç'undan, Hopa'sından, Arhavi'sinden, Murgul'undan ve Merkezden tüm Artvinliler, yörede taş üstüne taş konursa hepimiz mutlu oluruz. Yusufeli, umarız bize bu mutluluk olanağını yaşatır. Sonra da diğer ilçelerimiz.

Saygıyla ve dostlukla..

Bu İçerik 1259 Kez Görüntülendi

Ekonomi Üye Listesi