Şavşat Duvar Gazetesi Kültür ve Sanat

Morbet - I

Tamer Yalanız

Bu coğrafyada yaşamış yaşlanmış aramızdan ayrılmış tüm morbetlere saygılarımı sunuyorum. Bir zamanlar hayat fışkıran bu köylerin siz değerli morbetleri yaşadıklarımızı istedimki birbirimizle paylaşalım.

Bizden sonraki kuşaklar bizleri tanımada zorluk çekmesinler. Dedelerimizin morbetliğini bize kimse anlatmadı. Olsun biz yakın ama birbirimize uzak geçmişteki bu günlerimizi yeni nesile aktaralım. Çünkü bu mesafe nekadar büyürse bibirine bukadar bağlıyken insanlarımız morbetlerine anlatacak birşeyleri kalmayacaktır.

Bundan senelerce evveldi. Köyde sabah erkenden uyandınmı bir çırpıda evden çık koşarak odikarın yokuşunda al soluğu. Daha kimse uyanmamış balcıgilin kapıdan vur kendini caminin önüne. Burası özgürlük meydanına beş çeker arkadaş. Çık caminin oraya birazdan sessisliği bozan bir sürü çocuk sesi duyarsın. Bunlar bizim arkadaşlarımızdı. Annesi suya, odun getirmeye yollayıpta getirmeyen arkadaşlarımın yediği keteden kaynaklanan çığlıklardı.

Arkadan Allah sizi bena nerdan verdi nağmeleri. San bu çocuklara çok yuz veriyersın bir işi yapturamiyerim elın çocuklari mali davari otarmaya goturdi hala bunlar geberiyer. Bu konuşmaların geçtiği saatlerde köyün imamı sabah namazını okuyalı yarım saat olmamıştır. Bende bu saydığım grubun içindendim. Hayvanları otlatmaya çıkarırken rahmetli nenem bir torbaın içine puğaçanın kesegini birazda peynır hayden çayirluğa.

Ya bir akrabamız ilçeden gelmişte beyaz ekmek gaturmişsa o gün bayramdı. Kayagil mahlesini geçtiğimde in cin top oyniyer. Dinçerin itlari formalite icabı iki defa havlardı tekrar kafayı koyar yatardi. Eğer dedem gönderirdiyse balam akşamına ogünda kalanlari gatur yetar. Bu corafyada en güzel günlerimizin geçtiği yerler garip mezarları, caminin önü dibegin dibi tarlalar. evdeki bütün işleri bitirdikten sonra bütün arkadaşlarım gibi buluştuğumuz yerlerdi.

Günler geçti ve MORBET 11 yaşına geldiğinde boyu ile aynı yükseklikte yataklarla beraber her zaman 5 te çıktğım caminin önüne babamla dedemle beraber 2 de çıkmıştık. Çünkü köyün tek servisi vardı. Dedem rahmetli eski bir cüzdandan tedavülden kaldırılmış bir para çıkardı. Balam tedarikin görürsün. Biz yani morbetler büyürken bize verdiği sevginin nekadar değerli olduğunu elindekininde nekadar değersiz olduğunu bilmiyordu. Köyümüzün kırmızı ford bir minibüsü vardı.

Kemal KAYA ağabeyimiz gözünde bond gözlükle Çermanın başında gözükünce herkes arababanın yanına iner tamamsa hareket ederdi. İşte morbet de böyle bir günde en güzel günlerine ara vererek köyden ayrıldı. Neneme 5 de kaldırıyor diye kızan ben saat 3 de şartul köprüsünde sabahın aydınlanmasını bekliyordum. Daha sonra öğrendimki bizim köyün dolmuşu şavşata girdiğinde ilçedekiler yarım saat sonra kalkıp namaz kılıyormuş. Babam önceden talebe evi kiralamıştı. Biz kendi evimize gittik ama diğer komşuların hepsi şavşatta oturan bir yakının sabah saat 4:30 da çalmıştı. Artık bende şeherli morbet olmuştum ve bende ertesi gün misafir kabul etmeye başlamıştm.

Tamer Yalanız.

morbet-2

devam edecek

Bu İçerik 19370 Kez Görüntülendi

Yorumlar

Oktay Demir

Arzu

Oktay Demir - 23 Haziran 2006
Bu cümlelerde o ana duyulan hasreti ve hasretimi gördüm. Teşekkürler.
Meral Aliz

morbet olamadım

Meral Aliz - 21 Haziran 2006
Sitede okudugum belkide en güzel makaleydi. Okurken gözyaşlarımı tutamadım. Ben nenemin morbeti olamadım ama hepimiz onun birer morbetiydik biliyorum. Bir an çocukluguma döndüm. Teşekkürler Tamer Yalanız.
Nilay Yazar

Adı Bilinmeyen Morbetten selam

Nilay Yazar - 20 Haziran 2006
makalenizi okuyunca morbetlik hatıralarıma geri döndüm.Rahmetli nenemin mendile bağladığı kert cadıyı kızıp tumba aşağı yuvarlattıktan sonra yiyecek birşey bulamayınca yeniden cadının parçalarını otluktan toplayıp yediğim günler geldi aklıma. Rahmetli dedemin sabahın 5’inde kalkın öylen oldu .Millet bir araba ot biçti ,siz hala yatiyersız dediği dün gibi kulaklarımda. teşekkürler Erdal YAZAR

Kültür ve Sanat Üye Listesi