Şavşat Duvar Gazetesi Kültür ve Sanat
Peg’ler - Virane Yerler
Eskiden, kimsesiz yıkılmış yerleşim yerlerine veya yıkılmış eski bina yerlerine eski insanlar ve bizim Atalarımız bu tür yerlere “peg” derlerdi.
Bu “peg” dediğimiz yerler benim de yaşım itibariyle daha taze, daha yeni Şavşat’ta Ankliya (Dalkirmaz) köyünün yaylalarını Hanlı köyü tarafından mahkeme kararıyla 1960 yıllarının başında almış olmaları.
Bu yayla hemen bizim, Arpalı, Ziyaret, Yamaçlı ve Susuz köylerinin yaylalarının yanında idi. Bizim yaylaların sınırı bir dere vardı.
Bu Ankliya (Dalkirmaz) köyünün virane dediğimiz yıkılmış yaylaları her zaman seyreder, ve çok çok dersler çıkarır, daha taze anılarını anlatırdılar.
Şavşat’in en sıcak köyü Ankliya (Dalkirmaz) yaylasız kalmış. O kadar emek ve yaylalarda kullanılan ağaç yok olmuş. Kimisi odun olmuş, kimisi başka yaylaların yapımında kullanmışlar.
Biz çocukluğumuz da bu yaylaların için de kalan çürümemiş ağaçları bulurduk.
Burası virane "Peg" durumuna geldikten sonra, buraya yaylaya çıkan Şaşort’luga ve yaylaya gelen insanları daha hayatta tanıyorduk.
Bunların bir kısmı birdaha hiç buraya gelmezken, bazıları da gelip, bizim yaylalar dan veya gidip eski kendi yaylalarını gezip tek tek hatıralarını tazelerdiler.
Bu yaylada mezarlarda vardı. Yaylada doğum yapıp ölen çocuğunun mezarını ziyaret eden bir babanın hüzünlü göz yaşlarına şahit oldum.
Muş Bulanık’a Şavşat’tan giden bir çiftin yıllar sonra gelip çocukluk anılarını anlatırken, bazı anıları tamamen yok olmuş.
Biz onun gördüklerini ve yaşadıklarını bilmediğimiz için sadece dinledik. Bu yaşlı çift o gözle kendi geçmiş anılarını, yaşadıklarını ve kendi evlerinin de yıkılıp bir tek hatırası kalmadığına, o baba evinin taşlarını nasıl öptüklerini, yıkılmış gitmiş ama, kendileri de bir daha gelemiyeceklerini bildikleri için baba yeri ve baba ocağı onlar için değişmez vatandı.
Ahıska Türklerinin ana vatana Turgut Özal zamanında getirildiğinde , onların çocukluk anılarını, nerede ne varsa anlatmalarını canlı canlı dinledik.
Peg’ler geçmişte yaşamış kişilerin bizlere bıraktıkları anılar olmuştur.
Bazen iki taşın arasinda ki yakılan bir çoban ateşi. Bazen de bir yerleşim yerinin , deprem, yangın, gibi insan oğlunun terk ettiği kalıntılar olmuştur.
1975 yılında Şavşat yangını geriye bir zamanlar bıraktığı izlerden bir hatıra kalmadı. Yeni yerleri ile eski anılar tamamen yok oldu.
Bu İçerik 1543 Kez Görüntülendi