savsat.com'u ziyaret etmek, Şavşat'ın güzelliklerini oradan görmek, o güzellikleri çevremizdeki kişilere göstermek güzel... Bu siteyi hazırlayanlara her fırsatta teşekkür etmek de güzel, ancak, Şavşat'ta yaşayan ya da sık sık oraya gitme imkanı olanların da bir şeyler yapması gerekmiyor mu?

Ben de neler yapabileceğimizi şöyle bir yazıya dökmek istedim... İşte meraklısına notlarım...

1-Çevrenizdeki yaşlılardan, eski olayları, sosyal hayatı, başlarından geçen ilginç olayları (Orada yaşayan hemen herkesin, vahşi hayvanlarla başkalarının tüylerini diken diken edecek hikayeleri vardır.) hatta Kurtuluş Savaşı ve Rus işgaline ait bildiklerini, teyp veya kameraya anlattırın. Hatta bu anlatımı "Dil kırmadan" yapmalarını isteyin. Mümkünse bu kayıtları daha sonra CD'ye kaydettirip bir kenara koyun... Şavşatlıların kendine has konuşma tarzı hızlı bir şekilde yok oluyor.

2-Varsa, dede ve ninelerinizden kalan giysileri saklayın.

3-Çevrenizde gördüğünüz ilgi çeken herşeyi görüntüleyin.

4-Şavşat ormanlarındaki hayvanlar da hızla yok oluyor.

Bizim çocukluğumuzda avcılar "su iti" dedikleri bir hayvanı avlardı. Büyük ihtimalle su samuruydu. Artık gören bilen var mı?

Gökyüzünde beyaz başlı kartallar uçardı. Her gittiğimde gökyüzünü tarasam da bir tane bile göremedim. Özellikle soyu tükenen hayvanları görüntüleyip, nerede hangi tarihte gördüğünüzü bir yerlere not düşün...

5-Yüzlerce çeşit kelebeği, nerede çektiğinizi belirten notlarla bu siteye yollayın.

6-Sığhela (adını tam yazmak zor) adını verdiğimiz büyükçe bir örümcek vardı. Gerçekte ne tür olduğunu bilmiyorum. Ancak, bu şekilde benim de bilmediğim yüzlerce hayvan o yörede yaşıyor. Bunlar için yeterli belge gelse, belki siteyi hazırlayanlar ayrı bir dosya bile açabilir.

7-Şavşat'tan ayrıldıktan sonra da tabiattan kopmadım. Yaz kış her fırsatta kendimi tabiata attım. Ama oradaki güzellikleri değil "ğunzaları" (tırtıl) bile göremedim. Çok değişik renklerde ve boyutlarda ğunzalar vardı. Onları görüntüleyip saklayın, fotoğrafları savsat.com'da bizimle de paylaşın...

8-Çevrenizde gördüğünüz çok büyük, çok yaşlı, ilginç şekli olan ağaçları da görüntüleyin...

9-Şavşat köylerinde bol miktarda olduğuna inandığım ve yazılı hiçbir şey bırakmadan dünyadan göçüp giden aşıkların dizelerini hatırlayanlar, onları teyplere ya da yazıya aktarsınlar. Eğer yaşayanlar varsa, (Arpalı Savahil'den Alim Özcan gibi) mutlaka görüntü ya da sesli olarak kaydedin.

Çok şey istediğimi biliyorum ama, internete bağlanacak kadar teknolojiyle içiçe olan hemşehrilerimin, kaybolan kültürümüz ve değerlerimizi korumak için kendilerinin de bir şeyler yapabileceklerini hatırlatmak istedim.

Sen neden yapmıyorsun derseniz, 4-5 yılda bir ancak bir kaç haftalığına gidebiliyorum ve elimden geldiğince bu işleri yapmaya çalışıyorum.

Devamlı orada yaşayan, mürekkep yalamış, teknolojiyi kullanan hemşehrilerimin de bu alanda bir şeyler yapmalarını istiyorum.

Dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum. Uzaktan bakınca Şavşat sanki lazların yaşadığı bir yer olarak görülüyor. Veya tamamen Gürcülerin yaşadığı bir yer gibi algılanıyor. Oysa pek çok kültürden etkilenerek oluşan Şavşat kültürünün Ahıska'dan başlayıp, Çoruh Vadisi'yle ta Gümüşhane'ye kadar uzanan farklı bir kültürle akrabalığı olduğu da görülebilir.

Ancak bu kültür özellikle Karadeniz Sahil Kültürü'nün baskısıyla yok oluyor.

Bunun önüne geçemesek de yöre kültüründen örnekleri kayıt altına alarak gelecek kuşaklara aktarabiliriz diye düşünüyorum.

Meraklı olan herkese selam ve sevgilerle...

Şener Şavşatlı --- senersavsatli@mynet.com

........................

savsat.com ekibinden de bir rica... Şimdiye kadar okuduğum yazılar arasında Şavşat hasretini en güzel anlatan "Aşklarımı Kara Kışlarına Terkettim" başlıklı yazıyı sitenize tekrar ekler misiniz?