Şavşat Duvar Gazetesi Yaşam

Tepkiler Bayraklarla Verilmemeli

Nurşen Kumaş

TEPKİLER BAYRAKLARLA VERİLMEMELİ

İnsanlar yerleşik hayata geçmeden kendilerini bir grup oluşturduktan sonra ifade arayışına girdiler bayrağın çıkışı bu noktadır.Çeşitli taşlar işaretler evlerin yapılış şekilleri bile bugün arkeolojik açıdan orada hangi kültürün olduğunu bir kimlik kartı gibi önümüze koyuyor.

Bayraklar tarım devriminden sonra net olarak bir ölçüde olmasalar bile papirüsler kullanılarak yapılmıştır. Toplumlaşmaya başladıktan sonra insan oğlu kendi sınırlarını temsilen bu sembollerini asmış sınırlara yerleş kelere işaret amacıyla yerleştirmiştir. Bayraklar ilk yıllarda sadece sinyalleşmek için kullanılmıştır. Ülkelerin kendilerine bayrak belirlemesi ise, savaşlarda tarafların bir birlerini ayırt edebilmeleri için, Orta Çağ başlarında ortaya çıkan bir olgudur. Kristof Kolomb zamanında, her geminin hangi ülkeye bağlı olduğunu gösterir bir bayrak taşıması zorunlu tutulmuştur ve bunun sonucunda, günümüzdeki bayrak sistemi ortaya çıkmıştır.

Genel tanımını yaparsak ta bayrak; bir ülkeyi veya kurumu temsil eden renkli kumaş. Genellikle uzun bir sopa veya direğin ucunda salınırlar. Her ülkenin bağımsızlığını simgeleyen bir bayrağı vardır.

Bayrak sözcüğünün aslı, "batrak"tır. Batıraktan yani batırmaktan gelir. Eski Türkler'de toprağa saptanan, "batırılan" mızrağın üzerine hanedanlığı temsil eden renklerde kumaşlar, ipler vb. asılırdı. Mızrağın ucuna da altın veya değerli madenlerden kağanlık alameti takılırdı. "Toprağa batırılan mızrak" anlamındaki bayrak sözcüğü, zamanla "dalgalanan milli simge" ye kaymıştır.

Farklı bir tanım yapmak gerekirse; Bir ülkenin zümrenin grup kurum veya kuruluşun ya da genel olarak ortak bir amaç için bir araya gelmiş bir topluluğun kendini ifade etmek amacıyla belirli bir yöntemle kendilerini ifade etmek amacıyla ortaya çıkmış bir semboldür. Türk Bayrağı'nın tarihçesi 1. Kosova Savaşı (28.07.1389) sırasında savaşta ölen Türk askerlerin kanının bir çukurda toplanması sonucunda; ay ve yıldızın yan yana gelmesi ile oluştuğu söylenmektedir. Bayrak her millet için özel ve önemlidir ama bizim için bayrak vatandır.

Ülkemizde de bayrağın şekli, kullanımı, yapımı, bayrak törenleri kanunla belirlenmiştir. Bayrak Kanunundan yasaklar kısmının 7. maddesi - Türk bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz. resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez. oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz. Bu yerlere ve benzeri eşyaya bayrağın şekli yapılamaz. Elbise veya üniforma şeklinde giyilemez.Bunlar uyulması gereken kurallar diye biliyoruz ama hangimiz ne kadarına uyuyoruz.Ben kendi bayrak izlenimlerimi paylaşacağım sizlerle, bayrağımızı nerede, nasıl ve hangi amaçlarla kullanıyoruz.

Tepkimizi ilk bayrağımızı kapıp sokaklara çıkarak gösteriyoruz. Konunun ne olduğu pek önemli değil, önemli olan bayrağı kapıp sokağa koşmamız oluyor.

Atatürk’e sevgimizi ,fikirlerini yaşatarak değil;bayrakla yapıyoruz,

Ege Denizini bayraklarla gelincik tarlası çeviriyoruz,

Siyasilere tepki veriyoruz, bayrağı kapıyoruz,

Türbana tepki veriyoruz, bayrağı kapıyoruz,

Cumhuriyet yürüyüşü diyoruz bayrağı kapıyoruz,

Din elden gidiyor diyoruz bayrağı kapıyoruz,

Laiklik diyoruz bayrağı kapıyoruz,

8 Mart Kadınlar Gününde bayrakla ‘Ezilme Artık ‘yazıları taşıyoruz,

Sendikalar kendi bayraklarıyla değil Türk bayrağıyla hak arıyor,

Seçim sonuçlarını beğenmiyor bayrağa sarılıyoruz,

Ormanlarımız yanıyor tepkimizi bayrakla gösteriyoruz,

Greenpeace gösterilerinde bayrağı asıyoruz,

Fener Beşiktaş maçında bayrağımızı açıyoruz,

Yılbaşı kutlamalarında bayrağı kapıp Taksim’e koşuyoruz,

Yayla şenlikleri yapıyoruz, bayrakla halay çekiyoruz,

Barajlarda su kuruyor, bayrağı alıp belediyelere tepki veriyoruz,

Köprü geçişine zam geliyor biz, bayrağı alıp köprüye koşuyoruz,

Televizyon stüdyolarını bayrak şeklindeki balonlarla süslüyoruz,

Trafik kazalarına tepkimizi bayrakla Anakaraya yürümekle veriyoruz,

ÖSS, KPS değişikliklerine tepkimiz bayrakla oluyor,

Üniversiteyi bitiriyoruz iş bulamıyoruz ,bayrakla iş istiyoruz,

Petkim satılıyor biz bayrağı kapıp koşuyoruz yine,

Fındığa zammı bayrakla istiyoruz,

Bayrak mitinglerine katılmayanları ülkeyi sevmeyenler diye damgalıyoruz.

Millet olarak bayrak artık milli tepki aracımız olmuş. Hiç birimizde bundan rahatsızlık duymuyor,üstelik bundan da gurur duyup ; konu ne olursa olsun bayrak tepkilerine devam ediyoruz. Bayrak , milletin namusu, onuru gururdur. Onu gerekli yerlerde gerekli zamanlarda kullanmalıyız ki,o bayrağa dökülen kanlarda bundan rahatsızlık duymasın.

Uyutuluyoruz galiba, birileri bizi bayrakla uyutma senaryosu hazırlamış ve bizlerde güzel uyuyoruz. Bilimi,teknolojiyi ilerlemeyi , ekonomiyi, doğayı, cevreyi hak ve adaleti bayrak kapıp sokaklara çıkmakla çözemeyiz. Bizler o bayrağın bedelini Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşında yüz binlerce insanın kanıyla ödedik. Elimize kapıp sokağa çıkmadan önce iyice düşünelim lütfen. Bayrağı, ülkeyi sevmek bayrak gösterileriyle olmuyor.

Görev gereği yurtdışındayım, Türkiye’den ayrılalı bir hafta olmustu. Lyonda ki Türk konsolosluğuna gidiyordum, iki yüz metre uzaktan bayrağımızı gördüm, o an içime bir sıcaklık girdi kendimi ülkemde hissettim ve gözlerimden yaşlar boşalmaya başladı. Yanımda ki arkadaşa tepkilerim çok garip gelmişti, bayrak için ağlanır mı demişti. Bende gülümseyerek ölünür dile demiştim. Her kosolosluğa gidişim aynı özel duyguları hissediyorum ve o ses kulaklarımda yankılanıyor, ‘Bayrak için ağlanır mı?” Bayrak için can veren milletin evlatları şunu iyice anlayalım, kutsal şeyler özenle korunmalı, amacına uygun kullanılmalı. Lütfen tepkilerimize ,gerekli gereksiz her sevincimize bayrağımızı katmayalım.

Bayrakla tepki verip sevineceğimiz durumlarda var ama elmayla armudu karıştırdığımız gibi bunu da karıştırmayalım. Sizce de garip değil mi, Beşiktaş Fener maçında Türk bayrağı asmak, mili hal kazandırmak lig maçına. İsviçre Türkiye maçında birlikte bayrak sallayalım, lig maçlarında değil. Ben bayrağımın her olayda ortalıkta olmasından rahatsızlık duyuyorum.

Bu İçerik 883 Kez Görüntülendi

Yaşam Üye Listesi