Bizler ağaç dallarında tomurcuk açan. Sonra yeşeren ve rüzgara tahammül edemeyerek çevreye saçan yapraklar gibi gurbete savrulmuş,  yaşamın öncü duraklarında parçalanmamak için hedefimize varacak fertleriz. Ama hedefe varmada solmaya başlasak da, parçalanmadan bütünlüğümüzü muhafaza etmek durumuyla, çevresiyle el ele, yüz yüze mücadelenin eşiğinde varlığını sürdürenleriz. Bu varlık insanları sevme varlığıdır, yaşamın devamlılığındaki direnmedir.
Şunu çok iyi biliyoruz ki; büyükleri saymak, küçüklerimizi sevmek asli görevlerimizdendir. Bu görevlerin yerine getirilmesi, görev hedefindeki kaynakların tanınması ile oluşacaktır. Bu tanıma, anavatandan ayrılarak, yaşam için geldiğimiz büyük şehirlerin kesif işleyişinde belirli aralıklarla da olsa; bir araya gelmekle mümkün olduğu bilinen bir gerçektir.
Bunun için siz değerli köylülerimiz, sevinç ve mutluluklarımızın paylaşımcıları olarak hepimiz; bayramlarda, düzenlenen özel günlerde, düğünlerde bir araya gelme ihtiyacı hissediyorsanız,  Evet ! Birlikteliğe ihtiyacımız vardır. En azından aynı yörenin havasını teneffüs etmiş, suyunu içmiş, yöre kültürünü taşımış birileri olarak “Bizler birer bütünüz." Diyelim.  Bu bütünlüğümüzü bir arada coşarak, selamlaşarak, tokalaşarak, tebessümle yüzlerle mutlulukları paylaşarak, kahkaha atarak, özlem çığlıkları ile haykırarak kutlayalım.    "Hayır! Buna gerek yok." Diyebiliyorsanız da, düşüncelerinizi belirtmeyi borç bilerek açıklamadan vazgeçmeyiniz.
Gençler, geleceğe örnek teşkil edecek değerlerde bir araya gelelim, tanışalım, özgür düşünceli, paylaşımcı benliklerimizi yapacaklarımızla özdeşleştirelim, daha çok bir arada olmanın yollarını bulalım. Bireyler olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirelim. Sorumluları, gerektiğinde eleştirelim.
21 Aralık 2007 Günü Akdeniz Düğün Salonunda tekrar bir arada olmak hepimizi mutlu ettiğini katılımcıların gözlerinden, yüzlerdeki gülümsemelerden okunduğu bir gerçeği ile, yapılanların eliştirilmesi, yapılacaklardaki hataların azalacağı, daha iyilerin yapılacağı hareketle, düşüncelerimizi de paylaşma dileğiyle;
İyi niyet, sevgi, hoşgörü ve birliktelik özelliklerinizden dolayı bayramlaşma toplantısının düzenlenmesinde emeği geçenlere, katılımcılara, katılmak isteyipde çeşitli nedenlerle aramızda bulunmayan ama gönülleri bizlerle olan Tüm Çoraklı Köylülere,  teşekkür eder, gönlünüzce olması gerekenlerin gerçekleşmesi dileğiyle tekrar bayramınızı  kutlar en derin sevgi ve saygılarımla sağlıklar dilerim. 21.12.2007
Nurbay DEDE

Değerli Köylülerim, Kurban bayramınızı kutlar, sevgi, saygı, hoşgörülü hice bayramlar, sağlıklı yıllar dilerim.

Çoraklı Köyünün güzel ve sevecen insanlarının ramazan bayramını kutlar, sevgi ve özlem dolu selamlarımızı iletir, herşeyin gönüllerince olmasını dileriz.

Ele alınan her konu derinlemesine irdelenmesi gerekir. Herşeyin oluşumu ve akışı içerisindeki efsanevi gelişmeler detaylıda olmasa nedenleriyle oluşumların araştırılarak veriler doğrultusunda değerlendirilmesi, yorumlanması ve genellemeye bırakmadan problemlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bu felsefe çerçevesi içerisinde İstanbul’da bulunan Çoraklı Köylüler, en azından "Çoraklı Köyündenim" diyebilenler söz bazında da olsa oluşturulan birlikteliğin yaşamasında katkılarını esirgememeleri, en azından engelleyici olmamaları da bir katkı olarak nitelendirilebilmesi açısından olumlu da olmasa hareketlilik bekliyoruz. Bu konuda susuldukça herkes susuyor. Dinlenme ayı olarak adlandırılan Haziran ve temmuz ayları sonu itibariyle tatilden ve izinden dönen değerli kişiler Eylül itibariyle konuyu ele alıp dernek yada Sosyal bütünlüğü oluşturacak bir olguyu belirleyecek sözlerini hiçkimse yerine getirmedi. Sessizlik hiç bozulmadı. Suskunluk iyiye işaret olmayan bir durumdur. Hareket ve ses bekliyoruz. Herkese selam ve sevgiler. Herşey kişilerin gönlünce olsun ama birliktelik ve bütünlüğü bozma istekleri hiçkimsenin gerçekleşmesin. Sağlıkla kalınız. Kalpler hep iyiyi , sevgiyi yansıtsın. Taşkınlıklar kalp sevgi ve Çoraklı Köyü sevgisi taşkınlığı olsun.

İnsanları Seven Değerli Eğitimci, yıllarını hakların yerine getirilmesinde mücadele veren Enver KARAGÖZ sevenlerine veda etti. Ölmedi, çünkü kalplerde düşünceleriyle yaşayacaktır. Düşünceleri, örnek kişiliği insanlar var oldukça sürecektir.

Evet! Çoraklı Köyünün bağrından vatan, millet, insanlık, sevgi, eşitlik, özgürlük ışıltılarıyla koparılan değerli insan, halktan yana, eğitimci Enver KARAGÖZ Devrim ve demokrası yönündeki mücadelesinde Düşüncelerine atılan şamarın etkilerine karşı direndi. Ama beden olarak yenik düştü.

Değerli insan Enver KARAGÖZ’ün ölümü hepimizi mateme boğdu. Kendisine rahmet, eşine, çocuklarına, kardeşlerine ve KARAGÖZ Ailesine, sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Nurbay DEDE

Şavşat’ın Çoraklı Köyünde 1909 Yılında doğan Fatma TORUN (Pato Nine), asırlık yaşam için mücadele ederken sağlam çınar anı kalp yetmezliğinden Kırklareli İlçesi Çerkezköy’de 27.01.2007 akşamı yaşamını yitirmiştir. 28.01.2007 Günü Çerkezköy’de Merkez Camiinde kılınan öğle namazına müteakip toprağa verilmiştir. Yakınlarına başsağlığı. Kendisine Allahtan rahmet dileriz. Yaşamın zorluklarının günden çıkmazı sergilediği söylenmekte, çaresizliklerle ilişkilendirilmektedir. Ancak, şu bir gerçektir ki; mutluluğun olduğu yerde sevgi, sevgi ile birlikte de bir şeye bağlanma, varlığını kabullenme, gelecekle umutlanma vardır. Gerçekten, Çoraklı Köylüler, Şavşatlılar, Artvinliler birbirlerini seven insanlar. Paylaşmada fedakâr hareket eden insanlar. Özgürlüğün yaşamasında ve yaşatılmasında yargılamazlar.

Şair Bülent ECEVİT’İN dediği;
"Tekerleği dönüyordu çağların,"
"Yaklaşıyordu bize doğru,"
"Bir yaratılmamış yarın."
"Ne ölmek gelir gönlümüzden"
"Ne yaratmak gelir elimizden."
Bütün bunlar gibi herşeyin belirsizlik içerisinde başı ve sonu upuzun bir sonsuza uzanmaktadır.

Sadece yakın olduğumuz hissi ile,
Mevlana’nın dediği gibi;
"Sevelim sevilelim"

İnsanlar bizim insanlarımız, herkesi sevelim, ölüm arkamızdan da gelse, birlik olalım. Herkesin duygusal yönlerinin düşünce ve sevecenliklerinde daha ağır olması temennisiyle!

Bayramlar o kadar büyülüdür ki, geleceği zaman bir yıl olarak beklenmektedir. Bu bekleyiş yeni yıl içinde aynı süreyi kapsamaktadır. Bir yıllık bekleyiş hem kurban bayramını, hemde yeni yılı birlikte getirerek yaşamımızdaki mutluluk gülücüklerini bir arada taddırdı. Kışın soğuğu karşısında sıcacık karşılamaya vesile olacak kursban bayramı ile 2007 yeni yılın tüm insanlara, Çoraklı Köylülerine sevinç, sağlık ve bereket getirmesini diler, herkesin kurban bayramını ve yeni yılını kutlar, herşeyin gönüllerince olmasını dilerim.
Özellikle İstanbul’da oturmakta olan Çoraklı Köyünün değerli insanları arasında dayanışmanın çok sıkı olduğuna inandığımız, ama içten girerek birlik ve baeraberliği yok ederek bu birliğin halkalarını zayıflatmadaki çabalarında başarılı olanları da özellikle kutlarım. Her yıl alışkanlık haleni gelen bayramlaşmalar, " belkide olmayacaktır" diye düşünenler olabilir. Ama şunu bilelim ki; Çoraklı köylüler, sevecen sevgi dolu, dayanışmalarda öncü, zorlukları kucaklayan, sabırlı ve dürüst hareket ektmesini bilen azimkar insanlardır. 31 Aralık 2006 Kurban bayramını bir arada kutlamak amacıyla bu yıl bir araya gelememenin belirli nedenleri var. Şartlar bunu gerektiriyor. Ama inanıyorumki bir sonraki bayramlarda ve pikniklerde yine beraberiz Herşey gönlünüzce olsun.
Çoraklı Köyünün değerli insanlarını canı görnülden selamlıyor, saygılar sunuyorum.

Nurbay DEDE

İnsanların mutlu olması yaşantılarındaki sevgilerin hüzünden uzak olmasına bağlıdır. Ama ne yazıkki; her geçen gün köyümüzün bağrıncan sevilen canların hayata veda etmesi bizleri mateme boğuyor, mutluluğumuzu yok ediyor, hayata bağlılığımızı zayıflatıyor.
Herkes gibi seven ve sevilen değerli insan İsmail COŞKUN aramızdan ayrılmış, hayata veda etmiştir. Kendisine Allahtan rahmet, kederli Ailesine, akrabalarına ve sevenlerine başsağlığı dileriz.
DEDE Ailesi

Çoraklı Köyünün Sevecen İnsanları;
Bayramlar, höşgörü ile mutlulukların ve geleceğe yönelik umutların paylaşımına neden olan sosyalleşmedir. Sevgidir. Seven ve sevilenlerin yaşantılarının bir parçasıdır. Bu amaçla, geçmiş, bugün ile geleceğin arasında bağlantıların sürekli olması, İstanbul gibi geniş ve kesif bir şehirdeki Çoraklı Köylülerinin birbirlerini tanımalarını sağlamak, örf, adet ve gelenekleri yaşatmak, her dini bayramlarda bir araya gelmenin gelenekleşmesini sağlamak için "BAYRAMLAŞMA TÖRENİ" düzenlenmektedir. Günün özelliği gereği katılımlar bazen oldukça yoğun, bezende duyarsızlıklara bağlı olarak az oluyorsa da, önemli olan bu toplantıların yapılmasıdır. Katılım katılımdır. Yapılanların azlığı, iyisi ve kötüsü olarak düşünülmemesi gerekmektedir.
Engüzel olan, her şeyi sevecen gözle görmek ve düşünceleri içerisine sindirecek özellikte yorumlamak ve kabullenmektir.
En derin sevgilerimle Tüm Çoraklı Köylüleri selamlar, birlikteliğin daha içten olmasının sağlanması için herkesi üzerine düşen görevini yerine getirmelerine davet eder, sağlıklar dilerim.
Nurbay DEDE

Güzellikler yaşadıkça tadılır. Bu tad hiç bir zaman bitimi anımsatmaz. Bitmesi de korku yaratabilir. 09 Ağustos 2006 Çarşamba günü, sabahın ufuktaki kızıllığı ile başlayan, yakıcı güneşin israrlı etkisi dahi yaşamın gereklerini bilircesine etkisini ağırdan alıyordu. Solmamak için direnmeyi bilen kalp daha önceden haber vermiş, bu haber gereği için önceden anlaşılmamiş. Ha bugün..! Ha gelecek gün...! Belki farketmez... Şenköy Köyünden Değerli insan, çevresinde sevilen, insanlara. çevresine yardımını esirgemeyen çok değerli insan, iyilik meleği Hafit ENİŞ tepelerden esen ruzgarın esintileri içinde kalbine seslenen hışırtılı ağrıya dayanamayarak, imdat çağrılarını kendi sesiyle dile getirmiş, Orhan YILDIZ’in yıldırım hızıyla imdadına yetişmesi solacak gülün sonucunu etkiliyememiş, dönüşü olmayacak bir yolculuğa çıkarak, Aile efradını, Şenköylülerini, Çoraklı Köylülerini, özellikle yakın akrabalık ilişkilerinden dolay Pınarlı Köylülerini, bütün akrabalarını ve tanıyanlarını yasa boğmuştur. Eşine, çocuklarına, Eniş Ailesine, Kardeşi Ömer ENİŞ’e, Akrabalarına ve sevenlerine başsağlığı diler, seven, sevilen sevgili Hafit ENİŞ’e Allahtan rahmet dileriz. 14.08.2006 Nurbay DEDE ve Ailesi.