Gürnatel Mesaj Tahtası Genel Mesajlar
Genel Mesajlar

Gürnatel

Ercan Demirciye

Yoklama...
Merhaba abilerim... Aslında her gün sabah intranetten yoklamayı verdikten sonra internet bilgisayarını açıp köyümün sayfasını yokluyorum bir şeyler varmı diye... Fidanlığın havuzunu gösterdim arkadaşlara. Bizim yayladaki göller böyle yemyeşil diye. Suluboya resimlere gıpta ettim. Yapanın gönderenin ellerine sağlık. Ben hala kağıt kesiyorum. Kesemiyorum!... 800 tane 70x100 kağıt aldım. Koyacak yer bulamıyorum. Hala Ankara’da kestiğim kağıtlarımı gösteriyorum insanlara. Şimdi matematiği geçmeye uğraşıyorum. Üniversite A.Ö.L.ne benzemiyor.
Bu yaz illada Sudüzündeki kürüne gideceğim diye mazmangilden çıkıp Kıranslardan Nakordan geçip sudüzüne geldik. Naurmadan Korangaldan Ocamurtanın suyuna indik. Sıcaktan ve yorgunluktan mosmor oldum ama değdi. Abartmıyorum biçilecek ot vardı. Çobanlık yaptığım dönemi hatırladım içim gitti.
Son yazdığımda sitem ettiğimi hatırlıyorum. İstanbul’da köylüm diye sadece Ekrem dedeyi ziyaret etmeye çalıştığımı farkettim. Falancayla görüşüyormusun diye sorduklarınada hayır demekten çok mahçup oluyorum. Ama kim nerde oturuyor bilmiyorumki... Şimdi Hava Harp Okulundayım. Tabiri caizse Darı ambarında Matbaada çalışıyorum. Bir zamanlar kağıt diye yazılmiş defter sayfalarını kesiyordum. Ne kadar şükretsem azdır.
Bütün köylülerime selam...
Sevicer..

Köyümüz Sayfalarının Yüzü Güldi.

Bişe Cannatmişsiz Gena Burasıni

Akşamları
Sanki Helim, bizim peder,
Ses çıkmasa Ali gider,
Ne yapayım akşamları?
Enişe doğru yatamam,
Malıma hille katamam,
Siteye de göz atamam,
Ne yapayım akşamları?
Bir zamanlar yazmıştık çok,
Bekliyoruz, cevaplar yok,
Ac görmedim, hepisi tok,
Ne yapayım akşamları?
Tahtaya çok bakıyorum,
Eskileri okuyorum,
Unutulduk, korkuyorum,
Ne yapayım akşamları?
Gürnatel’i ögüyorum,
Havanda su dögüyorum,
Size biraz sögüyorum,
Ne yapayım akşamları?

Bu sessızluğun sonu pek ey görünmiyer.

Merhaba

Belçikadan

Merhaba Arkadaşlar

Haden gedah köyümüze
Çevresina yörasına,
Yaz gelmiştir orasına,
Hayden gedah köyümüza.
Yeşilına karasına,
Tumplarına, merasına,
Kurban olem pirasına,
Hayden gedah köyümüze.
Dairesi, terasına,
Para yetmaz kirasına,
Bahmayalım parasına,
Hayden gedah köyümüze.
Çiçeklari solsada,
Gözlere yaş dolsada,
Yollar bozuh olsada,
Hayden gedah köyümüze.
Ordadır pastalar, kekler,
Bu sıralar, kalbim tekler,
Mezarlar fatiha bekler,
Haden gedah köyümüze.

Merhaba Değerli Dostlar

Harika bir duygu
Selamünaleyküm abi ve kardeşler öncelikle böyle bir sitenin hazırlanmasında emeği geçen herkesten mevlam razı olsun.. hemen hemen tüm gürnatelden haber alıyoruz sanki. Aradaki sitemleri gülümseyerek geçiyoruz dostlar arasında doğaldır ama bunun yanında tanıdık akraba ve arkadaşlarımızdan haber almaksa harika bir duygu tüm akraba ve arkadaşlara selam ve sevgiler allaha emanet olun ...
SEVGİ KAYA (DEMİRCİ)

Bekliyoruz

Selamün aleyküm

Sağlık ve Huzur diliyorum

Bir garip haldir vatan hasreti
Ateştir kavurur vatan hasreti
Parçalar yüreği kor olu yakar
Yel olur savurur vatan hasreti
Ne kadar kaçsanda dertlerle dolar
İçinde açan goncoların solar
İnsanın saçını başını yolar
Bir garip haldir vatan hasreti

Nerede kadim kalem dostları

Merhaba
Yazılanları okumak kolay; yazmak bir o kadar zor... Hele içiniz biraz burkulmuşsa. Korkut bey artık hiç aramıyorsun çünkü Hava Harp Okulunda hiç işin olmuyor değil mi? Geçen hafta İbrahim’i gördüm. Allah’ın izniyle kefeni yırtmiş. Çok sevindim.
Babaannem ”Bizim Köyün İnsanı Kıravata Hürmet Eder” derdi. Ne yazık ki haklı olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. İşe başladıktan sonra hayatıma giren insanlara, özellikle Nurcan ablaya çok şey borçluyum. Onların desteğiğle bende varım demeye başladım. Bir Polonyalı’dan gördüğüm sadakati yıllarca arkadaşım bildiğim insanlardan görememişim yanılmışım... Aramayı biraz azaltınca telefondaki sesleri soğudu soğudu ve dondu. Artık içimden aramak gelmiyor.
İçinizi kararttığım için özür dilerim. Sonra telafi ederim. Hoşçakalın.
Sevicer

Gurbet akşamları
Selam gurbet akşamları
Birazda geç kaldım işte
Özür gurbet akşamları
Yazın güneşi kavurur
Kışın yüzgeri savurur
Çeşmesindan sumi galur
Andır gurbet akşamları
Hep ağlarım heç güldürmaz
Ciger ahrabay sordurmaz
Benim halimi bildurmaz
Zalim gurbet akşamları
(NOT:Bu dörtlükler Güner’den)

Gurbet akşamları
Kızar gurbet akşamları,
Anasının yetimine,
Mezar gurbet akşamları.
Yüreğime dolar hüzün,
Kavuşalım desem güzün,
Az gülecek olsa yüzün,
Gülmez gurbet akşamları.
Geçim dedik, gurbet ele yürüdük,
Çoklarının pisliğini kürüdük,
Oralarda kala kala çürüdük,
Bitmez gurbet akşamları,
Saçlarını sola doğru tarama,
Diyar-ı gurbette dostlar arama,
Merhem buldum, sürün desem yarama,
Sürmez gurbet akşamları.
Mal mul gitmez merasına,
Lağım akar, deresına,
Ben bayilem nerasına,
Sevmem gurbet akşamları.
Yollarında koşmayınca,
Dağ, bayırı aşmayınca,
Secip, gülüp coşmayınca,
Coşmam gurbet akşamları.
Çarşıda yalnız gezersin,
Çok şeyden hille sezersin,
Bir arkadaş bulem dersin,
Bulmaz gurbet akşamları.
Akşam olur üzülürsün,
Eve doğru düzülürsün,
Süzma gibi süzülürsün,
Yemez gurbet akşamları.
Hayat insanı eziyor,
Kapkaççılar kol geziyor,
Adam çok şeyden beziyor,
Bezmez gurbet akşamları.

Gurbet Akşamları
Ali Ağabi’nin ısrarlı davetine icabet etmekten başka çaremiz kalmadı. Kendisi sanırım daha önce verdiği ayağı unutmuş olacak ki benden yeni bir ayak istiyor. Arzu edenler o ayaktan da devam edebilir ama ben yine de pelut degeneginden nasiplenmemek için bir ayak açayım her ihtimale karşı. Ahan da budur:
GURBET AKŞAMLARI
Güneşin battığı yerde
Solar gurbet akşamları
Beni türlü türlü derde
Salar gurbet akşamları
Gönlümü hep hüzün sarar
Gözlerim bir dostu arar
Dostu bulsan neye yarar
Çalar gurbet akşamları
İplik iplik çözülürsün
Yâd gözlerle süzülürsün
Sen ağlayıp, üzülürsün
Güler gurbet akşamları
Duymaz kimseler çağrını
Kimse dindirmez ağrını
Üstelik yanık bağrını
Deler gurbet akşamları

Degerli Dostlar Sitemizin
Sitemizin anı ve diğer bölümleri çoktandır boş kalıyor.Bu bölümleri de ihmal etmeyelim,muhakkak herkesin başından bir çok olay, anı geçmiştir.Dile getirilmeside, okunmasıda çok güzel oluyor. Anılar bölümüne Paşa Dedenin Dişlerini yazmıştım.İkrahlanmasanız okuyun derim.
Ercan Kardeşimden en kısa zamanda ayağı ve şiiri bekliyorum. Çabuk olunki sabırsızlanıyorum.Erdinçciğim sen de hazırsın sanırım. Taner şiiri duyunca uvalanıyordur herhalde.Köşkiye çıkmadan, siteye girenlere de kızmak geliyor içimden. Sadece okumayın, elinizden ne geliyorsa bütün köylülerimin yazmasını arzu ediyoruz. Kalın sağlıcakla.

Degerli Kardeslerim Bu
Bu siteye aynı mesajı yazışımın üçüncüsü. Bilgisayarda mıdır, nedir, yine anlamış değilim, çevirmeli bağlantı, paket program kullanıyoruz, henüz adsl’ye geçemediğimiz için böyle oluyordur sanıyorum. Haluk’ta diyorki Ali Abi çekildi kenara, yahu ne yapayım, imkanlar kısıtlı olmuyor işte. Ne ise bu seferde deneyelim, belki mesaj ulaşır.
Gelelim konuya, herhalde degenekten haberi olmayanlar var daha. Bunları sıralayacak olursak, Erdinç, Taner, Gökhan, Korkut, Tekin ... gibi sitenin doğayenleridirler. Murşit Amcanın oğlu Zaferle de bir kez telefonda görüştük, daha da haberleşemedik. Zaferciğim, sizin yazılarınızı da bekliyoruz. Herkesi diyaloga davet ediyorum. Özlemler böyle giderilebilir sanırım. Biraz önce Babamla görüştüm, önümüzdeki dönem için hac kayıtlarını yaptırmışlar. Bizim köyden Babam, Amcam ve Yusuf Amca. Allah hayırlısını nasip etsin, İnşallah kurada çıkarlar da bu farizayıda yerine getirirler.Sevgili Ercanım sizi çok özledim, burnumda tütüyorsunuz. Ailece selam ve sevgilerimi iletir, gözlerinizden öperim. Çocukları olan kardeşlerimi tebrik ediyor, Allah analı, babalı büyütsün, hayırlı evlatlar olsun diyorum. Sevgili Turgay’ın dediği Ahıska Türklerini Televizyondan bende 3 kez izledim. Zaten Bilal Dedem, bizlerin Ahıska Türklerinden olduğumuzu söylerdi. 1940’ yıllarda nasıl sürüldüklerini, yollarda nasıl telef, olup eziyet çektiklerini, orada kültürlerine nasıl sahip çıktıklarını, konuşmalarının bizimle tıpatıp aynı olduğunu izledik, hem sevindik, hem üzüldük.
Değerli kardeşlerim, artık şiirlere başlasak diyorum, Haluk yine Oşti tarlaya bağlamayı özlesin, Ercan danayı, şeyini özlesin, bizde diğerlerini dile getirelim diyorum. Kaldığımız yerden devam, edelim. Ercan üstadımız ayağı versin, bizde haydi yürümeye çalışalım, ağır, aksakta olsa, çok zevkli oluyor.
Şimdilik başka yazacak birşey, söyleyecek kelime bulamıyorum, tıpkı Ardahanlı muhtar gibi. Herkese selam ve sevgilerimi iletiyorum. Kalın sağlıcakla.

Selamlar Degerli
Yurdumun doğusuna yağan kar gibi üstümüzde bir ağırlık vardı epey zamandır.Kimsenin eli yazmaya varmaz olmuştu,sanki cemrelerin düşmesini beklemişiz baharla birlikte kıpırdanmalar başladı bizlerdede, ama galiba Ali ağabinin pelut degenegi su yürümesini hızlandırmışolmalı. Hakketen bizim yaptığımızıda (özür dileyerek söylüyorum) Çorumlularda yapmaz. Neyse zarardan dönüldüğü yer karın başlangıcıdır diyelim.
Ama bizim sitemizin miheng taşları var (onlar kendilerini çok iyi bilirler) onlar siteden biraz uzaklaşınca böyle oluyor.
Ali ağabi bilgisayar arızası dedi çekildi.
Ercanım ‘ki yazısını görünce sesini duymuş kadar sevindim epey zamandır ses vermedi çokta merak ediyordum telefon açmayı düşünürken sonunda kavuştuk kendilerine,artık herkes hem fikirken devam edelim yazmaya . Bu arada Ümit kardeşimize ve Kemalettin Altun beye göz aydınlığı verelim ikisininde cici kızları olmuştur ALLAH analı babalı büyütsün ,sağlıklı ve sıhhatlı olmalarını diliyorum yüce ALLAH’tan. Herkese selam ve sevgilerimi sunar işlerinizide , uğraşlarınızda kolaylıklar dilerim . En kısa zamanda görüşmek dileğiyle.