Gürnatel Mesaj Tahtası Genel Mesajlar
Genel Mesajlar

Evet Sevgili
NASIL ANLATAYI BİLEMİYORUM,BU İSTANBULUN HAVASINDANMI,SUYUNDANMIDIR BİLİNMEZ BİZLERDE BİR İHMAL BİR İHMAL SORMAYIN .AMA HERHALDE SİZLERDE HAK VERİRSİNİZ BU İSTANBULUN NE YANGINI BİTER NEDE DİĞER SORUNLARI. ONUN İÇİN BU KARDEŞİNİZİ HOŞ GÖRECEĞİNİZİ ÜMİT EDİYORUM.
İNŞAALLAH BUNDAN SONRA BAĞLANTIYI KOPARMAYIZ.
BU KÖYÜMÜZÜN SAYFASINI GÜZEL YAZILARIYLA SÜSLEYEN BİR KAÇ KİŞİYE İSİMLERİYLE TEŞEKKÜR ETMEK İSTİYORUM.ÖNCE BİRAZ TORPİLLİ OLARAK ÇOK KIYMETLİ AĞABEYİM ERCAN DEMİRCİ,ALİ DEMİRCİ,TURGAY DEMİRCİ,TANER YILDIRIM,HALUK YILDIRIM,KORKUT AVCI,TURGAY YILDIRIM,BAHADIR YILDIRIM,TEKİN YILDIRIM VE DAHA İSMİ AKLIMA GELMEYEN ÇOK DEĞERLİ KÖYLÜLERİME ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.
BU MİNVAL ÜZERE TÜM DOSTLARIMIN,AĞABİLERİMİN,KARDEŞLERİMİN VE KÖYLÜLERİMİN YÜZLERİNDEN TEBESSÜM,YUVALARINDAN MUTLULUK,KALPLERİNDEN SEVGİNİN,KAZANÇLARINDAN BEREKETİN EKSİLMEMESİ DİLEĞİYLE HERKESE SAYGILAR SUNUYORUM.
ERDİNÇ DEMİRCİ.

Ozur Mahiyetinde
Sevgili Ali abi, öncelikle isim hatası yaparak sana yazmayı düşündüğüm şeyleri Ercan abi adına yazdığım için her ikinizden de çok özür diliyorum. İnanın aceleyle okuduğum ve yazdığım için bir karışıklık oldu. Ama Ercan abi ismine yazdığım şeyleri sana yazdığımı anlamana sevindim. İşte benim memleketimin insanı dedim. Ali abi benim telefon numaram 0505 267 00 85. Daha önce de yazdığım gibi 22 ağustos tarihide bir ay süreyle izne ayrılıp ankaraya gideceğim. Buna 4 günlük yol iznini de katarsak geri dönüşüm 26 eylül tarihine denk gelmektedir. Ancak sırf senin için eğer mümkün olursa daha erkenden dönmeyi planlıyorum. Ancak şimdi kesin birşey söylemek mümkün değil. Ben senin telefonunu kaydediyorum. O zaman gelince telefonlaşırız. İsim yanlışlığından ötürü kusuruma bakmayın lütfen tekrar özür dileyerek huzurlarınızdan ayrılıyorum.
SAYGILARIMLA

Bu Yaz Tatili

Sevgili Korkut
18.08.2006 tarihinde yazmış olduğun mesajınI, benim canım kardeşim Ercan’a yazmışsın.Okuyunca bana olduğunu anladım.Çünkü Ercan kardeşim yakınlarda Türkiye’ye gelmedi.
Ben Ardahan’dan geçerken sabahın 6’sı idi. Sizinle görüşmeyi çok arzu etmeme rağmen, o saatte rahatsız etmek istemedim. Ama küçük kızım Ardahan Öğretmen Lisesi’ni kazandı. Orada okuyacak. İnşallah 22 Eylül’de orada bulunursanız görüşür, bol, bol konuşuruz. Yalnız cep telefonunu bildir. Benim telefonum: 0538 591 18 02 dir. Sevgi ve selamlarımı iletir, gözlerinden öperim.

Korkut A Taner
Korkut, sanırım sen yazılanları aceleyle okudun. Yazdıklarımdan benim bu yaz Ardahan’a gelmiş olduğum sonucunu çıkarmışsın. Ben bu yaz değil Ardahan’a, Türkiye’ye bile gelememişken senden böyle bir sitem duymak beni gülümsetti. Ben Ardahan’a en son 2000 yazında gelmiştim. 1995-1998 yılları arasında Ardahan’da görev yaptım. Ama aramızda kalması şartıyla sana bir sır vereyim; duyduğum kadarıyla Erdinç Ardahan’a gelmiş bu yaz. Sana uğramamışsa ona esaslı bir sitem hakkın doğmuş olabilir ve hatta kışın buzlu kürunda suya basma cezasını da uygulayabilirsin.
Taner Ağabi, ağzına sağlık. Duygularımıza tercüman olmuşsun. Ama bir dahaki sefere mısraları lütfen alt alta yaz. Şiirin özelliği kaybolmasın düz yazının gölgesinde. Eski sıhhatine kavuştuğunu öğrenmek, bizleri son derece mutlu etmiştir. Bursa’ya çok çok selam ve sevgiler gönderiyorum. Muceddin Ağabiye, Hamza Hoca’ya, Fahri Ağabi’ye, Oktay’a, Servet Ağabi’ye, Kadir Ağabi’ye, Ersin Ağabi’ye, Tarık’a, Alim’e ve adını anmayı unuttuğum Bursa’daki Köylülerime selam ve muhabbetlerimi bizzat iletmeni istiyorum. Allah’a emanet olun...

Tekrar selamun aleykum
Tekrar selamun aleykum köylilarım geçen birkaçgün öncaki eksük meksük cümlelarımdan sonra şidida siza birkaç mısralarla seslaniyerım. Benım burdaki komşum ve değerli ağabeyim Mucettin hocam tatila köya gitti. dönüşunda sağolsun bendan erken davranıp beni ziyareta galdi. Eeee tabii doğal olarak birkaç lafın belıni kırduğtan sonra dedimki bu bela olmiyacağ memleket havadislarını şöyle soralım.
Görduğun yediğun hep sanın olsun,
Köyumdan sıcacığ haberlar anlat,
Köçanlar kaçanlar bizda sır kasın,
karakaya, curmul, veltadan anlat.
Gezmişindur serçime,düzyol, napuzar,
Elbette bu gönül çekar ahuzar,
Sanırım az kaldi köyda işguzar,
Balattan, çiselttan, naçari anlat.
Saharaya gettız, nasıl eglandız,
Acaba na bulup, nayi begandız,
Yarşmada ilk degil sondan kazandız,
Harmandüzi, yahmetur, kışladan anlat.
İstanbul,Bursadan misafir gettız,
Koni, komşi birlaşıp hasbuhal ettız,
Ötedan, beridan nalar anlattız,
Natazırev, köşavrat, bucattan anlat.
Duydumki köylerda heç meyva yoğmiş,
kartopi, lazudun yiyani çoğmiş,
Milletda onlardan çoğ fena bığmiş,
Genada can sağolsun kalani anlat.
şimdiluğ yetar.Allaha emanet olun.
18,08,2006
TANER.

Sevgili Ercan Abi,

SELAM SEVGİLİ KÖYLÜLERİM

SİZ DE HOŞGELDİNİZ...

HOŞGELDİNİZ...

Sevgili Korkut Mesajlari
Mesajları teferruatlı okuyunca bana sorduğun sorunun farkına yeni vardım. Allaha şükürler olsun bir yaramazlık yok buralarda. Dört yıl daha Belçika’dayım, eğer olağanüstü bir durum söz konusu olmazsa. Ben de Ardahan’da üç yıl görev yaptım. Zaman zaman özlemle yad ediyorum orada geçirdiğim günleri. Sana vazifende başarılar diliyorum. Enver Abiye de selamlarımı söyle bir ara... Ardahan’a sevgilerimle...

Vay Vay
Turgay’ın ve Ali Ağabey’in son yazdıklarını okuduktan sonra yazılabilecek tek cumleyi yazıyorum ve herkese selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum: "ŞİMDİ GURNATEL’DE OLMAK VARDI ANASINI SATIYIM!"

Merhaba Arkadaşlar
Turgay kardeşimin dediği gibi insan köye gitmekle hasretini tam olarak dindiremiyor. Çünkü orda çocukluk arkadaşlarımın çoğu yok, çünkü siz yoksunuz, çünkü benim zamanımda olan güzel insanların bazıları hiç dönülmeyecek diyara gitmişler. Kapılarına gittim, öyle ıssız ki, içim tarifsiz duygularla doldu.Nolur bundan sonraki tatilerimizi kararlaştırıp belli tarihlerde gidelim, şenliksiz ev kalmasın, hasretler biraz olsun dinsin. Yanuklardan Naçar’a çıktım, çisa ve sakız toplamak için Erdinç’le beraber.Sakız bulduk, çisa bulamadık, naçarın omanı var olsun seneye buluruz.Kayalar, oCAMURTA, Söglanın fotoğraflarını çektim.Düzyolun altında ve üstündeki ağaçların bayağı büyüdüğünü gördüm. Caporoshanadaki değirmenin yerinde durup, tahıl ügütmaya giderken hızektan çuvalı, torbayı düşürerek oraya varacakları beklediğini hissettim. Köyde mal azlığından dolayı çevredeki otların kartaşmış, emekli olduktan sonra oraya gidip besicilik yapacak insanların mallarını beklediğini düşündüm. Kadastro dolayısıyle yapılan yanlış sınır uygulaması sonucunda Helim ağa ile Şeso dayının dilazarasına tanık olduk.Çok sevdiğim Korkut ve diğer arkadaşlarla buluşamamanın hüznünü yaşadık. Ercan ,taner. haluk, Zafer, Hanza, Emin abi, Tacettin bey, Ahmet hoca Nasir, Yücel, Kamil Öztürk Vediğer kardeşlerimi aradı gözlerim ama nafile, sadece özlemle yad ettim seneye İnşallah dedim. Turgay kardeşim evleri kameraya çekecekti ne yaptı acaba , bizim evi de yeni boyamıştım nasıl çıktı merak ediyorum. Velhasıl tatil yaptık ama sizlerin olmayışı hasretimizi dindirmedi. Dönerken Ardahan üzeri, Göle, Oltu,hasankale den Erzurum’a geldik. Orada Bahadır kardeşimle kısa da olsa tanışma fırsatı bulduk. Tam Nurettin abime benziyor, sesi bile aynı.Kaynanamın Aziziyede muayenesinden sonra Bayburt’a geldik. Sağolsunlar ziyaretimize Haluk, kardeşlerim Güner ve Fazilet geldiler. Onları da yolcu ettikten sonra şimdi sizlerin siteye yazacağı mesajları özlemle beklemeye başladık.Herkese hasret dolu selamlarımı sunuyor yazılarınızı bekliyorum. Allah’a emanet olunuz. Vesselam.

Hayat Dediğin
Diyar-ı gurbette hasret ve çile çekmek çok zordur,
Gül olmak, hemde gurbette gül olmak, ne zordur,
Hele/Hele bülbüle hasret kalmak daha da zordur.
Yıllar geçti aradan, kurulan ilk düşler ve rüyalar İstanbul’un beton duvarları arasında sıkıştı ve hep birlikte aynı kaderi paylaştık.Kimi davullar zurnalar eşliğinde kurbanlar kesip terk etti toprak damlarını ve çocuklarını, kimi fakirliğe inat elindekini avcundakini satarak geleceğe dair ‘zengin’ düşlerini aramaya koyuldu el kapılarında. Kimi, ‘üç-beş yıl ne varsa biriktirip dönerim’ diyerek vedalaştı yaşlı annesi ve babasıyla. Kimi, baskılardan, işkencelerden ve kendisini bekleyen cezaevlerinden dolayı sürgünleri tercih etmek zorunda kaldı. Sevdiklerini, sevdalarını geride bırakarak... Kimi ise ‘herkes gitti bir ben kaldım’ diyerek akrabalarından, arkadaşlarından yardım isterken, ‘ne geliyorsun biz döneceğiz’ cevaplarıyla bekleye durdular yıllarca...
Nasıl yazılır ki özlemin diğer adı..?
Bir sonraki izine kadar moral depolanarak hüzünlü, birazda buruk dönülerek mekanik yaşama devam edilecek. Ya zorunluluklardan dolayı yıllarca memleketlerine gidemeyenler, köylerini, sevdiklerini her gece rüyalarında görenler, Onlar belkide bir yıl boyunca izine gidenlerin anlatacakları anıları, biraz şaşkınlık biraz da hüzün içinde dinlemeye devam edecek ve hep birlikte ‘memleket hasreti’ diyecekler.
İşin tuhaf yanıda dostlar, köye gidiyorsun toprağına bastığın, havasını soluduğun, suyunu içip dar sokaklarında top koşturduğun köyü özlüyorsun. İşte o zaman yürekteki o hasret sızısının, o an köyde doğmuş ama gerek imkansızlıklardan gerek izin probleminden dolayı orda olmayan dosların, komşuların olayışından kaynaklandığını düşünmek, eski günlerdeki güzellikleri paylaşamamanın vermiş olduğu hüzün, birde yıllardır görüşememenin hasretini içine katınca. Özlemle koştuğumuz köy topraklarında bile hasretin kralını yaşatıp, doya doya o huzuru yaşamamıza izin vermiyor. Bu yılki iznimde şunu anladımki, hasreti dindirmek için köye gitmek kanayan hasret yarasına merhem olmuyor, orda çok eskide bıraktığımız güzel günleri düşündükçe, tüm dost akrabayla eskiyi yaşayamamak, yada hep beraber orda olamamak, kanayan yaraya tuz basmak oluyor.
Şartlar el vermeyipte tatilini köyümüzde geçiremeyen eş, dost akrabayada biraz köy hakkında izlenimlerimi anlatmak istiyorum.Gülen yüzleri hiç solmasın, Allah vergisi sevgi dolu yüreklere sahip köyüm halkı her zamanki gibi değerlerini koruyor. Son dönemde hakkın rahmetine uğurladığımız büyüklerimizin geriye bıraktığı büyük hüzün hakim olsada, herkes hayat devam ediyor ilkesiyle söz, muhabbet ve işlerine devam ediyor. Kısaca Özcan hoca 5 vakit namaz kıldırmaya, babam rutin yürüyüş sporu olan günde 3 kez veltaya gedıp galmaya, Nedim amca güzel muhabbetinin yanında, evi tamir etmaya, İsmet abi mesai saati dışında ot taşımaya,kanal çıkarmaya, Atif amca geçen yıllara inat düğünlerde, toylarda delikanlı edasıyla gençlere örnek olmaya, Sabri ağabi bahçe daha güzel olsun diye çabalamaya, Yusuf amca, pamuk hala, fikret hocam ve güllar yenge sürekli cemaate camiye getmaya, Selim amcam (Allah şifalar versin) fıtık ameliyatı oldu tedavi olmaya, Fehmi amca emekliliğun tadını çıkarmaya, Murşit amca geçirdiği rahatsılıktan kurtulmanın huzurunu çıkarmaya, Azime hala tüm yanlızlıklara karşı, torunlarının ve evlatlarının vermiş olduğu huzurla ayakta durmaya, Yılmaz ağabek oktayı evlendirdi torun beklamaya, helim amca her zamanki gibi disiplinden taviz vermamaya, mezin amca sıtma savaşta mücadele etmeye, muhtar mehmet ağabide yukarı mahallenin son müdavimi olarak hayatlarını devam ettiriyorlar.
Bu arada köyde olduğum dönemde gerek muhabbetiyle, gerek kişiliğiyle çok güzel zamanlar geçirmemizi sağlayan Ali ağabeye ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Tekin ağabeklede oktayın dügününda tepeköyde içtuğumuz ayran o gün karnımi fena ağırtsada, oynaduğumuz bar, istaduğumuz yenga ketesi sahneleri çok güzeldi. teşekkürler tekin ağabi. Beni her seferında tavlada yensada Erdinç ağabekta köye ayrı bir güzellik kattı :) neysaki istanbulda hesabını sorarım. Kısaca dostlar köyde yaramazlık yok. Haa yaramazlık yok dediysemde büyük yaramazlık kapıda. Tapu kadastro geldiya köylere, kireçli o camurta’lardan , vanta buçatlardan sinorlari belirlemişlerdi ben gelmeden. Zendaba nerdan sinor koydi onu bilmam. Hakkımızda hayırlısı olsun diyor, Bu arda, istanbula geleceğim gece beni uğurlamaya gelen TÜM KÖY HALKINA AYRI AYRI TEŞEKKÜRLER EDİYOR, BÜYÜKLERİMİN ELLERİNDEN ÖPÜYORUM..Site sakinlerine gelince, Ercan Abimm hürmetlerimi yolluyorum en kısa zamanda özlemlerin son bulsun diliyorum. Bahadır kardeşim, Yeni katılan Nilgün kardeşim, Sevgili Taner abim, Zafer abi, Korkut kardeşim, Önder arkadaşım, onur kardeşim, Haluk abi ve adaşım turgay abi, Tekin abi ve ve ve Sevgili Ali agabi. İsimlerini saymakla bitiremeyeceğim tüm tanıdıklara selamlarımı, hürmetlerimi sunuyor, siteyi ve bizleri habersiz bırakmamanızı istiyorum. Allah’a emanet olun dostlar, kalın sağlıcakla...
Turgay DEMİRCİ

Merhaba Memleketimin
merhaba memleketimin güzel insanları. bu sayfayı her açtığımda gözlerim doluyo içim burkuluyo.bu kadar uzak olmak çok üzsede hayat böyle. inşallah her şey hayırlı olur şavşat için. bu sitenin kurulmasına çok sevindim en azından gurbet ellerde teslli buluyoruz. siteyi düzenleyenlere çok teşekkür ediyorum. herkese sağlık ve esenlik diliyorum. tekrar görüşmek üzere.

Siteye Yazilan

SELAMUN ALEYKUM GURNATEL CEMAATİ
OLA BABA NERDASIN ŞİMDİYA KADAR DİYACAĞSIZ TABİ HAKİSIZ AMA GAL GÖR Kİ ABU İNERNETTUR NADUR BU MEREDİ BİR BECARABİLSAYDIM TABİKİ ŞİMDİYA KADAR SİZLARİNAN HEÇ SÖYLAŞMAMİŞ KALURMİYDIM HEÇ.GENADA SAĞOLSUN ABU KOMŞUM MANSUR AMCAMIN OĞLİ TURGAY EFENDİDAN. O’NA DEDİM Kİ YA BU MEREDİ ÇIĞARMASAYDI YADA BENİDA ORYA KAYDET O’DA BENİ KIRMADİ DA AHO MESAJMİDUR NADU ORYA BİRKAC KELİME EDABİLDİM. ODA ABU GASARAĞ SICAĞDA .NA İSA KOMŞİLAR ŞİMDİLUĞ BU KADAR YETAR HEMİ
BURDAN ÇIĞIP BİRDA TIPIŞ TIPIŞ EVİN YOLUNİ TUTMAĞ VAR. ŞİMDİLUĞ HEPIZ ALLAHA EMANET OLUN.HA OLA BİRDA ADIMİ YAZEM HEMİ.
TANER YILDIRIM. 04.08.2006

Sevgili Şavşat Halkı
Sevgili Şavşat halkı sizleri boyle bir sıtede toplu olarak bulmak o kadar güzel bir duygu ki, insan ne kadar uzakta olsada dostlarını burada buluyor, yerlerinin ve zamamnın uzak olması bile insanları birbirinden uzaklaştırmaz boyle bir sitede zaten hep beraberiz.
Saygı ve sevgilerimle...
Zafer Demirci tel:05055014070

Sesini Bile
Sevgili köylülerim bunları niye yazdığımı merak edeniniz olabilir, sevgili önder kardeşimi uzun bir aradan sonra burada görmek beni hem sevindirdi hem de duygulandırdı. Çocukluğumuzun ve gençlik döneminin ilk yıllarının vazgeçilmez bir dostuydu benim için Önder YAŞAR, ölümüne sevginin kardeşliğin arkadaşlığın sırdaşlığın kısaca insanın ihtiyaç duyduğu herşeyin temsilcisiydi o bana göre, sonra bir anda çekip gitti gurbet eline. tıpkı burada bulunan tüm arkadaşlarımızın başına gelen bir ayrılık hikayesi de benim başıma gelmişti. Geriye özlemek, yerini doldurabilecek birini aramak kalmıştı. ancak akıntıya kürek çekmekte başka bir şey değildi. böylesi dostlukların yeri dolamazdı ve dolamaz da! Çünkü içinde ortak bir memleket, ortak bir akrabalık bağı, ortak yaşanan birsürü macera olay vb. şeyler var. işte dostluğun köprülerini atan yegane öyeler bunlar.
Vazgeçilmez, Devredilmez ve kişiye özel bu dostlukların insan içerisinde bıraktığı izlerin hazzını yaşamak ve her anımsadığında duygulanmak bile güzeldir. Nice böyle dostluklara..........
Teşekkür ederim Önder bizi burda yanlız bırakmadığın için

Uzun Bir
Fatih arkadaşım hayat uzun ince bir yol demiş kimine göre bazen uzun bazen kısa sizce Hayat, uzun ince bir yol mu dersiniz? Veya bilinmez bir karanlıktan, sonsuz aydınlık ufuklara çıkış mı? Ya da her gün çiğnemekten bir türlü usanmadığımız iki kapılı bir hanın, birinci ve sonuncu kapıları mı? hayat, insana bağışlanmış değil, ödünç verilmiştir. Gördüğünüz gibi, bize bağışlanmamış ama ödünç olarak, belli birtakım sebepler karşılığında verilmiş olan hayatın değerini bilmek, anlamak zorundayız. Bu durum, beraberinde bazı sorumlulukları da karşımıza çıkarıyor.
İçinde yaşadığımız zamanı iyi anlamak ve değerlendirmek, ilim öğrenmek, merhamet sahibi olmak, uygar davranışlara yönelmek, basit hayatımızı manâlandıracak, güzelleştirecektir. Anlamlı, güzel bir hayat, hangimiz için hedef değildir? Hangimiz uğruna ölümü bile göze alabileceğimiz pek çok değerin peşi sıra koşmaktan kaçınırız? Aramızda böyle bir amaca yönelmeyi istemeyen var mıdır? Hiç sanmam! Neyse bu hayatın değeri bilmek lazım.
Pakize teyze Allah’tan rahmet, Durmuş amcaya sabırlar diliyorum…
Fatih, Haluk bey ve diğer site sakinlerine selamlar gönderiyorum…..
ÖNDER YAŞAR / İST

Merhaba Sevgili

Uzun Ince
GİDİYORUM GÜNDÜZ GECE.
BİLMİYORUM NE HALDAYIM,
GİDİYORUM GÜNDÜZ, GECE.
YAŞ OTUZBEŞ YOLUN YARISI EDER DİYE BİR ŞİİR VARDIR. BU ŞİİRİN BİR BÖLÜMÜNDE AYNEN ŞÖYLE DER
"HAYATA BERABER BAŞLADIĞIMIZ,
DOSTLARLA YOLLAR AYRILDI BİR BİR,
GİTTİKÇE ARTIYOR YANLIZLIĞIMIZ."
ASLINDA BU SÖZLERİN HİÇ BİRİ ÖLÜMÜ YAŞAYANLARIN HİSSETTİĞİ KADAR ANLATMIYOR ANCAK NE YAZIK Kİ ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR. PAKİZE TEYZENİN VEFATINI MAALESEF BU SİTEDEN ÖĞRENDİM. GERÇEKTEN ÇOK ÜZÜLDÜM. DURMUŞ AMCAYA VE ÇOCUKLARINA ALLAH SABIRLAR VERSİN. MEKANI CENNET OLSUN İNŞALLAH.
SEVGİLİ KÖYLÜLERİM HEPİMİZİN AKIBETİNİN ORASI OLDUĞUNU BİLDİĞİMİZ ANCAK VAKT-I ZAMANINI BİLMEDİĞİMİZ BİR SON ÖLÜM. TÜM YAPTIKLARIMIZ KENDİ ADIMIZA, İYİLİKLER, KÖTÜLÜKLER, YARDIMLAR, HIRSIZLIKLAR VB. MAALESEF DÜZENİ GİT GİDE BOZULAN BİR DÜNYADA İNANÇLARI DOĞRULTUSUNDA HAREKET EDEN, KENDİSİNE OLUŞTURDUĞU İNANÇ DÜNYASINI YAŞAMAYA ÇALIŞAN, DEĞER YARGILARINA VE ANANELERİNE BAĞLI İNSANLAR GİT GİDE AZALIYOR. KAYBETTİKLERİMİZ ASLINDA BİZİM KÜLTÜR MİRASIMIZIN EKSİLEN BİRER TAŞLARI....
ÇEŞİTLİ VESİLELERLE BİRLİKTE OLAMADIĞIMIZ BU İNSANLARDAN ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEY VARDI ANCAK ARAYA MESAFELER GİRDİ VE BİZ ÖĞRENEMEDİKLERİMİZLE KALDIK, ŞİMDİ CEPHEMİZİ YENİLERİNE ÇEVİRMEYE HAZIR OLMALIYIZ....
BİR KARANLIK ANINDA ÖLÜM DÜŞER RÜYAMIZA VE BİTİREMEDİĞİMİZ BİR RÜYANIN SON NEFESİNDE SOĞUK BEDENİMİZ DÜŞER TOPRAĞIN BAĞRINA.....

Bende Gecde

Ali Abimizin isteği
Cep : 0032 484562 996
e-mail : ercandem64@mynet.com
msn : emir.demir@hotmail.com
adres : Pastoor Paquaylaan 40/11 3550 Heusden-Zolder/ Belgie

Herkese Selam
Çok kıymetli ve üzerimizde çok emeği olan değerli yengemiz pakize demirci hanımı ebedi istarahatıne uğurlarken geride kalan bütün yakınlarına cenabı allahtan sabırlar diler merhume yengemizede cenabı allahtan rahmet dilerim.Acımızı paylaşan herkesin başı sağolsun.Bütün geçmişlerimize ALLAH rahmet eyleye.
H.YILDIRIM