Merhaba Arkadaşlar,
Epey zamandır sitemizde yeni mesajlar göremiyoruz. Bu günlerde biz, karneler, notların yazılması derken hayli yoğunuz. Bir kaç gün sonra sitedeki mesaimize inşallah başlayacağız.
Artık tatilde geldi.Köye gidecek arkadaşlardan yolu Erzurum’dan geçen, veya bizleri arzu eden herkesi Bayburt’a bekliyorum. Yaz, kış farketmez.
Herkese selamlar, sevgiler.

Selam sevgili köylülerim
Çok kısa bir süre uğrayamadım ancak görüyorum ki dünya hızlı değiştiği gibi köylülerimin hayatında da ufak ta olsa değişiklikler oluyor. Sevgili Haluk abi geçirmiş olduğun küçük operasyondan dolayı geçmiş olsun diyorum tekrar etmemesini temenni ediyorum. insan hayatında en değerli kazanım sağlıktır. Onu korumak ise en temel görevimizidir. İnşallah tez zamanda o operasyonun etkilerinden kurtulursun. Siteye kendi portremi inşallah uygun ve kısa bir zaman dilimi içerisinde yerleştireceğim.
Sevgili Ali Abi,
Can çıkar huy çıkmaz diye bir ata sözümüz vardır. Ardahan bölgesini bilirsin, affınıza sığınarak şunu söylemek istiyorum burada at’tan ineğe, köpekten, kediye kadar aklınıza gelen her türlü alanda hırsızlık olayları tam gaz devam etmektedir. Ne yazık ki bunları polisiye tedbirlerle gidermek pek mümkün olmuyor. İlk önce bu insanların kafa yapılarının değişmesi-eğitilmesi gerekiyor. Ondan sonrası zaten gelir. Neyse sizin kafanızı bu boş şeylerle karıştırmayayım.
Sevgili Turgay abi sen nasılsın neler yapıyorsun hayat nasıl gidiyor. Yaz tatili zamanı yaklaşıyor bak.
Sevgili Ercan abi;
Nasılsın, sağlığın sıhhatin yerindedir inşallah,neler yapıyorsun, Belçika’dan döndün mü?
Sevgili köylülerim yaz tatilinin yaklaştığı bu dönemde inşallah hepinizin köye gelme gibi bir şansı olur. Çeşitli sebeplerle gelemeyenlerin yerine biz de gezeriz köyümüzü. Ancak gönül ister ki herkes köye gelsin ve yüzyüze de görüşelim. Umarım bu temennim gerçek olur. Geçen hafta sonu pazar günü köye gittim. Millet çayırlara başlamış havalar pek tutmuyor ancak yine de zamanı geçmesin diye kenar köşeden tırpan sesleri yükseliyor. Bu bile insana mutluluk vermeye yetiyor. Şimdilik te benden bu kadar kendinize çok iyi bakın ALLAH(c.c)’a emanet olun.
korkutavci@hotmail.com

Sevgili Kardeşim Haluk...
Küçük de olsa bir operasyon geçirmişsin. Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum... Bu vesileyle bütün dost, arkadaş ve komşularıma da selam ve saygılarımı sunuyorum...

Merhaba sevgili köylülerim.
İlk önce köyümüz sayfalarında bizimle bu güzel hisleri paylaşan herkese bir teşekkürü borç biliyorum. Sevgili Haluk ağabeyin hastanede olduğunu ve operasyon geçrdiğini henüz şimdi öğrendim. Kendisine Allah’tan acil şifalar diliyor daha beter dert, keder ve hastalıklardan korusun diyorum. Hala neden bu zor günlerde, bir birimizin yanında olamadığımızın sorularını beynimizde yanıtlamanın cevabını arama telaşı içinde olduğumuz bu zamanda, bence Ankara misketindeki iki ileri bir geri ayak oyunuyla değil, ağır bardaki üç ileri üçte geri edasıyla yere daha sağlam basarak belli etmeliyiz düşüncelerimizi. Ben şahsım adına sadece kan bağım olan insanlardan değil, beni zor gününde yanında görmek isteyipte, gerek dünya değirmeninde hızla öğünen hasretlerim adına gerek dostluğun, akrabalığın, geçmişim adına yanında olamadıklarımdan özür diliyorum.
Turgay Demirci
natazirev@hotmail.com

SELAMLAR CAN CİĞER DOSTLAR.

İKİ SAAT ONCE HASTAHANEDEN GELDİM UFAK BİR OPERASYON GEÇİRDİM,CENABI ALLAH BÜTÜN HASTALARA ACİL ŞİFALAR VERSİN ORALARDA İŞLER GERÇEKTEN ZOR.AMA İNANIN İNSANLARIN DOSTLUKLARI VE ARAYIP HAL HATIR SORMASI DOKTORLARIN UYGULADIĞI TEDAVİYİ İKİYE KATLIYOR. BEN İKİ GÜN KALDIM HASTAHANEDE HİÇ TELEFONUM SUSMADI HERKESTEN ALLAH RAZI OLSUN, GELDİMKİ HEMEN SİTEDEN BENİ ARAYAN HABERİ OLMADIĞI İÇİNDE ARAYAMIYAN HERKESE GÖNÜLDEN VE YÜREĞİMİN EN DERİNLERİNDEN TEŞEKKÜRLERİMİ SUNAYIM.

DEĞERLİ BACANAĞIM GÖKHAN BEY KUTSAL GÖREVİNİN YOĞUN TEMPOSU İÇİNDE HEM TELEFONLA HEMDE SİTEDEN İLETMİŞ OLDUĞU GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİNE AYGRICA TEŞEKKÜR EDERİM. BİR HAFTA VEYE 10 GÜN KADAR HEP BURDAYIM HERKESLE HASBIHAL EDİP HAL HATIR SORMALIYIM,HERGÜN SABAH ERKEN EVDEN ÇIKIP AKŞAM GEÇ SAATLERDEDE DÖNEBİLDİĞİMİZ VE ADINA (İŞ) DEDİĞİMİZ NERDEYSE BÜTÜN VAKTİMİZİ ONA AYIRDIĞIMIZI ÇOĞU KEZ ARKADAŞLARI DOSTLARI AKRABALARI UĞRUNA İHMAL ETTİĞİMİZ İŞİMİZLE İNSANLIK İLİŞKİMİZİ BİR TÜRLÜ DENGELEYEMDİK.

ASLINDA ÇOK MERAK ETTİĞİM KORKUT BEYİ VE EPEY ZAMANDIR YAZILARINA RASTLAYAMADIĞIM ÖNDER BEYİDE ŞAHSEN TANIMAK İSTERİM BELKİ ÇOCUKKEN GÖRMÜŞÜMDÜR.AMA ŞU ANDA HİÇ HATIRLAMIYORUM EĞER İMKANLARI VARSA BİRER PORTRELERİNİ SİTEDE GÖRMEK İSTERDİM.

İNŞALLAH YAKINDA BUNLARI GERÇEKLEŞTİREBİLİRİZ HERKESE SONSUZ SEVGİLER SUNAR ŞİMDİLİK VEDA EDERKEN TEKRAR GÖRÜŞMEK ÜZERE SAĞLIK VE MUTLULUKLAR DİLERİM
06/06/2006 SALI
HALUK YILDIRIM

Sevgili Kardeşim Korkut,
Okuldan eve dönen Küçük Temel’e akşam babası sorar:Oğlum bugün okulda ne sordular?Temel:Dairenin çevresini, babacığım. Allah Allah, hala bulamadılar mı, benim zamanımda da soruyorlardı demiş. Halen yine hayvan hırsızlığı oluyor mu? Eskiden, benim delikanlılığımda da oluyordu. Ne ise canım kardeşim, senin 7-8 yaşlarını ancak hatırlıyorum. Ne zaman okudunuz, ne zaman astsubay oldunuz? Zaman su gibi akıp gidiyor.Ne mutlu iki türlü değerlendirebilene. Sevgi dolu selamlarımı sunar, hayırlı,görevler diler, gözlerinden öperim.
Canım Turgayım;
Öncelikle hasret dolu selamlarımı sunar, uhuvvetle kucaklar gözlerinden öper, ailece iki cihan saadeti dilerim. Bu sitenin hazırlanmasında ön ayak olduğun için sana çok teşekkür ederim.İnsan yalnızlığını, hasretini, mutluluğunu sanki burada buluyor.Benim için böyle.Siteye önceden yazan arkadaşlarımızın yazılarını özlediğim, isimlerini görünce bile hasretimi dindirdiğim için o daveti yapmıştım. Yazıların gerçekten çok güzel. Usta romancılar gibi betimlemelerin, ifadelerin var. İnşaallah eserini yakında tamamlarsın. Vakiti, nakiti düşünme. O aşamaya geldiğinde haberdar eyle, infakta bulunabiliriz. Köye gidecek olmana seviniyorum.Köyden geri dönüşte Bayburt’a da uğrarsan daha çok seviniriz.
Diğer arkadaşları da kısa zamanda sitede görmek umuduyla Allahtan herkese hayırı işler, mutluluklar, sıhhat ve afiyetler diliyorum. Vesselam...

SEVGİLİ BACANAĞIM DEĞERLİ AĞABEYİM HALUK YILDIRIM, BUGÜN (05.04.06) BİR AMELİYAT GEÇİRDİ (burundan) YARIN TABURCU OLACAKMIŞ, KENDİSİNE ACİL ŞİFALAR DİLİYOR, SİTEDEKİ YAZILARINI ÖZLEMLE BEKLİYORUZ.

 

Sevgili Ali abi;

Öncelikle merak edilenler bölümünde benimle ilgili yazmış olduğun soruya cevap vereyim. Ben Ardahan İL Jandarma Komutanlığında Astsubay olara Asayiş Şubede görev yapıyorum o gün sabah saatlerinde görevden geldim. internetten birkaç haber okudum aslında okuduğum şeylere kızdım ve hemen dert ortağımız olan bu sayfaya daldım yazmaya başladım saat 03.55 sıralarında asayiş şubenin telefonu çaldı ve hattın ucundaki değerli vatandaş 15 adet büyükbaş hayvanının çalındığını söyledi. Bu bölgeleri bilirsiniz hayvanlar insanların canı kadar değerli ve ekmek teknesidir. Böyle bir olaya anında müdahale etmek ise hayati değere sahiptir. Şükürler olsun ki o gün öğlen saatlerinde vatandaşımızın hayvanlarını bulduk ve teslim ettik. O yazıma da bu sebeple acil olarak son vermek zorunda kaldım. Konuya açıklık getirebildiysem ne ala kendinize iyi bakın kalın sağlıcakla.

Küçük bir not. Bu yazıyı yazmadan önce Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Bekir COŞKUN’ a "Türkiyede sermayeler, Yerli-Yabancı-Yeşil Sermayeler" başlıklı bir ileti gönderdim. Yayınlamasını özellikle talep ettim. Umarım yayınlar ve bu gazeteyi alanlar da bu yazıyı okuma fırsatı bulurlar.

Merhaba sevgili köylülerim,
Satırlarıma başlamadan önce tüm tandık dost akraba herkesi saygıyla selamlıyorum. Bu gün günlerden cuma yine memleket kokan yine özlem kokan bir gün daha. İlerleyen her saniye bu özlemlerle her ne kadarda kavrulsamda, Canım yansada o güzelliğe kavuşmak vardır inşallah nasipte diye bu özlemin tadını çıkarmaya çalıştığım günlerden birisi bu gün. Öyle bir dağıtmışki kaderlerimiz bizi, öyle dağınık yerleşmişizki gurbet hasret diyarlarına kimi kimden soracağımı bilemez haldeyim. Hani insanın bocaladığı anlar vardırya o anlardan birisini yaşamaktayım. Canım çok sıkıldığında hep yaptığım şeyi yaptım ve şavşat.com da sörf yapıp ruhumu yüreğimi serinletmeye çalışırken iki kelime yazayım dedim. Sitedeki mesaj tahtasına yazılan yazıları defalarca okumama rağmen doyamadığımı tekrar etmek istiyorum. Yazılan her kelime içeriği ne olursa olsun memleketim koktuğu için geçmişim koktuğu için benim için her satırı çok mühim. Ellerinden öperim Ali ağabey merak edilenler başlıklı yazınız gerçekten sitedeki devamlılığımızı bir kez daha gözden geçirmemiz konusunda güzel bir uyarı ve çok nazik bir davet anlamındaydı benim için. Ben siteyi ziyeret eden herkesin bu sayfaya yazacak iki kelimesi olduğuna canı gönülden inanıyorum.

Ali Ağabey’in Merak edilenler listesinin beni ilgilendiren satırlarına cevaplarım ise.

1-Şuanda yürütmekte olduğumuz vakıflardaki görevlerimiz haricinde 18 ciltlik bir eser için 2 yıldır harıl harıl çalışmaktayız. Nasip olursa 3-4 aya kadar bu kitap biticek ve işte o zaman vakit, nakit imkanlar nisbetinde bir şiir kaseti ve kitap düşünüyorum. Şunu biliyorumki gerek Ercan Ağabey gerek sizlerin yazıları, düşünce ve hesleri yanında benim yazacağım makaleler balın üstüne turşu suyu içmek gibi olucaksada, Ticari amaçlı değil sadece kütüphanemde ilerde çocuklarıma bırakabileceğim güzel bir anı olarak bu çalışmanın alt yapısını hazırlamayı düşünüyorum.

2-Erdinç ağabeyin siteden haberi var tabiki ama vakti kısıtlı olduğundan giremiyor. istanbulda yangın bitmiyorki. Malum istanbulda yangın bitse kliplerde Karagümrük yanıyor. Allahtan çok yakınız aynı sokakta oturuyoruz ve yanlızlık canıma tak ettiği an koşabileceğim bir kişi var diyebiliyorum.

3- Köyü çok özledim anne babamıda Allah nasip ederse bu yaz 15-20 gün köye gitmek istiyorum. Bu özlemlere inat bunu yapmalıyım diye uyuyorum bazı geceler.

4- Sizleri özleyenlerin varlığını hissettirmek konusunda küçüğünüz olarak siteminize özür dileyerek karşılık vermek istiyorum ve bilmenizi istiyorumki Ali ağabeyimizin bizlerdeki yeri her zaman çok farklı ve çok ayrıdır. Nedendir bilmiyorum ama bu siteye yazarken içim cızz ediyor yaa. Acayip bir hasret kaplıyor yüreğimi. Bazen benmi abartıyorum diyorum eğri oturup düz düşünüyorum çokta haksız olduğumu zannetmiyorum. Ne bileyim siyah yeşilini bilmeyenler için memleketim... Her kavuşmamız ayrı ayrı hatıralarla dolu ve her ayrılışımız hüzünlerle...

Şimdi adeta gurbette değil sürgündeyiz... Dağlarına, derelerine, yağmur yüklü bulutlarına, ağaçlarına, kuşlarına, evlerine, insanlarına yazdığım şiirler ve sadece çocuğuma anlatacağım anılarım kaldı... Bu yüzdendir ki memleketim benim kavuşamadığım yarimdir. Ve bu yüzdendir ki ben memleketime aşığım...

İsim isim sayamadığım ama siteye gönül veren. Bu sayfaları bir değer olarak görüp ziyeret edip bizimle aynı duyguları paylaşan herkese en derin saygı sevgi ve selemlarımı sunuyorum.

Turgay DEMİRCİ
natazirev@hotmail.com

MERAK EDİLENLER:

-Korkut’un yazısını kesmesine neden olan acil olayın sonucu,
-Sevicer’in internetten, siteden neden uzak kalışı,
-İlk sayfada ki "İlköğtretim ve Türban "yazısına kimsenin cevap yazmayışı,
-Taner, Emin ağabi, Tacettin bey, Nasir, Yücel, Ahmet Demirci, Sabri Bey, Turgay Yıldırım, Hüseyin Demirci ve daha adı sayılacak bir çok kişinin nerlerde oldukları ya da uzak kalışları,
-Turgay Demirci’nin niçin o güzel betimlemelerine rağmen kitap yazmayışı,
-Ercan Demirci’ye ulaşılabilecek telefonunun olup olmadığı,
-Erdinç’in bu siteden haberdarlığı,
-Fıkra bölümüne çok az fıkra yazılışı,
-Foto galerinin biraz daha zenginleşebileceği,
-Bu yıl köye kimlerin gideceği,
-Bizleri de özleyenlerin varlığı........

iyi sabahlar mı desem iyi uykular mı bilmiyorum. tarih 27.05.2006 saat 03.57 görevden yeni geldim ve bilgisayarın başına oturup güzel yurdum (köyüm) insanlarının iletilerini tek tek okudum. tanıdığım yada tanımadığım tüm insanlar o kadar güzel şeyler yazmışlar, öyle hasret gidermişler ki bu dayanışmaya gıpta etmemek mümkün değil. Sevgili köylülerim ömrümüz kısa vaktimiz az. üstelik dünya düzeni hızla değişiyor ve bu değişimin içerisindeki yerimizi almada artık devlet yönetimlerine yada hükümetlere iş düştüğü kadar biz sevgili vatandaşlarada iş düşmektedir. Birlik ve beraberliğimizin, bölünmez bütünlüğümüzün ulusal ve uluslararası çıkarlarımızın temini ve muhafaza edilmesi için önce bizim birlik ve beraberlik içerisinde olmamız gerekmektedir. Sebebi ve sonucu ne olursa olsun insan hayatına mal olan hiçbir eylemin tevazu kapsamında değerlendirilmesi bu ülkede hiçbir vatandaş tarafından tasvip edilebilecek bir hareket tarzı değildir. Demokrasiler aslında gelişmekte olan ülkelerin temeline konulmuş birer dinamit olsalar da o ülke halkının duygu ve düşüncelerini ifade etmede, geleceğine yön verecek yöneticileri seçmede, bu yöneticilerin eylem ve faaliyetlerinden doğan sıkıntıları yerinde ve zamanında hukuka uygun olarak protesto etmede aslında ülke insanına önemli avantajlar sağlayan ideal bir yönetim şeklidir de. Bütün bunları neden yazdığımı merak ediyorsunuzdur belki de. Aslında bu tarz siyasi içerikli iletileri yazmayı kesinlikle sevmiyorum ancak tarih boyu milli değer yargıları, gelenek ve görenekleri ile dünyaya hükmetmiş bir milleti, öyle bir yol ayrımına getirip kardeşi kardeşe öyle sudan sebeplerle karşı karşıya getiriyorlar ki aklın alması mümkün değildir.

Türbanlı olanla olmayan, laik-anti laik, kürt-türk ayrımı gibi toplum dinamiklerini öyle kolay ve kırılgan hale getirdiler ki artık kimsenin kimseye bir tek kelime söylemesine tahammül edilememektedir. Tarihi boyunca bu kavramların iç içe yaşağıdı bir milletin bugün bu kavramlar yüzünden düşman olmanın eşiğine gelmesinin temelinde ABD başta olmak üzere AB ülkelerinin demokrasi kavramını yanlış boyutu ile empoze etmeye çalışması yatmaktadır.

Sevgili köylülerim bu yazıyı devam edecektim ancak çok acil bir olay oldu hemen gitmem lazım lütfen kusuruma bakmayın....

Merhabalar can dostlarım ve köylülerim. İlk önce sebebleri ne olursa olsun siteden ve sizlerden uzak kaldığım için özür diliyorum. Acı tatlı günlerimizde hep yanımızda hissettiğim can dostalrıma yürekler dolusu teşekkürlerimi sunar bu aralar çokca yaşadığımız acı kayıplarımıza yüce ALLAH’tan rahmetler dilerim. Yüce yaradan bizleri her canlı gibi ölümlü kıldığı için acı günlrimizin ve tatlı günlerimizin olması kaçınılmazdır ve bu meyanda yeni dünya evine giren kardeşlerimede ömür boyu mutluluklar dilerim. Bu arada sitemize yeni katılan değerli ağabi ve kardeşlerimizede teşekkürler ederim. Ali ağabimin bayburt dolaylarından bizi şereflendirmesi ayrıca gurur kaynağımız olmuştur. Epey zamandır halını hatrını soramadığım Ercan kardeşime sonsuz selamlar gönderir selamette olmasını dilerim,uzak diyarlarda gariblik çekme sakın bizler hep anıyoruz seni yüreğinin zenginliği sizi nerde olursanız olun unutturmaz. Şimdi zamanım kısıtlı olduğu için bu siteyi ziyaret eden canım köylülerimin (hepsinin ismini buraya sığdıramıyacağım) hepsine sevgi ve hürmetlerimi iletir yakın gelecekte daha sık görüşmeyi umut eder herkesin uğraşlarında başarı kazançlarında bereket, sağlıklı ve mutlu günler dilerim kalın sağlıcakla . 26/05/2006 HALUK YILDIRIM

sevgili FEYZA beni bilirsin hayatta en son yapacağım iş fenere dönmek 100. yılda biraz zorr şampiyoon olursunuz ya TRABZON ya BEŞİKTAŞ yada bizz sen eniyisi inadından vaz geç gel bizim takıma oldumu..........

Sana LGS de başarılar dilerim inşallah iyi bir yer tutturursun baban gibi (öğretmen) veya doktor olursun. Dayıcığım benim msn adresim de GS_tolga_90 ünsalın BARETTA_90 abimin yildirim__1905

Sevgili Yeğenim Tolga,
Mesajını okudum. Değerli yeğenim bizler çok iyiyiz, bir hafta önce Samsun Çarşamba’ya gittim. 24 tane arı aldım, 13 tane de vardı, bu aralar onların bakımıyla uğraşıyor, okulda vaktimizi geçiriyor, sizlerin özlemini duyuyoruz.
Çocuklardan Hilal S.Lise 1’e, Feyza 8. sınıf LGS’ye hazırlanıyor, Bilal 4. sınıfa devam ediyor. Feyza’ya söyledim, kazaen giden şampiyonluktan dolayı FB.yi bırakamam diyor. Tolga abim FB.’ye gelsin diyor çünkü 100. yılda şampiyonuz.
msn. olarak, "alidemirci08@hotmail.com" adresine yazabilirsin.
Sana,Ünsal’a, Tuğrul’a, annene ve babana, tüm Gürnatel’lilere selam ediyor, sevgi ve selamlarımı sunuyorum.

Çok DeğerliKöylülerim
Çok zamandır siteye uğrayamadım. Bunun için tüm hemşehrilerimden özür diliyorum ama bunun nedeni malum evimizde internet yok daha önce çalıştığım iş yerinde olduğu için ziyaret edebiliyordum fakat görev değişikliği nedeniyle siteyi ziyaret edemedim bu fırsatı bulduğum ilk anda siteyi ziyaret ettim. Ziyaret ettim ama ne göreyim ben görmeyeli bu siteyi kimler ziyaret etmiş, kimler ne yazılar yazmış, kimler ne fotoğraflar indirmiş. Aman ALLA’hım bu ne güzellik kimler varmış da haberimiz yok.

İnanın bu beni çok memnun etti. Değerli Ali abiciğim, Ercan abiciğim, Turgay abiciğim, Turgay DEMİRCİ, Korkut, Tuğrul, (Haluk abinin yerini almış) vs.vs herkese ayrı ayrı teşekkürler.Yazılarınızı en içtenliğimle okudum inannın çok memnun oldum .Eminim sizlerde daha çok ne cevherler , ne konular , ne olaylar vardır bunları bizlerle daha çok paylaşırsanız sevinirim.Köyümüz küçük ama insanları Türkiyenin hatta dünyanın her tarafına dağılmış, bunların bir çoğu iş ve aş nedeniyle olmuş iş ve aşın yanında çok derin bilgilerinin sayesinde çeşitli yerlere gitmişler ve çok değerli yerlerde bulunmaktadırlar .İşte bu değerli insanlar bizlerle bu derin bilgi ve hayat hikayelerini paylaşmaya devam ederlerse bizlerde faydalanır ve feyiz alırız en önemliside birbirimizi daha iyi tanır, aramızdaki sevgi saygı bağlarını daha sıkı tutarak irtibatlarımızı koparmayız. Değerli ercan abime bayramda bir mesaj atayım dedim tlf.nuna ulaşamadım. Bizim memlekete yakınlığımız sebebiyle hastane postane derken gelen giden oluyor ALLAH eksikliğini vermesin ama uzaklardaki eş dost akrabalarla da bu vesile ile haberleşmek istiyoruz. Siteyi ziyaret eden tüm dostlara ve isimlerini hatırlayamadığım herkese ayrı ayrı selamlar ALLAH’a emanet olun irtibatı koparmayın Site kurucusu olan Turgay DEMİRCİ ‘ye ayrıca selamlarımı yolluyor Teşekkürlerimi bir borç biliyorum

Not :Erdinç DEMİRCİ nerelerde onuda siteye davet et görüşelim

Ali dayı ben yeğenin tolga nasılsın iyimisin çocuklar, yengemiz nasıl ?iyisinizdir inşallah yazın buraya gelmeyi düşünmüyormusunuz? çocuklara ilk ben mektup yazdım sonra onlar yazdı dahada yazmayook bunu onlara bildir oldumu. heeee küçük kızınada söyle fenerbahçeyi bıraksın GALATASARAY a dönsün oldumu. dayı senin, çocukların msn i varsa yazarmısın oldu görüşmek üzere herkese selam söyle senin ve yengemin ellerinden çocukların gözlerinden öperim...............

 

Hay babam maşallah . Site ne kadar güzellaşmiş bela. Vallahi kalemi ve kelami kuvvetli olan herkes ayrı bir saygım ve sevgim vardır. Sitemlerim boşa gitmemiş ve her satırını heyecanla okuduğum, her kelimesinde ayrı bir mana ve ayrı bir hasret bulduğum Ercan ağabey ve Ali ağabeyden kelimeler inci gibi dökülmüş mesaj tahtasına. Elinize yüreğinize sağlık sevgili ağabeylerim. Şimdi akşam oldu oturdum bilgisayarın başına oyani döniyerım biyani doniyerim ama sanal alemde bence tek duran, Şavşat.com’dan başka ziyaret edilecek yer olmadığından mesajları tekrar tekrar okuyup çıkıyorum. Hazır siteye girmişken dün geride bıraktığımız anneler gününü geçte olsa kutluyayım diyorum. Şimdi benım Vantali anam çeşidıma sögar. Allah hayırlı uzun ömürler versin. Kıbrısta askerim, oraya gideli yaklaşık 4 ay olmuş ve korkunç bir tertipçilik var. Alt devre olduğumuz için telefon etmeye bile yanaşamıyoruz telefon kulubesine. Hala bir yaklaş, telefonun başındaki usta er bütün nefretiyle bağırır, Torun daha enduğun geminın motori sovumadi na işin var burada dedimi iş biterdi. Neyse 4 ay sonra ilk çarşı iznime çıktım. Ama insanluğtan çıkmıştım. Ayaklarım yara bere. Ruhum darma dağın. Na edem nera gedem derkan. Bir telefon kulubesi gördüm ve ilk aklıma gelen şey Annemi aramak oldu. Hani ona nazlanacam ya. Hani ondan destek alacam ya. Kısacası bende unutmişim annemin beni şımartmayacağını ve heyecanla sarıldım telefona. Daha ilk kelimemde tutamadım kendimi ve başladım titrek sesle konuşmaya. Ana ayağım ela, buram bela, yok bu askerluğ bitmez falan filan derken, Tam annemden destek beklediğim cümleleri bekliyordum ki. (Uy oğul sana nasıl kıydilar gibi feryat etmesını bekliyordımki) Annem cümleyi kısa ve öz topladi. Get itoğlit bir tek askerluğ yapan sanmisin dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Ahizeyi kulbeye doğru fırlattım ve o an hiçbir acım sızım kalmadığını hissettim ve bende avazım çığana dek orda bağırdım.(Sandan ana olamaz, sani birdaha arayanında soranında…) 5 dakika sonra nefretim bitmişti. Duygusallığı bir kenara bırakıp mantıklı düşünmeye başladım. Annemin o davranışı sayesinde ne ağrım sızım nede ruhumdaki o duygusallıktan eser kalmıştı. Askerliğim bitip terhis olduğumda. Minibüsten inip anneme sarıldığım an bana ilk söylediği şey şu oldu. Ne yani ben sana canım cicim etsaydım askerluğun daha çabuğmi bitacağ zaniyerdın dedi. İşte o gün annemin sadece annem değil ne kadar büyük bir pisikolog edasıyla bana yaklaştığını ve zaten duygusal olan ruh halime, bu her annenin yapamayacağı hareketle nasıl bir denge getirdiğini düşünerek annemle bir kez daha gurur duydum. O bütün gürnatelin Vantali bacısi, O ailemizin ve köyümüzün neş’e kaynağı, O iki kelimeyle satırlara sığdırılmayacak kadar çok yünlü bir insan, O benim dünyalar tatlısı ANNEMM.! Bütün ANNELERİMİZİN ANNELER GÜNÜNÜ KUTLUYOR, HEPSİNİN AYRI AYRI ELLERİNDEN ÖPÜYOR. EBEDİ HAYATA UĞURLADIĞIMIZ ANNELERİMİZİNDE MEKANI CENNET OLSUN DİYORUM (AMİN)

Sevgili Emin Demirci abimle uzun zamandır görüşemiyoruz. Yeğenlerimiz evleniyorlar haberimiz olmuyor.Ancak internetten diğer arkadaşlarımızın mesajlarından duyabiliyoruz, ararsak bir çok özür, bahane bulabiliriz,hayatın karmaşıklığı, geçim derdi vb. Ben sevgili yeğenim Meral’ı tebrik ediyor, Allah’tan ömür boyu mutluluklar diliyorum.Emin abim ve Ayfer hanım, Taşkın’a da sabırlar, hayırlı günler temenni ediyorum. Duydumki Taner Yıldırım kardeşimin de Olcay Hanımı evlenmiş. Olcay hanımı da tebrik ediyor, İnşallah bir yastıkta kocayıp, mutlu ve mesut olsunlar diyorum. Tanerciğimle de uzun zamandır görüşemiyoruz. Vallahi devamlı sizleri yad ediyor, çocukluk, öğrencilik yıllarımızı aklımdan çıkaramıyorum. Siteye yazarken cep telefonlarınızın numaralarını da yazınız. Korkmayın fazla rahatsız etmeyiz diyerek herkese selam ve sevgilerimi sunuyorum. Ali DEMİRCİ cep:05385911802

Sevgili Tolga;
annene, babana ve kardeşlerine çok selamlarımı söyle. Babana ise özel bir selam yolluyorum, benim yerime o yakışıklı babanın kel kafasından öp olur mu? Oldu olacak, bütün yıldırım sitesi sakinlerine selam ve sevgilerimi ilet bu arada. Ayrıca şiirini çok beğendim...

Sevgili Ali Ağabi;
gülümseten anılarınla siteye ayrı bir renk kattın. Afat Ali ve Yanğunci Yücel ile çıktığım o tehlikeli kinzodamal yolculuğunu asla unutmayacağım. Ayrıca senden Amasya’daki mahkeme anısını da bekliyorum. Ben bu aralar biraz meşgulum o yüzden pek buraya giremiyorum. Yeğenlerime ve Ayşe yengeye selamlar, sevgiler....

Sevgili Turgay;
bak bu kadar dokunaklı şeyler yazarsan, bir daha girmem bu sayfaya.. zaten burnumuzun direği sızlamaktan bir hal olmuş. Şaka bir yana, duygularını çok güzel ifade ediyorsun ve bizlerin de hislerine meccanen tercüman oluyorsun. Diyorum ki artık birbirimize sitem etmeyi bırakarak Allah ne verdiyse yazmaya koyulsak, ne dersin? Yeğenlerime ve Leyla hanıma selamlar, sevgiler...

Sizlere biraz buralardan bahsetmek isterim. Mektup formatında olacak biraz ama olsun. Ayrıca uzun zamandır buraya girmediğim için biraz uzunca olacak, özür makamında bir yazı,,,anlayacağınız.

Efendim Belçika dedikleri bir küçük memleket. 10 milyonu biraz aşkın bir nüfusa ve Konya kadar bir araziye sahip, rejimi krallık, başkenti Brüksel olan bir tampon devlet.Kuzeyinde Hollanda, doğusunda Almanya, güneyinde Fransa ve lüksemburg var. Ülkede Fransızca, Flamanca(hollandaca) ve Almanca konuşulur. Halkının tamamına yakını ingilizce bilmesine rağmen günlük hayatlarında mecbur kalmadıkca konuşmazlar. Ben Flamanca konuşulan kuzey bölgede (limburg) oturmaktayım. Almanya ve Hollanda’ya 40 km mesafedeyim. Flamanlar, Almanlarla Hollandalıları andıran bir fiziğe sahipler, sarışın bir ırk. Benim bulunduğum Heusden-Zolder şehrinin nüfusu 30 bin. Burada bulunan Türk sayısı 7 bin. Bu yedibin türkün 5 bini ise, Posoflu. Posof, yani bizim gibi Ahıska kökenli insanların memleketi. Ders verdiğim okulun tamamı Türk öğrencilerden oluşuyor. Ama okulun yönetim ve öğretmen kadrosu Belçikalılardan oluşmakta. okulun 130 öğrencisi var ve bunların 100 tanesi Türkce ve Türk Kültürü dersine devam etmekteler. Hafta içi 15.00 ile 17.00 arası derse girmekteyim. Yanlız çarşamba günleri 12.00-15.00 arası.

Belçika’da kentin bütün işlerini belediyeler görmekteler. Trafikten tutun da asayişin sağlanmasına, eğitimden sosyal güvenliğe herşeyle belediyeler ilgilenmekteler. Yani güçlü bir yerinden yönetim uygulanmakta. Belediye başkanı bir öğretmen, hem okulda derse giriyor hem de şehrin belediye başkanlığını yapıyor. Belçikadaki Türk öğretmen sayısı 60. Bayram kutlamalarında, namı diğer resepsiyonlarda brüksel veya anvers kentinde bir araya geliyoruz. Buradaki gurbetci vatandaşlarımızın eski keyifleri kalmamış. Euroya gecildikten sonra paranın değer kaybettiğini ve işsizliğin arttığını söylüyorlar. Ayrıca bu son günlerde ırkçı saldırılar da başgösterdi. Yani sizin anlayacağınız dostlar, dünyanını hiç bir yeri insanoğlu için güvenli değil.

Burada kurallar son derece önemli ve tavizsiz uygulanmaktadır. Trafikte yayaların tartışılmaz bir üstünlüğü var. Yayalar ve bisiklet sürücüleri geciş üstünlüğüne sahip. Yani bir yaya kaldırımdan caddeye adımını attı mı bütün araçlar büyük bir sabırla yayanın karşıdan karşıya geçmesini beklemekte. Korna çalmak diye bir alışkanlık söz konusu değil. Ayrca 1 euroluk bir iş için bile size belediyeden ya da başka bir kurumdan fatura gelebilir, örneğin bir öğretmen arkadaışın çocuğunun bisikletinin zinciri bozulmuş geçen gün. okulun bir çalışanı zinciri yerine takmış ve iki gün sonda 1 euro 40 sent lik bir fatura gelmiş adrese. Komik ama gercek...Avrupa işte. Girelim mi girmeyelim mi konusunu başka zamana bırakarak sizlerden izin istiyorum. Konu komşu bütün Gürnatele kucak dolusu selamlar ve sevgiler.

Kalın sağlıcakla.....

Yedi gün oldu siteye Bahadır Yıldırım’dan başka kimse uğramıyor herhalde. Değerli köylülerim uykudalar mı, yoksa bu aralar işler bahar nedeniyle çok mu yoğun? Ama biz, sizlerin kısada olsa haberlerinizi, mesajlarınızı ,yazılarınızı velhasıl isimlerinizi görmeyi özlüyoruz. Lütfedip biraz bir şeyler yazınız. Bu arada Bahadır’a, Nurettin abime selamlarımı sunuyor, ailece iki cihan saadeti diliyorum. Ne yazayım diye düşünürken Hacı’dan alınan bir şiiri yazıyor, Dünya’nın dört bir yanındaki Gürnatel’lilere sevgi ve selamlarımı iletiyorum.

HASAN EMMİ:

Bu ne biçim uyumaktır?
Uyan Hasan emmi uyan.
Sana ne yapsalar haktır,
Uyan Hasan emmi uyan.

El yedikçe sen bakarsın,
Açlıktan ağzın kokarsın,
Bir gün yatağın yakarsın,
Uyan Hasan emmi uyan.

Pencereden hırsız daldı,
Tehlike kapını çaldı,
Zaten ölmene az kaldı,
Uyan Hasan emmi uyan.

Ölü müsün, hasta mısın?
Beyinsizmiş kafatasın,
Elli yıldır uykudasın,
Uyan Hasan emmi uyan.

Hacım Hak bizi kayırsın,
Rabbim uykudan ayırsın,
Mezarda bol bol uyursun,
Uyan Hasan emmi uyan.

Uzun aradan sonra tekrar merhaba;

Siteye yazmayalı uzun zaman oldu ve köyümüz sayfalarına girdiğimde gördümki yeni isimler eklenmiş ve çok mutlu oldum. Kimden başlasam bilmiyorum. Ama ilk Önce Yakın zamanda dünyaevine giren Meral kardeşimizi tebrik ediyor, Allah mesut bahtiyar etsin diyor, en büyük mutlulukların sizinle olmasını diliyorum. Evet yarında Olcay kardeşimizin düğünü olucak nasip olursa. Olcay kardeşimide tebrik ediyor, O gülen yüzün hiç solmasın diyor ve Allah’tan bir ömür mutluluklar diliyorum. Sitemizde Ali ağabeyin yazısını görmek çok sevindirdi beni. Bahadır kardeşimizin her gün sitede olduğunu duymak. Bir gün inşallah karşılaşıp tanışma fırsatı buluruz Bahadır kardeşim. Tolga bile Ercan dayı’ya nerdesin diye soruyor. Evet Ercan abim nerdesin nerelerdesin uzun zaman oldu bizleri güzel düşünce ve hislerinden mahrum bıraktın. Bak yazılarının olmadığı mesaj tahtası oldukça manasız duruyor haberin olsun. Adaşım Turgay abimde yok uzun zamandır ortalarda, Korkutta boşladı siteyi, Hele Tekin abiyi hiç sormayalım kaç zaman oldu abim siteye yazmayalı. Bence Atif amcanın oğlunun bize anlatacağı çok şey vardır sitemlerin dozunun arttırmasını istemiyorsan abim hemen yazmaya başla derim özletme artık. Hüseyin kardeşim sen nerelerdesin bir çıktın ortaya dedikki site müdavimini buldu sende yok oldun birden sende boş geçme artık. Haa unuttum sanma Haluk abi asıl cezalı sensin bak kaç zaman oldu hatta bir gün arayıp abi yazmıyosun diye sitem bile etmiştim bekletme bizleri sendende güzel yazılar bekliyoruz sayın abim. Tacettin ağabey’e gelince, aslında sizin mesaj yazdığınız mesaj tahtasında bizlerin bir şeyler yazması balın üzerine turşu suyu içmek olur. Sizin engin görüş ve tecrübelerinizden her zaman faydalanmak istediğimizi bilmenizi isterim. Sanırım sıra bana geldi dostlar ben nemi yapıyorum ?

Ne tuzunu ayarlayabiliyorum hayatın, ne şekerini. Dindirmek isterken mazime, çocukluğuma dönük gözyaşımı, ellerimden doğradığım soğanlar kaçıyor sanki gözlerime. Bir yanda Kayahan Gurbette akşam çok zor diyor, diğer yanda rahmetli Yıldırım Gürses in sesi Gurbet o kadar acı ki bestesini yüreğimde çalıyor

Ya gürnatel de köyümde olmalı, yüreğim gibi sihay yeşili seyre dalmalıyım ya da Gürnatel de yeşillikler arasında kendimi unutmalıyım. Beton yığınlarında hapis değil, gökyüzü altında özgür olmalıyım. Baktığımda yıkılmalı gökyüzü üstüme, kovalamaca oynamalıyım şekil şekil bulutlarla. Yada malları ögüma katıp. Natazirev, ocamurta güzergahınını takip edip, Korangalllardan Navurmanın sırtlarından ikindi güneşiyle birlikte Buçatlardan aşağı salınmalıyım hasret akşamlarına. Ve akşamları yıldızlarla sohbet etmeliyim sessizce. Şiirler yazmalıyım. Öyküler geçmeli zihnimden yüreğimi yaralaya yaralaya , kimse görmeden ağlamalıyım. Öten böceklerin sesini bastıran türküler söylemeliyim. Ve bütün acılarım unutulabilir olmalı, yürüdüğümde arkamda kalabilmeli. Köyüme sevdam her ne kadarda platonik aşklara dönüşsede, Pusulu ama en güzel hatıralarımın yaşandığı yer olarak kazındı yüreğime. Yanımızda hasret ve karşımızdada umutlarla yürüyebilmeliyiz bu yolda. Rumuzdaki köyümüze yaktığımız ağıtlar silinmemeli, silinmemeli bu hüzün, müjdeler vermeli bize artık bu yaklaşan bir birimizi nasipse köyümüzde göreceğimiz baharların ve yaz’ın. Yüreğimizdeki yüzölçümü hesap makinalarıyla dahi hesaplanması imkansız olan şirin ve bizce manevi değeri paha biçilmez olan geçmişinizin yüzakı topraklarımızda yaz’ın buluşmak görüşmek ve eski günlerimizi yad etmek, bir kez daha iç çekip hasretlere geri dönmek için Gürnatelde yazın görüşmek dileğiyle dostlar. Büyüklerimin ellerinden öpüyor tüm eş dost tanış biliş herkese selam gönderiyorum. Kalın sağlıcakla.....

TURGAY DEMİRCİ

SİTEYE YAZMAK GÜZEL DAHA GÜZEL OLAN YAZILARI OKUMAK BENCE.. SİTEYE HAFTA İÇİ HERGÜN MUTLAKA GİRİYORUM DAHA ÇOK MSN GİBİ GENELDE GÜN BOYU AÇIK TUTUYORUM... SİZLERİ TANIMAK YAZILARI OKUMAK BENİ MUTLU EDİYOR... ZAMANI GELİNCE BENDE BİRŞEYLER YAZMAK İSTERİM... AMA BÜYÜKLERİN OLDUĞU YERDE(Kİ GALİBA EN KÜÇÜK BENİM) BANA OKUMAK DÜŞER..

Merhaba değerli Gürnatel’liler,
Ben, yukarı Susuz’dan Servet Demirci’nin oğlu Ali Demirci’yim.Bayburt’un Alapelit Köyü’nde öğretmenim. İnternete yeni bağlandık. Bu nedenle şu ana kadar siz değerli dost ve arkadaşlarımla sitede birlikte olamadık. Site oldukça güzel hazırlanmış, kendimi köyde zannediyor, amcam oğlu Ercan’ın "değirmen"anısıyla bazı yerlerinde hılafta olsa zaman tünelinde hissediyorum. Sitemize katkıda bulunan başta Turgay Demirci, Ercan’ım, Tacettin bey, Turgay Yıldırım, Haluk, Tekin, Sevicer hanım, Tolga, Hüseyin Demirci, Korkut ve daha adını hatırlayamadığım ve tanıyamadığım tüm kardeşlerime teşekkürlerimi sunuyorum. Son zamanlarda katkıların azaldığını da müşahade etmekteyim. Bundan sonra bizde elimizden geleni esirgemeyeceğiz. Köyümüzden Hakkın rahmetine kavuşanlara Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyor, geride kalanlara sabrı cemil niyaz ediyorum. Burada diyar-ı gurbette bulunan Ercan Demirci ve Doğu Yılmaz’a da sevgilerimi, herkese selamlarımı sunuyorum. Görüşmek dileğiyle hoşça kalın diyorum.
Ali DEMİRCİ
05.05.2006 /BAYBURT