Çevre ve doğa dostları, HES’lerin önündeki engellerin kaldırılması için AKP’nin hazırladığı ‘Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı’nı bugün Meclis önünde protesto edecek

Doğal SİT Alanı ilan edilmesinin ardından üzerinde yapılması planlanan HES projelerinin doğal olarak iptal olduğu İkizdere Vadisi’nde akıllara durgunluk veren bir gelişme yaşandı. Vadide yapılmak istenen 24 HES projesinden biri olan Gelintaşı HES projesiyle ilgili ÇED toplantısı yapılacağı açıklandı.

ÇED toplantısına ilişkin Rize Valiliği ve Rize Çevre ve Orman İl Müdürlüğü’nden herhangi bir açıklama yapılmazken, söz konusu toplantı için gazetelere ‘Duyuru’ başlığıyla verilen ilanda, Yataksu Elektrik Üretim San. Tic. Ltd. Şti. tarafından Rize’nin İkizdere ilçesi Çakçor Deresi üzerinde yapılması planlanan 3.33 Megavat kurulu gücündeki ‘Gelintaşı Regülatörü ve HES’ projesi için ÇED Yönetmeliği gereği, ‘ÇED sürecinde halkı yatırım hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere’, “ÇED Sürecine Halkın Katılımı Toplantısı” yapılacağı bildirildi.

Gazetelerdeki ilanda ayrıca toplantının 26 Kasım 2010 Cuma günü (bugün) saat 14.00’de Rize’nin İkizdere ilçesi Sivrikaya Köyü Muhtarlık Binasındaki köy kahvehanesinde yapılacağı da kaydedildi.

 

‘HUKUK TANIMAZLIĞIN GÖSTERGESİ’

İkizdere Vadisi’nin Doğal SİT Alanı ilan edilmesinin üzerinden yaklaşık bir ay gibi bir süre geçmesinin ardından vadide yapılması planlanan HES projelerinin iptalinin gündeme gelmesine karşın, bölgede hâlâ ÇED toplantıları yapılmak istenmesi ve sürecin sürdürülmesine tepki gösteren İkizdere Derneği Başkanı Musa Yılmaz, bu durumun HES projelerindeki yasa ve hukuk tanımazlığın en belirgin göstergesi olduğunu söyledi.

Firma tarafından yapılan duyuru sonrasında İkizdere Cumhuriyet Savcılığına, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından Doğal SİT Alanı ilan edilen İkizdere Vadisi’nde HES yapılması için girişimlerde bulunulduğu ve bunun suç olduğu gerekçesi ile ‘suç duyurusunda’ bulunduklarını kaydeden Musa Yılmaz, ayrıca söz konusu toplantının ‘yürütmesinin durdurulması ve iptali’ için de Rize İdare Mahkemesi’ne başvurduklarını ifade etti.

 

‘SUÇ İŞLENİYOR’

Derelerin Kardeşliği Platformu adına yapılan açıklamada ise Doğal SİT Alanı ilan edilen İkizdere Vadisi’nde yapımı devam eden ve yapılması planlanan HES projelerinin durdurulması ve iptal edilmesi yerine, sürecin hiçbir şey olmamış gibi devam etmesinin yasa ve hukuk tanımazlıkta son nokta olduğu vurgulanırken; sorumluların suç işledikleri kaydedildi.

SİT Alanı ilan edilen İkizdere’de HES yapımcı firması tarafından düzenlenmesi planlanan ÇED Sürecine Halkın Katılımı toplantısının yasa ve yönetmelikler ile hukuka aykırı bir girişim olduğu ifade edilen açıklamada, özellikle ÇED sürecini devam ettiren Çevre ve Orman Bakanlığı ile Rize Valiliği ve konuya ilişkin diğer idari birimlerin bu konuda suç işlediğine de dikkat çekildi. BirGün

 

HES’lere karşı Meclis önünde uyarı eylemi

Türkiye’nin birçok yerinde hidroelektrik santrallara (HES) karşı mücadele eden çevreciler, hükümetin jet hızıyla gündemine aldığı Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı’na karşı Ankara’da eylem yapıyor. Eylemin bir uyarı eylemi olacağını dile getiren çevreciler, yasanın Meclis’e getirilmesi durumunda ‘milyonları Ankara’ya taşıyacaklarını’ açıkladı. Derelerin Kardeşliği Platformu dün de Ankara’da Sakarya Caddesinde bir araya geldi. Karadeniz Bölgesi’nde HES projelerinin tehtid ettiği bölgelerden gelen temsilciler Sakarya caddesinde basın açıklaması yaptı.

Platform adına konuşan Yaşar Aydın SİT alanlarında gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmesi düşünülen HES projelerinin yüzyıllardır bölgenin su ve toprak imkanlarından yararlanan halkları için ölüm fermanı niteliğinde olduğunu söyledi.

“Yasa tasarısına göre tür ve tabiatları koruma bahanesiyle doğal alanların işletme yetkisi ‘Bakan onayı’ ile İl Özel İdarelerine, belediyelere, vakıf ve derneklere verilebilecek” denilen açıklamada, asıl amacın su kaynaklarının sermayeye pazarlanması olduğu söylendi.

Bu süreçte Ankara’daki sendikalarla, odalarla ve görüşmeyi kabul eden Milletvekilleriyle görüşeceklerini belirten Aydın, çevre ve doğa dostlarını Cuma günü (bugün) saat 11:00’de meclis önünde yapacakları protesto eylemine çağırdı. Çağın Anıl Erol Ankara

 

Manavgat Çayı’na ikinci HES

ŞULE YILDIRIM

Antalya’yı besleyen Manavgat Çayı üstünde başlatılan ilk Hidroelektrik Santral (HES) inşaatının ardından bu kez ikinci HES gündemde. Antalya Akseki Belediyesi’ne bağlı Gümüşdamla köylüleri, dün yöreye gelen şirket yetkililerinin engellemek için bir aradaydı. Korkuteli Sülekler ve Gümüşdamla köylüleri, dere yatağının değişmesi sonucu tarlalarının su basma tehlikesiyle karşılaştığını dile getirdiler.

Henüz yöre insanının su sorunu çözülememişken Manavgat Çayı’nın doğduğu yerin iki HES’le birden kesilmesini protesto ettiler. Türkiye Tabiatı Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, “İnsanları ‘Sizlerle anlaşalım, az zarar vereceğiz, bu bir devlet politikası, ucuza enerji üreteceğiz’ diyerek ikna etmeye çalışmışlar. Köylüler, ‘Su yazın çok azalıyor, bu su bize bile yetmiyor’ deyince de, ‘devlet onu ölçmüştür’ demişler. Ancak köylülerimizin ‘Buraya ölçüme gelmeyin, HES yaptırmayacağız’ demesi üzerine köyden ayrıldılar” dedi.

Antalya Isparta burdur Dereleri Gönlünce Aksın Platformu üyeleri HES inşaatı yapmak isteyenleri, köye sokmayacak ve inşaat için etüt yapmaya fırsat vermeyeceğiz açıklamasını yaptı. HES yapılacak alanda büyük kaya kütleleri kırılırken tüm kayalar dere yatağına dolduruldu.

SIRADA 10 HES DAHA VAR

Konuyla ilgili bilgiyi bölgede uzun yıllar çalışan uzmanlardan aldık. Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Antalya Şube Başkanı ve halen DSİ’de mühendisi olarak çalışan Fikret Bayar, bölgeye 10 HES daha yapılacağının söylendiğini belirtti. “Manavgat tamamen bir enerji deresine dönüşecek” diyen Bayar, Türkiye’de HES’lerin insan ve canlıların yaşam hakkı öne alınmadan işletildiğini savundu:

“Dere yatağına yüzde 10 civarında su bırakıyorlar. Çünkü derelere ne kadar su bırakılacağı şirketlerin insiyatifine bırakılmış. Gelişigüzel ve vahşice yatırım yapıyorlar. Bugün yurt dışına enerji temini için 50 milyar dolar para harcıyoruz. Doğalgaz kesildiği zaman Türkiye karanlıkta kalacak, bunu da biliyoruz ancak linyit yataklarımız dururken güneş enerjisi yasası çıkmazken derelere vahşice saldırılmaması gerekiyor” dedi.

Bayar, “Avrupa ülkelerinde finans kuruluşları kredi verirken bile ÇED raporu istiyor. Türkiye’de 10 MW’ın altındaki HES’lerde istenmiyor. İnşaatların projeleri ve denetimleri ise yapılmıyor. Projeyi çiziyor, DSİ’ye veriyorlar. Uygunluğunu kimse denetlemiyor” şeklinde konuştu. Akseki Belediye Başkanı Mehmet Gölcü ise “Yapmış oldukları yerde yüzde 10 su bırakacaklarına bile kimse inanmıyor. Ormanları kestiler. Doğayı bitiriyorlar. Suyun lazım olduğu dönemlerde ne yapacağız? Yaban hayatına da zarar verecekler” dedi.

 

HES’lerden 1 lira turizmden bin lira

1984-2006 arasında Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yatırımlar Şubesi müdürü olarak çalışan Sami Demircioğlu, “Akseki, köyleri ve kasabalarıyla alternatif turizm koruma alanıdır. HES’ler turizmi engeller” dedi. 

HES’lerden bir lira gelecekse alternatif turizmden bin lira geleceğini savunan Demircioğlu, “Kültür ve Turizm Bakanlığına gazeteniz aracılığıyla yörenin koruma alanı olduğunu hatırlatıyoruz” dedi.

Demircioğlu, “Manavgat’ta, suyun altından baktığı zaman üstündeki sineğin kırılma açısını hesaplayarak avlayan bir alabalık yaşar. Bu tür Yeni Zelanda’da bir ırmakta da var. Yeni Zelanda bunun reklamını yaptığı için binlerce insan her yıl o alabalığı görmeye akın eder. Bu balıklar tribünler kurulduğunda telef olmayacak mı?” dedi.

 

Amasralıların santral tepkisi bitmedi

Bartın Amasra’ya, Hema A.Ş tarafından yapılması planlanan termik santral ile ilgili ikinci halkı bilgilendirme toplantısı da ilk toplantıdaki gibi halkın kürsüyü işgal etmesi sonucu yapılamadı.

Kürsü işgali sonrasında maden işçilerinin temsilcisi Genel Maden- İş sendikası Amasra Şube başkanı Hakkı Arslan, “‘Madenler Bizimdir, Bizim Kalacak’ sloganları eşliğinde dün madenlerimiz özelleştirilirken nasıl karşı çıktık ise bugünde yöremizi yaşanamaz hale getirecek olan termik santrala da aynı inat ve direngenlikle karşı çıkıyoruz” dedi.

Tarlaağzı ve Gömü köyü muhtarları da işgal edilen kürsüden balıkçılık ve tarım ile geçindiklerini, santral kurulacak bölgenin balıkların yumurtlama alanı olduğunu ve ne pahasına olursa olsun santralın yapılmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini belirttiler. Amasralılar, Hema yetkililerinin pazartesi günü Çevre Bakanlığı’nda yapacağı bilgilendirme toplantısında da binlerle Ankara’da Bakanlığı önünde olma sözü vererek salonu boşalttı. BirGün