Haberler
Derelerimiz Bizimdir, Mücadelemiz Sürecek!
Derelerin Kardeşliği Platformu Sözcüsü Avukat Remzi Kazmaz ile HES"ler ve Karadeniz"in geleceği hakkında konuştuk.
»Karadeniz"deki dereler üzerinde hidroelektrik santrallarm (HES) kurulması gündemde. Neden Karadeniz?
Karadeniz"de uluslararası sermaye ve onlarla işbirliği yapan yerli tekeller tarafından kirli oyunlar oynanıyor. Yıllardır Karadeniz"i bir çöp yığını haline getirenler, Karadeniz"i kirletenler öncelikle sahil yoluyla beraber tarihi ve kültür varlıklarımızı bizden kopardılar. Son zamanlarda medyanın renkli basınında 8 punto üzerinde enerji açığından bahsediyorlar. Enerji açığı için de Karadeniz"in temiz sularını gösteriyorlar. Oralarda kuracakları hidroelektrik sant-rallarda üretecekleri elektrikleri devlete satarak, yani yeşili katlederek yeşil dolarları ceplerine sokmak amacıyla Enerji Bakanlığı"nın kapısında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu almak için sırada bekleyen epeyce uluslararası şirket var.
"YAŞAMIMIZI ÇALACAKLAR"
HES"ler kurulduğunda bu santrallar bölgenin doğası ve kültürü üzerine nasıl bir etki yaratır?
Şu anda bir dere üzerinde 20 santralin kurulduğunu düşünecek olursak o santrallarm yaratmış olduğu çevre tahribatı alabildiğine yoğun olacak, o dereler-deki sular çekilecek, dereler kuruyacak. Sadece insanlar değil, oralarda yaşayan tüm canlılar zarar görecek. Burası, doğasıyla bütünleşmiş, florasıyla ve fa-unasıyla dünyada 200 ekosistem arasına giren, Uluslararası Rio ve Bern Sözleşmeleri ile de koruma altına alınmış bir bölge. Bu projelerin, burada yaşayan evcil ve yabanıl hayvanları da tamamen ortadan kaldıracağı aşikar. Bir Kanada"da bir de Fırtına ve Fındıklı derelerinde yaşayan kırmızı benekli pullu alabalık da bu projelerle birlikte artık bir daha gelmemek üzere bölgeyi terk edecek. Karadeniz"de yaşam gerçekten alabildiğine dünya kapitalistlerinin ve onların işbirlikçilerinin azgın saldırısı karşısındadır. Onları çok iyi tanıyoruz. Bu dereler üzerinde hidroelektrik santralı kurulursa ne olacak? Bu santrallar buraya hayat vermeyecekler, yaşamımızı çalacaklar.
»HES"Ierde üretilecek elektrik, enerji açığım kapatabilir mi?
Hidroelektrik santrallarda üretilecek olan elektriğin Karadeniz"e bir faydası yok. Sadece Karadeniz"de kaçak elektriği önleyebilirsek hidroelektrik santrallarda üretilecek olan elektrikten daha fazla elektrik elde edebiliriz. Bunu ben söylemiyorum, bu derelerde bilirkişilik yapan bilim insanları söylüyor. Burada binde 4 gibi cüzi bir elektrik üretimi var. Ama bir Fırtına vadisindeki 40 dönüm alanda kurulacak olan elektrik santrallarının taşıyıcıları, yani elektrik direkleri sayesinde burada 40 dönüm alanı tamamen kesecekler, delik deşik edecekler ve o santrallarm meydana getirdiği çöplüğü bu derelere bırakacaklar. Bunu biz Fırtına"da yaşadık. Oradaki çevre mücadelemiz 8 yıl sürdü. 8 yıl sonra bu ülkenin onurlu hâkimleri ve savcıları, ama özellikle de halkın hukukçularla birlikte yürütmüş olduğu mücadele sonucunda başardık. Biz de tecrübe sahibi olduk.
»Derelerin Kardeşliği Platformu"nun kuruluş sürecini anlatır mısınız?
Burada yaşayan insanlar, yaşam alanlarını katletmek isteyenlere karşı bir araya geldiler. İkizdere, Çayeli, Çataldere, Pazar, Hemsin, Fındıklı, Çamlıhemşin, Hopa, Kemalpaşa, Borçka, Arhavi ve Papart"ta yaşayan insanlar birararaya gelerek Derelerin Kardeşliği Platformu"nu kurdular. Eğer bu saatten sonra bu insanlar bu derelerin üzerinde santral kurmaya devam ederlerse, başı ağrıyan dereye diğerleri yardıma koşacak. Bu yörelerin temsilcileri ve burada yaşayan insanlar kararlı. Bu platformun özü şu: Herkes, her dere kendi içerisinde doğa tahribatlarına karşı mücadele edecek ve bu platform adı altında bunu biz büyüteceğiz. 17 Ağustos"ta Rize Çayeli"nde bir miting yaparak haklı sesimizi Ankara"ya duyuracağız.
ÇÖZÜM: YENİLENEBİLİR ENERJİ
»Siz ne öneriyorsunuz?
Alternatifimiz var, biz bu doğa üzerinde bütçeye daha çok girdi sağlayabileceğiz. Nasıl mı? Ekotu-rizm yaparak. Alternatif doğa turizmi yaparak ve bunlarla beraber termal oteller kurarak. Kantarın topuzu kaçmıştır Karadeniz"de. Kantarın topuzunu düzeltmek amacıyla kuruldu Derelerin Kardeşliği. Kantarın topuzunun kaçmasına neden olan siyasilerdir, siyasi erktir. O nedenle kantarın topuzu eğer biraz daha kaçarsa Karadeniz halkının öfkesi bu kantarı da bu topuzu da geldiği yere gönderecektir.
FINDIKLI DERELERİ KORUMA PLATFORMU SÖZCÜSÜ HÜSEYİN ACAR:
Yaşam alanlarımıza sahip çıkıyoruz
FINDIKLI"da küresel sermaye ve işbirlikçileri, enerji bahanesiyle vadilerimizi yok edecek projeler üretiliyorlar. Sadece köy yerleşim alanına kadar buradaki iki derede 18 tane santral kuruyorlar, sonra da bu dereleri de diğer vadilere, Arhavi ve Çamlıca Barajı"na aktararak orada da çeşitli projeler üretmek istiyorlar. Biz bunları duyunca önce köy muhtarlarıyla, sendikalarla, derneklerle ortak hareket etme kararı aldık ve bir platform oluşturduk. Anayasanın 56. maddesini temel alarak yaşam alanımıza sahip çıkmaya çalıştık. 2 Mart"ta hemşerimiz olan Başbakan bize 3-5 çapulcu dedi. Biz 3-5 çapulcu değiliz. 3-5 çapulcu bu firmalara destek olanlardır. Suçlu onlardır. Çapulcular, talancılar onlardır. Biz halkız. Şu anda 10 binleriz. Fındıkhlı olup dışarıda olanlarla birlikte belki de 100 binler olacağız. Hep birlikte sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Niçin? Tüm canlıların geleceği için, tarım için, turizm için, arıcılık, balıkçılık, çay ve fındık için, yani yaşamak için... Biz bu suların gitmesini istemiyoruz. Dereler tünellere alınırsa bu yağmur, bu sis, bu yeşillik olmayacak. Bu iklim, bu doğa olmayacak. İşte bunları göstermek için biz esnafları, muhtarları topladık, iki kez Senoz Deresi"ne gittik. Tüm bunlar bize örnek oldu, ondan sonra mücadelemiz daha da hızlanarak devam ediyor. Biz yaşam alanlarımıza sahip çıkıyoruz.
Bu İçerik 279 Kez Görüntülendi