Haberler

Kabus Başladı

Dram, bazı çiftçiler için kabusa dönüşmeye başladı. Aşağıdaki haber yazıldığı zaman Şavşat İtfaiye Parkında 6 adet traktör vardı 4 tanesi yarı fiyatına satılmış ve şu an hazırda 4 tane daha var ayrıca 25 adet traktör bağlanıp aynı parka çekilecek. Aşağıdaki Haber 26 Şubat tarihlidir.... Şavşat’ta Çiftçilerin Dramı 25 Şubat 2008 gecesi Şavşat Türkü Cafe de toplanan çiftçiler, Artvin Baro Başkanı Bedrettin KALIN ve Şavşat Ziraat Odası Başkanı Gündüz ATABEK’e sorunlarını anlatıyorlar. Ülkemizin her yerinde olduğu gibi Şavşat’lı çiftçimizde Devlet ten Tarımsal Teşvik Primi alabilmek için arazilerine yem bitkisi ekmiş. Yonca ve Korunga. Bir çoğu da daha kolay tarım yapabilmek ve iyi verim alabilmek için Traktör almışlardır. Yalnız burada bir sorun ortaya çıkmakta. Bir çiftçi düşünelim değeri 7-8 bin ytl olan 2. el bir traktör almaya gücü yok fakat bedavaymış gibi bir çok insan 40-50-60 bin ytl değerinde yeni traktör aldı. Nasıl mı bir çiftçi vatandaşımız hayal kuruyor bir traktör alsam onunla köyde ne kadar kiralayabilirsem tarla kiralasam sonra o tarlaları eksem ve teşvik primi alsam ve elde ettiğim gelir ile traktörümün borcunu ödesem. Hayal çok güzel ve geliyor bankaya. Kendisinden istenen bir takım belgeleri sağladıktan sonra, sıra geliyor kredi ile traktör almaya o kadar kolay ki zirai kredi yada tüketici kredisi alırken her 2500 ytl için bir memur yada memur emeklisi kefil istenirken, traktör alınca 50 000 ytl değerindeki traktör için hiç memur şartı aranmadan 2 kefil ile iş halloluyor.Buda çiftçi için bir kolaylık sayılabilir yasaları bir kenara koyarsak. Bir traktörde Çavdarlı köyünden S. A .almış Kardeşi ile birlikte çokta çalışmış 800 dönüm araziye yem bitkisi ekmiş.. Tohum parası ve mazot parası olarak 60 000 (altmış bin)Ytl masraf etmiş. Tarım İlçe Müdürlüğü tarafından yapılan tespit te 130 dönüm hesaplaması yapılmış ve alacağı para 18 000 (on sekiz bin) ytl. Halen bu para diğer çiftçiler gibi kendisine verilmemiş. Şavşat’ın en yüksek rakımda bir köyü olarak var saysak Çavdarlı köyünü 7. ayda hasat başlar en kötü ihtimal 8. ay (ağustos)sonu hasat biter ürün kaldırılır. Bu çiftçi ekmiş olduğu ürünün teşvik primini alabilmesi için arazilerdeki ürünler kaldırılmadan Tarım İlçe Müdürlüğü tarafından Ölçüm ve tespitlerinin yapılması gerekmektedir. En büyük sorunda burada başlıyor çünkü Ekim ortalarında ölçüm ve tespit yapmak için giden ilgili memur, teknisyen, mühendis; ekili ve hasat yapılmamış olan arazinin başına gittiğinde, ekili arazinin zarar görmüş olduğu ile karşılaşıyor ekim ayında dışarıda hiçbir yerde ot kalmaz hayvanlar tüketir ve hiç kimsede buna engel olamaz ayrıca tespit şart olduğu için, bu taspitlerin hasat ayından yani en geç temmuz ortalarında yapılması gerekmekte. Nerdeyse kar yağacak zaman yapılan tespit ve ölçümler, hem çok geç kalındığı için ürünün yok olmasına neden olurken, hem de zarar görmüş, kurumuş, otlanmış kısımlar teşvik alamaz gerekçesi ile düşürülmüş . Yukarıda belirtilen ekilen 800 dönüm arazinin 130 dönüme düşmesinin açıklaması da budur. Ayrıca çiftçilerimiz,Tarım İlçe Müdürlüğü nün yapmış olduğu ölçüm tespitlerininde yanlış olduğunu iddia etmekte. Şöyle ki; Yoncalı Köyünden bir çiftçi, kendisinin ekmiş olduğu bir tarlanın 7 dönüm olarak yazdırdığını, ölçüm yapan memurun bu tarlayı 4 dönüm olarak hesapladığını ve ayrıca kendince kalitesi düşük gördüğü bölümleri de düşürüp, ekili olan kısımı daha da aşağılara çektiğini fakat daha sonra kadastro geçerken söz konusu olan tarlanın 8 dönüm e yakın çıktığını anlatıyor ve bu örnek orda toplanan bütün çiftçilerin ortak söylemi aynı zamanda. Susuz Köyü nden başka bir çiftçimiz, kendisinin ekmiş olduğu sulu olan bir araziyi ilgili memurların hem miktarını küçülttüğünü hemde susuz arazi olara rapor ettiklerini anlatıyor. Dönüm başına teşvik primleri yoncada; Sulu arazi : 130 + % 10 Ytl Susuz arazi : 80 + % 10 Ytl Bu çiftçimizde hem yanlış ölçümden doğan bu zarardan hem de sulu arazisinin susuz olarak rapor edilmesinden doğan zararını anlatıyor. Tamda bu noktada çiftçiler tarlasını sürerken ekime hazırlarken ve ekim yaparken teknik kurallara ne kadar uydu? Göz boyama kandırma eğiliminde odlumu ? Ne kadar bilinçliydiler? Hiç denetleme odlumu takip oldu mu? Toprağın hazırlanmasında ve ekim sırasında konu ile ilgili birimler işlerini yaptılar mı? Toprak analizleri yapıldı mı yada çiftçiler buna yönlendirildi mi.? Çiftçilerin dönüm başına alacağı teşvik prim bedeli belli mağdur olduğunu anlatan çiftçiler daha fazla kar etme hesabı yaparak daha az tohum mu kullandı, toprağı nasıl işledi ? soruları akla geliyor bunları da bilmek gerek fakat bu soruları cevaplamak için zamanında kontroller yapıldı mı? Muhatapları bu soruları nasıl cevaplandıracak ve tutanakları ne olacak? Artvin Barosu Başkanı Bedrettin KALIN ve Şavşat Ziraat Odası Başkanı Gündüz ATABEK ile görüşen onlarca çiftçimizin ortak sorunu; Ölçüm ve tespit yapan memurların, bilerek yada ölçüm yapmayı bilmedikleri için arazilerinin ekim ayında tespiti yapılırken arazilerinin büyük oranlarda miktarlarının düşürülmesinden kaynaklanan zararlarını ve yine geç tespit yapıldığı için küçültülmüşte olsa teşvik primlerini halen alamadıkları için zararlarını kimin nasıl karşılayacağı konusunda bilgi almaya çalışıyorlardı. Çiftçilerimiz Tarım İlçe Müdürlüğüne şikayetlerini Dilekçe ile bildirdiklerini ve kendilerine 2007 yılının zararlarını 2008 yılında düzelteceklerini söylediklerini anlatıyorlar. Çiftçilerimiz halen iyi niyetleri ile tekrar Tarım İlçe Müdürlüğü ile görüşeceklerini ve sırası ile Tarım İl müdürlüğü ilede görüşüp eğer sonuç alamazlarsa o zamanda Yargı ya baş vuracaklarını anlatıyorlar. Birçok çiftçi traktörlerinin yasal takipte olduğunu söylüyor taksitlerini ödeyemedikleri için. Şu anda da Şavşat Belediyesi İtfaiye parkında 5 tane traktör bağlı durumda bir çoğuda yasal takipte. Bir kısım çiftçide borcunu erteleme amacı ile traktörünü almış olduğu galeri ile takas usulü ile tekrar borcunu 2 ye katlamış durumda ve borcunu daha da büyüterek 1 sene ertelemiş. Bütün bunlar çiftçilerin anlattıkları fakat çiftçiler bu duruma nasıl geldi. Hangi politikalar çiftçiyi bu duruma getirdi? Yasal anlamda 1000 Ytl kredi kullanamaz durumda olan biri 50 000 ytl değerindeki traktörü nasıl aldı bu olanaklar çiftçiye nasıl sağlandı? Sadece çiftçiler mi traktör aldı başka araçlar aynı kolaylıkla nasıl alındı ? Ne kadar insan mağdur oldu ve başka ne kadar araç yasal takipte? Önceki yıllarda DGD (Doğrudan Gelir Desteği) havadan, üreten yada üretmeyen hiç ayırt edilmeden herkese nasıl dağıtıldı? Bu paralar nerden geliyordu ? Kimin kazancıydı ne amaçla ve nasıl dağıtılıyordu kaç kişi kafa yordu? Kaç kişi bu havadan dağıtılan EMEK siz paralardan endişe duydu? Kimler tarafından nasıl politikalar belirlendi de Onca para hibe edildi .Hibe edilen bu destekler ne işe yaradı. Çiftçiye verilen desteğin asıl amacı nedir ve yapılan destekler ne kadar yerini bulmuştur? Ardahan ilinde araziler sulu arazi olarak sayılırken, Şavşat Tarım İlçe Müdürlüğü tarafından “Şavşat ta susuz tarım yapılmaktadır” bilgisi Tarım Genel Müdürlüğü ne neden aktarılmıştır? Bütün bu soruların cevaplarını elbette Uzmanlar ve Politikacılar vermelidir. Bu sorun aslında çok büyüktür ve önemlidir. Umarım bu konu ile çok sayıda insan ilgilenir ilgili kişiler ve kurumlar bir araya gelir sorunu tartışır ve Şavşat için iyi bir “ÜRETİM POLİTİKASI” geliştirililebilir.

Bu İçerik 504 Kez Görüntülendi

Spot Haberler

Görüntülenen : 20 - Toplam : 48
Gidene de Gelmek Var

Gidene de Gelmek Var

İzo Usta Kitapçılarda

İzo Usta Kitapçılarda

Şavşat Gecesi

Şavşat Gecesi

Görüntülenen : 20 - Toplam : 48

Tüm Haberler