Hantuşet Mesajlar Fatih Dede

Fatih Dede

Sevgili Hanli

Fatih Dede - 19 Kasım 2006 - Genel Mesajlar

Sevgili Hanlı Köyün temiz yürekli, pak niyetli, gül gönüllü insanları, değerli dostlar, kıymetli kardeşler, özellikle pak simalı, ak sineli, pek bilekli gençler. Hepinize Bursa’dan yürek dolusu selâm olsun. Allah’ın rahmeti, cümle sevdiklerinize ve hepimize olsun.

Site ile tanışalı fazla epeyce bir zaman oldu. Bir iki ay filan… Bütün yazılıp çizilenleri aşağı-yukarı inceledim her biriniz gibi… İçinizde ne kadar güzellik varsa kaleminizin gücü oranında ekrana yansıtmış, gönüllerinizi gözlerimize sunmuş, eski (veya eskimeyen) günlerimize olan özlemlerimize tercuman olmuşsunuz. Temiz yürek sularını buraya akıtan sevgili gençlere ne kadar da minnettarız. Sağolun,varolun gençler. Biz yetişkinlere bir anlamda örnek oluyor, eski sıkıntılı gençliğe benzemediğinizi ortaya koyuyorsunuz. İşte birlik, işte kardeşlik … Tabii ki bu olgunluğa ulaşmanızda gurbetin ayrılığın, çekilen çilelerin önemli rolü var. Çileler... Olgunluğa giden olmazsa olmaz yollar... Yusuf’un (as), Eyyûb’un (as), Yunus’un çileleri hep böyle çileler…Sizleri kutluyor, hepinizi sevgiyle tekrar, tekrar selamlıyorum. Yine görüşeceğiz. Sağlıcakla kalın, Allah’a emanet olun.

Sizlerle özlemlerimi paylaşmak adına Şavşat com. sanat-şiir linkine gönderdiğim bir denememi okuyalım istiyorum:

Sılaya Özlem

Her ağacının altında bir hâtıram gizlidir,
Memleket, sevgi dünyamın en gözde güzelidir,
Sıla gönlümün tahtında, biricik sevgilidir,
Sıla özlemiyle gönlüm, bir mecnûn, bir delidir.

Otuz yıldır yaşıyorum bu özlemi, hasreti,
Tutamadım, sevemedim ben diyâr-ı gurbeti,
Ha memleketi görmüşüm, veyahut ta cenneti
Hayalimde mor sümbülü, süsü püsü, zinneti.

Her memleketten geleni hayran hayran dinlerim,
Dinlerim de iç dünyamda için için inlerim,
Kahrımdan tepeme çıkar şeytanlarım, cinlerim,
Altın gibi orda geçen senelerim günlerim.

Yaz günleri yücelere salar idik koyunu,
Bir araya toplanınca başlatırdık oyunu,
Kavgasını, güreşini, düğününü, toyunu,
Kim sevmez ki, sılasını, obasını, köyünü.

Yeşil vadilerde çaylar kıvrım kıvrım kıvrılır,
Dört mevsimi berrak geçer, devir devir devrilir,
Hayalimde geçmiş yıllar harman olur savrulur,
Deli gönlüm volkan olur, yanar yanar kavrulur.

Yağmur olsam, yeşillikten süzülsem toprağına,
Kartal olsam, süzülerek konsam yüksek dağına,
Çiğ tanelerine dönsem, düşsem her yaprağına,
Balık olsam dalıp gitsem her çayın akağına.

Sılaya her varışımda titrerim heyecandan,
Gömülürüm tabiata, geçerim tenden, candan,
Bir yandan eş-dost, akraba;hava-su öbür yandan,
Baba ocağı ne alâ, elden, yaddan, yabandan.

Yapay nefeslere mahkûm, gerçek hayattan mahrum,
İki ara ve bir dere, düştüğümüz bu durum,
Nasıl medeniyet desem, haklı değil mi sorum?
Çarpık şehirden ötürü yorulur, mahvolurum.

Sun’i besinler aşımı yakıyor zehrediyor,
Yapay ilişkiler beni yıkıyor, kahrediyor,
Benliğim isyan ederek, “yuh” böyle şehre diyor,
Bu sebeple köy özlemi içimde nehrediyor.

Çeyrek asırdan fazladır görmedim baharını,
Boz bulanık sularını, alacalı karını,
Ne zaman açacak bana papatyalı bağrını,
Ölünce mi göreceğim, sılamın dîdârını?

Kabartırım kulağımı, gelen her bir habere,
Yâd ederim, hatırlarım, anlatırım çok kere,
Sığdıramam bu sevdayı, ne göklere, ne yere,
Zahir, bu özlem özümle uzanacaktır kabre.

Fatih DEDE

Hantuşet Üye Listesi

C

D

E

F

G

H

K

N

O

S

Ş

T

V

Şavşat ve Köyleri