Şavşat ve Kültür-Sanat Anılar

AĞLAMAKLI TÜRKÜ :

Ali Demirci

Herkese merhaba. Bakıyorum 10 gündür kimseden ses çıkmıyor. Dedim bir anımı daha sizlerle paylaşayım. AĞLAMAKLI TÜRKÜ:

Yukarı Gürnatel’den rahmetli Hasan dadanın oğlu Alim’le yaz mevsiminde yukarı yaylada kalıyor, aşağı yayalanın Sıpırt’ta ormanın içinde mal otarıyoruz.Ben orta son, Alim orta bire gidiyoruz.

Küknerların serininde, çimenler üzerinde yatmış kah uyuyor, kah uyanıyoruz, keyfimize diyecek yoktu, ta ki Hantuşet’li atlı iki genç yanımıza gelene kadar. Gençler attan inip yanımıza geldiler, ne yapıyorsunuz ulan burda dediler.Mal otarıyoruz dedik.Buralar bizim köyün, çabuk malları toplayın dediler. Ya burada bizim köyün de hakkı var dedik. Konuşmayın lan sizi geberturuh deyip gözümüzü kokuttular. Alim’e dediler, bir türkü söyle ulan. Alim, ben türki bilmiyerim dedi. İtoğlit, elindeki kamçıyı Alim’a bir sırattaki Köroğlu’nun kırbaci gibi şakladı.Alim başladı türkiyi söylemeye, hem ağlıyor hem söylüyor, arada bir de ağlama ulan söyladuğun anlaşılmiyer diye de kızıyorlar. Şimdi siz olsanız Alim’in yerinde söyler misiniz sanıyorsunuz? Ben öyle sanmıyorum, o anı yaşamak gerek. Alim söylerken sıranın bana geleceğini düşünerek ne söyleyeyim diye düşünmeye başladım.Ama o baskı altında insanın aklına da bir şey gelmiyorki.Ucamurta’nın kayalıklarında, akustik ortamda söylediğim türküleri hatırlamaya çalıştım, repertuarımı gözden geçirdim zoraki "Bir mektup yazdırdım, Urfa’lı kızına" türküsünü buldum.Alim bitirip bitirmez hemen bana döndüler. Sen söyle lan dediler.Ben daha bilmiyerim, milmiyerim dermiyim, kamçının gölgesi altında sesim titriyerk, yarı ağlamaklı hemen başladım söylemeye.Allah verecek birer türküyle yetindiler.Toplayın malları burdan diyerek çekip gittiler. Bizde; Mevla kimseyi bu durumlarla karşılaştırmasın diye dua ederek rahat bir nefes aldık. Herkese selamlar sevgiler.

Bu İçerik 204 Kez Görüntülendi

Kültür Anılar Üye Listesi