Şavşat ve Kültür-Sanat Anılar

Bilbilan - Gutul

Şener Altun

İnce ince yollardan ince ince hesaplarla gidilir, inceden inceye kuyruk oluşturarak. Erken kalkan yol alır sözünden hareketle gün ağarmadan düşülür bilbilan gutul yoluna.

Ardanuç Şavşat Hopa Göle Ardahan buluşurda bu düz ovada, kimi alır kimi satar, kimi ticaret kimi ibadet için gelirdi bu tek caddeli tek sokaklı tek katlı evlerin olduğu bilbilan yaylasına.

Bazen bir Hemşin kızı salınır endamıyla, sokak başında kurulan tezgâhın önünde, bazen bir Kürt kızı belirir alaca dananın yanındaki gotikin ipinden tutarak. Bazen bir Laz Gürcü kızı çıkar karşına oyalı yazmalar içinde, bazen bir Türk kızı görünür gözüne kendi dudaklarına inat al al kirazların yer aldığı sepetin başında.

Kara lastikli der beyli pilaçlı kızlar erkekler görünür dönercinin kapısından ağız şapırdatmadan yemenin yollarını araştırır ayrana küs kola içerek. Gezerler sokaktan düz ovaya doğru taşan incik boncuk pazarını. Kimi ceviz alır kimi çeyiz kimi anaya sebze kimi şaşorda meyve kimi ağarti tuzu kimi torba bezi alır, verdiği paranın arkasından baka baka kazıklandığını bile bile.

Kader mi keder mi ne olduğu belli değil satan hiç iyi sattım demez alan kazıklanmış sayar kendini. Ticareti herkes yapıyor ama karı kim yapıyor belli değil. İnce ince yollardan giderken yapılan ince hesapların tutmayacağı kuşlukta tutmadığı öğlede belli olur.

Hayvan pazarında volta atan cambazların aynı tüccarın adamları olduğunu fark etmek birkaç kez Pazar yollarını arşınlamaya mal olacaktır. Cambazın biri gelir on kuruşluk malına dokuz ikincisi sekiz kuruş der düştükçe düşer değeri buçuklu buçuklu. O zaman anlarsın cambazların anlaşmalı olduğunu ilk gelene vermediğin için duyduğun pişmanlıklar eşliğinde. Anlarsın pazara sürdüğün dananın düvenin gedeğin satılmayacağını emanet edersin düz ovada da bir soluk Pazar toplanmadan aşağıdan yukarıya yukarıdan aşağıya. Almasan da bir şey anlatacak çok şeyin olur bir tur attığın tek caddeli tek sokaklı pazardan yaylaya döndüğünde.

Ya bir yelekte kalmıştır aklın yâda kolsuz gömlekte. Top yolunu aşınca ah vah eder keşke yılanof şakirof tırpanlardan alsaydım biçin galiyer. Masat ikisi beş liraya ucuzdu diye. Haftaya bırakırsın haftanın ince hesaplarına.

Top yolunun başında oturursun büyük taşa sırt verip küçük taşın üstüne. Eşe dosta ikram edersin filtreli maltepeden. İlk nefesi yere üflersin o sana inat suratına yapışır olanca dumanıyla aşağıdan yükselen hava ile.

Bir iki pazardan sonra senin cambazları ezberlediğin gibi alaca dana da nigor tosunda yolu ezberlemiştir. Top yolunun başından salınca takip bile etmesin eve dönerken. Evde bir şey anlatmana gerek kalmamıştır yapılan alverle ilgili.

Zaten satış olmamış erken dönen atlılar nerdeyse cambazın adını bile söylerler üç kuruş yukarı vermedi diye küfürler eşliğinde.

Bu İçerik 193 Kez Görüntülendi

Kültür Anılar Üye Listesi