Şavşat ve Kültür-Sanat Anılar

Büyüklerimizin Hoş Sohbetleri

Nursal Kaya

Hemen, hemen her köyün bir veya birkaç tane açık hava toplantı yeri vardır. Bu açık hava toplantı yerinde güncel konular görüşülür, sohbetler yapılırdı.

Köyümüzün Aşağı Mahallesinde Eyüp Amcanın evinin önünde sırtlarını taşa dayayıp, güneşlenmekte olan köylü amcalarımızın yaptıkları bir sohbete katıldığımda 1974 yılı ve ben genç bir delikanlıydım. İlk ve orta öğrenimimi tamamlamış olduğumdan, bir taraftan iş arıyor diğer taraftan babam ve anneme yardımcı oluyordum. Öğrenim yıllarım gurbet ellerinde geçtiği için, köyüme ve köylülerime olan özlemimden dolayı pür dikkat bir şekilde pek ender katıldığım bu sohbeti ilgiyle takip ediyordum.

Sohbetin konusu; 10-15 yıl önceleri son bahar aylarında köylülerimizin Ardahan ve köylerine götürüp sattıkları meyve ve tarım aletleri karşılığında aldıkları tahıl, peynir, yün gibi ürünlerle, misafir olarak kaldıkları köylerdeki ev sahiplerinin misafirleri ağırlama şekilleri, kağnıların arızalanması sırasında çektikleri sıkıntılardan bahsediyorlardı.

Sözü alan Rahmetlik Adem amca hararetli bir şekilde öküz arabalarıyla (kağnılarla) Boyunduruk döven yerinden geçtiklerini, Edegül, Dedegül köylerini ve daha nice isimlerini hatırlayamadığım köylerden, bu köylerden birinde yaşayan zengin bir adama verdikleri ilacın tedavisi soncunun olumlu olması neticesinde kendilerine gösterilen çok güzel misafir ağırlama şeklinden bahsediyorlardı.

Bense tüm dikkatimle onları dinliyordum. K… Köyünde yaşayan zengin bir adam varmış. Adam yıllardır evli olmasına rağmen çocukları olmamış. Bu adam Rahmetlik İlyas Dede’me dert yanarak, gençliklerinin eriyip gitmekte olduğunu, çocuklarının olmamayışı nedeniyle çocuğu olması ümüdiyle yakın akrabalarının kendisini ikinci evliliğe zorladıklarını ama eşini çok sevdiği için ikinci evliliğe sıcak bakmadığını ağlayarak anlatıp, İlyas Dedemden yardım ve ilaç istemiş.

Rahmetlik dedem, güngörmüş, aklı başında çabuk kavrayan aynı zamanda hoş sohbet eden zeki biriydi. Kendisi düşünüp taşındıktan sonra adamı eşiyle beraber yanına çağırmış. Eşlerin birbirlerine denk ve sağlıklı bir bünyeye sahip olduklarını görünce, her türlü stresten uzak durmalarını, çocuk sahibi olmalarına yönelik birbirlerine zaman ayırmaları için, en az 3 gün eve kapanmalarını bu iş haricinde herhangi bir işle meşgul olmamalarını belirtip, yanında bulunan toz halindeki süttozunu eritip bu eriyiğe verdiği aspirini katarak günde üç öğün içerek tüketmelerini, İçten ve samimi olarak Allaha dua edip, yoksullara yardımda bulunmaları halinde, İnşallah muratlarına ulaşacaklarını söyleyip ayrılmışlar…………

Dedem olayı kendisi anlatmak için,….. Adem dur dedi. Ben anlatayım… Adem amca dedemin sözünü duymadı anlatmaya devam etti….

Dedem ve köylü amcalarımız birkaç ay sonra tekrar K… köyüne uğradılar. Aradan geçen zamanda dedemin nasihatlarını tutan ve ilaçlarını alan zengin köylünün istediği olmuş,

Allahu tala onlara çocuk nasip etmişti. Zengin adamın eşi hamileydi. Adamın ağzı kulaklarına varıyordu. Üstelik kendisinin çocuk sahibi olmasında emeği geçen doktoru olan Dedem köyündeydi. Dedemi ve onunla beraber olan arkadaşlarının yola devam etmelerine müsaade etmedi. Onlara izzet ikramda bulunmak için misafir etti…….

Adem Amca ev sahibinin kendilerine yaptığı hızmet ve ikarmaları sıralarken, Dedem yerinde duramıyor sabırsızlaşıyordu. Nihayet tekrar,

Adem! dur. Ben anlatıyım... Ama nafile. Adem amca anlatmaya devam ediyordu. ….belli ki Dedem konuyu kendi konuşma tarzıyla daha bir güzel anlatacaktı ama, Adem Amca konuyu anlatması için sözü Dedeme bırakmadan anlatmaya devam ediyordu…………Dedem daha fazla dayanamadı ve gür sesiyle…

Ulan! Rezil ettin. Rezil ettin. Deyip, sohbet yerini terk ederek hızla uzaklaştı.

O gün. Bu gün nerde zevkli bir sohbete iştirak etsem, hep bu olayı hatırlarım.

Köyümüz halkından ahıret hayatına göç edenlerinin cümlesinin kabirlerinin cennet bahçelerinden bir bahçe olmasını canı gönülden dilerim. Amin…..

Bu İçerik 205 Kez Görüntülendi

Kültür Anılar Üye Listesi