Şavşat ve Kültür-Sanat Anılar

Hırsız

Metin Gümüş

Bildiğim kadarıyla insanların ortak özelliklerinden birisi de, peryodik aralıklarla belli zamanlarda tuvalet ihtiyacı hissetmeleridir. Rutin hale gelen bu alışkanlık insan hayatında (mekan değişikliği,herhangi bir rahatsızlık gibi)önemli bir değişiklik olmadan uzunca bir süre sürüp gider. Benimde çocukluğumda ilkokul dönemlerinde gecenin belli bir saatinde çişe kalkma alışkanlığım oluşmuştu.Bir yaz gecesi idi. Yine çişim’in gelmesiyle uyandım. İhtiyaç gidermek için dışarı çıktığımda mahalleden insan seslerinin geldiğini duydum. Yatarken aynı odayı paylaştığım anam, babam ve xefo ablamı haberdar etmek için geri döndüm. Seslendim hiçbir cevap alamadım.O zaman elektrik olmadığından içerisi karanlık. Kibriti yaktım içeride kimse yok. Hafiz amcam ile Güfo ablamın yattığı diğer odanın kapısını çaldım. Onlarda yoktu.Mahalleden geldiğini duyduğum sesler Bozo dedegil ve Ramiz amcagilin taraftan geliyordu.Orya yöneldim.Yola çıktığımda gördümki Ramiz amcaların ayvan çok kalabalık.Acaba Ramiz amca’ya bir şeymi oldu endişesiyle koşarak gittim.Tam merdivenlerden ayvana çıktım ki ,Ramiz amcaların mutfak ve oturma odası olarak kullandıkları odanın kapısı dışarıdan zırzalı olduğu halde içeriden birisi kapıyı zangır,zangır sallıyor.Ne olduğunu sorduğumda,eve hırsz girmiş olduğunu ve Ramiz amcanın hırsız içerde iken dışardan kapıyı kilitleyip(zırzalayıp) hapis ettiğini söylediler.Bana bunlar anlatılırken kapı içeriden gene aynı şekilde sallandırıldı. Ayvanda geçekten çok kalabalık vardı. Ğurğulemadan,Çinigilden yukarı , Tabangilin,Hoca dedegilin.çaqalgilin tamamı, kısacası Naplat mahallesi olduğu gibi ordaydı. Hani iğne atsan yere düşmez derler ya öylesine bir kalabalık.Her kafadan bir ses çıkıyor. Ama en çok İskender amca ile İhsan amca konuşuyor. İhsan amca hırsızı psikolojik olarak etkilemeye ve etkisizleştirmeye çalışıyor. “Ola hemşerım neralisın,kimlardansın,Künyan soyla. Belki baban,belkida deden tanırux.Bizdan sena bir zaral galmaz.Olura qarnın acıxmiştur ekmek bulamay içun içari girmişsundur.Ela bir derdın varisa soyla bizim gelina bir sufra hazırlatturem qarnın adamaqılli doyur.” Hemen arkasından İzmullah ağabey “baba na diyersın birda qarnınimi doyucam.İtoğlit olem zırnıq bir şey yedurmam” diye itiraz ediyor.İhsan amca “sen sus ola na ağnarsın gelin benım isa hazırlattururum da yedururm da” diye azarlıyor İzmullah ağabeyi.Bir yandan da kaş göz işareti yapıyor. Bakmayın siz benim böyle konuştuğuma dercesine. İhsan amca’nın bunca dil dökmesi hiçbir işe yaramıyordu.Arada sırada kapıyı zangır,zangır sallamanın dışında hırsızdan bir cevap alınamıyordu.Belli ki bu durum karşısında İhsan amca takdik değiştirdi.Hırsızı korkutarak sonuç almaya karar verdi.Bu kez tehdit etmeye başladı.”Bax yeganım eger künyan soylamasan ,çıxıp teslim olmasan cendermaya adam yolliyacam.Cendermalar galursa anan ….. na kar yağdi demaxtur. Çabux çıx teslim ol.” Diye tehditler savuruyor. Bir yandan da Hırsızın silahlı olabileceğini, silahını kulanabileceğini de düşünerek “eger silahın,milahın varisa saqın qullanem,mullanem demiyasın buarada çox baba yigit deliqannilar var.Kimsaya bir zaral verurusan vallahta billah seni parça pürçkük aderlar.” Diye kokutmağa çalışıyor. İhsan amcanın konuşmalarının boşuna olduğunu gören İskender amca,”ola cici bu itoğlit seni lafatutti sen burada dil tökarkan belkida buxaridan yoxari tırmanıp qaçti.” Diye uyarmaya çalışıyordu ki,”buradayım bir yere kaçmadım “ dercesine hırsız içeriden kapıyı bir kez daha salladı.Ama İskender amcanın uyarısı da boşa gitmedi. Derhal iki kişiye (hatırladğım kadarı ile Ali Taban la İsmet Gümüş’e) ellerine birer kalın sopa verilerek buxari nöbeti verildi.Onlar çıkıp buxarinin başında beklemeye başladılar.Tabii kaçma ihtimali odanın arka penceresini de akla getirdi.Önce iki nöbetçi de oraya yerleştirilmesi düşünüldü. Ama hırsızın silahlı olma ihtimali karşısında nöbet riskli bulundu. Zaten normal ebatlardaki bir kişini çok çok zorlanarak sığabileceği (örneyin bizim Ali Taban içride yangına maruz kalmış olsa o pencereden çıkması mümkün değil) büyüklükteki pencereye çaprazlama bir ağaç çakılmasına karar verildi.Bu görev de Hafiz amcam la Tabanoğlu Necmettin amca’ya verildi.Onlar arka pencereye ağaç çakmaya giderken babamla Nizamettin amca “ola dıqqetli olun,ağaci çaxarkan camın ögünda durmayın” diye uyararak ağabeylik görevlerini yerine getirdiler.Kurşunun tahtayı delip verebileceği zayiatı gene vereceğini düşünen yok tabii.Bunu ben düşünüyordum. Ama içerdeki hırsızın silahsız olduğuna tam kaniydim.Zira içerdekinin dışarıdaki kalabalığın çok korkak bir kalabalık olduğuna,bir silah sesiyle çil yavrusu gibi dağılacağına inanmış olacağını düşünüyordum.Silahı olsa bunu yapar ve elini kolunu sallayarak oradan giderdi.Bunu yapmadığına göre bu adamın silahı milahı yoktu. Bu yüzden hiç sesimi çıkarmadım. Amcamlar gidip rahatlıkla görevlerini yapıp geldiler.

Bütün kapılar, pencereler, buxari her taraf tutulmuştu. Bu arada herkes silahlanmıştı. Kimi eline kazma, kürek, balta, kimi de kalınca sopalar almıştı. Hırsızın kaçma imkanı kalmamıştı.Ama arada bir içerden kapıyı sallaması dışında hırsızla bir iletişim mümkün olmuyordu. İhsan amcanın,İskender amcanın,Akif amcanın,Refik amcanın,Şükrü amcanın bütün iletişim çabaları sonuçsuz kalıyordu. Artık Jandarmaya haber vermenin dışında bir seçenek kalmamıştı. Hafiz amcam Necmettin amca ve Ali ağabey Jandarmaya haber vermekle görevlendirildi. Hemen yola çıkmaları istendi. İhsan amca son bir kez daha hırsıza seslendi. “Ola hemşerım bax gençlar cendermaya xeber vermaya gediyer. Aqlın başan topla çıx teslim ol.” Heyhat gene bir yanıt yok hırsızdan. Haberciler tam yola çıkacakken Hafiz Amcama cesaret mi geldi? Ne oldu.Birden bire “anasıni …….karım bu qadar insanın içında bu itoğlit bena na yapabilur.Ben içari baxacam “ diye pencereye yöneldi.Herkes “ola Hafiz delilandın mi?sen aqlın başan topla “ diye itiraz ederken o hiç kimseye aldırmadan elindeki gazlı feneri pencereden içeri sarkıttı.Önce kafayı geriye doğru cekerek odanın görülebilen yerlerini uzaktan kontol etti.Daha sonra yavaş yavaş kafayı önce düzeltip sonrada pencereden içeri soktu.Başladı konuşma “vay! Anasıni ….kem. Küçükağagilin it bu” demesinmi. Herkes derinden bir oh çekerek gülüşmeye başladı.İzmullah ağabey “açın kapiyi oni yaturup kescam”,Şükrü amca “yox ola vura vura geberdax”,Hafiz amcam “na gebertmasi ola gotuna dinamut soxup patladacam” diye planlar yaparken kapı açıldı.Köpek içeriden kurşun gibi dışarı fırladı.Onca silahlı insanın arasından bir fiske darbesi dahi almadan kaçıp gitti. Metin Gümüş 6 Şubat 2007

Bu İçerik 260 Kez Görüntülendi

Kültür Anılar Üye Listesi