Şavşat ve Kültür-Sanat Anılar

Kaybolmak

Atanur Alagöz

Yıllar ne kadar çabuk geçmiş. Yıl 1985 yukarı yayladayız. O yıllarda çobanlık yapıyoruz. Hava yağışlı ve sisli. Köyün malını otlatmak için eski yaylaya götürdük. Babam ve arkadaşı rahmetli Sedat abi idi. Sürekli yağış ve sis nedeniyle baştan ayağa kadar ıslandık. Beni yayladan ateş ve çıra getirmek üzere yaylaya gönderdiler. Yayladan aldığım ateş ve çırayı eski yaylanın alt tarflarında babamlara verdim. Bu soğukta daha fazla üşürsün, yaylaya git dediler. Burdan yaylaya gidebirmisin diye sordular? Siste kaybolursun dediler. Yolu biliyorum giderim dedim ve yanlarından ayrıldım. Sözde yolu iyi hesaplamıştım. Ne kadar gittiysem bir türlü yaylaya ulaşamadım. Yoğun sis nedeniyle nerde olduğumu anlayamadım. Kaybolduğumu anladım. Şimdi ne yapabilirdim. Tam olarak neredeyim bilmiyorum. Bir sağa, bir sola, bir aşağı, bir yukarı derken yürüdüm. Tanıyabileceğim bir yer bulamadım. Koca dağda bir kimseye de raslamadım. Ne yapacağımı şaşırdım. Yakın bir yayladan köpek sesleri, horoz sesi, mal sesleri geliyordu. Burası rabatın yaylası diye düşündüm. Ona göre yön bulup yaylaya gitmeliydim. Rabatın yaylasına göre bizim yaylaya gitmek için yürümeye başladım. Ancak bir terslik vardı. Biraz yürüdükten sonra kayalara ve ilginç yerlere geliyordum. Birkaç kez aynı yolu denedim. Bulmak mümkün değil. Yürümekten çok yoruldum. Her tarafım ıslandı. Açlıktan yürüyecek halim kalmadı. Bulunduğum yere göre bizim yayla daha yakın olmalıydı. Çermalarda olduğumu zannediyorum. Bu şekilde olmayacak dere boyu yukarı doğru yürüyeyim topyoluna çıkarım. Yolu takip ederek yaylaya giderim diye karar verdim ve yürümeye başladım. Bu şekilde seslerin geldiği yaylaya daha fazla yaklaşıyordum. İyice garip oldum. Birde baktım ki bizim göllerdeki tuzluktayım. O zaman anladım ki burası çermalar değil, ballı pungarmış. Gülermisin ağlarmısın. Akşama kadar kimbilir ne kadar dolaştım. İnsan bir kaybolmayı görsün. Bildiği herşey tersine dönüyor.

Bu İçerik 194 Kez Görüntülendi

Kültür Anılar Üye Listesi