Şavşat ve Kültür-Sanat Öyküler

Abi motor senin mi...?

Tamer Dursun

Abi motor senin’mi...?

-Boyuyalım abi...?

Dükkanın kapısından Küçücük başını uzatarak sordu. Kocaman kapkara gözleriyle adeta bütün hücrelerime kadar nüfuz eden ince keskin bir okadarda yakıcı sesiyle tekrar etti.

-Boyuyalım abi...?

Sadece birkaç saniye ama beni çok gerilere götüren ve bu kadar kısa sürede onca şeyi düşündüren. birkaç saniyelik sessizlikten sonra gel...! diyebildim. Elindeki portakal sandığından bozma eski bir kemerle kenarlarından çakıp boynuna astığı neredeyse kendisiyle aynı hacimdeki. boya sandığını kapının önüne koyup içinden bir çift naylon terlik çıkarıp yanıma geldi.

-Kaça boyuyorsun bakalım ?
-Ne verirsen abi
-Adın ne senin bakiim delikanlı ?
-Murat abi

Murat getir sandığı İçerde boyarsın. Küçücük elleri simsiyah boyaydı bana kına gibi geldi. Ama simsiyah ayakkabı boyasıydı işte. Sobanın yanını gösterdim Murat'a Çıkardım verdim ayakabılarımı. Kendi terliklerimi giydim. Boyacı Murat iki dizinin arasına sıkıştırdığı ayakkabıyı temizlemeye çalışırken ayakkabı gövdesi kadar vardı nerdeyse. Murat'mı küçüktü ayakkabımı büyüktü. o an karar veremedim.

-Nerelisin Murat. ?

-Çankırı'lıyım abi. - Abi Motor seninmi...?

-Benim Murat.

-Çok güzel abi Hızlı. gidiyor demi. Arabaların arasından vınnn diye geçiyor. Çok pahalı demi abi ben çok seviyorum motorları.

-Evet diyebildim hızlı gidiyor Murat. Ama içimden geçenleri diyemedim. Murat çay içecem ben, Sanada doldurayımmı. Çay içmek istediğimdenmi yoksa Murat!n seri ateş gibi sorularından Kaçmakmıydı bilemiyorum. Ama benim takıldığım çok seviyorum olmuştu. Gel Anlat şimdi Murat'a; Bak bunu sevrsen. yanında Çok şeyi seversin. Özgürlüğü, Hayatı, Rüzgarı, ve Öyle sevdalar yaşatırki kendi sevdasının bile önüne geçer. Sağol abi dedi elleriyle Gözleri simsiyah çocuk sağol abi dedi . İç dedim bak doldurdum. Şeker kutusunu uzattım. o elini uzatamadı simsiyah elini; Simsiyah gözleri yere bakıyordu. Kaç tane dedim üç abi dedi. Karıştırdım çayını.

Ayakkabının cilasını Atıyordu. Sanki kendi ayakkabısını boyuyordu. Murat dedim Bir gün kendi motorun mutlaka olur şimdiden bu kadar seviyorsan mutlaka olur. Allah uzun ömür verirse olur Ama bak delikanlı dünyada Hiç birşeyi çok sevme. anlam veremeyen kapkara gözler bana bakarken Eski bir döşeme kadifesini ayakkabıya sürüyordu Murat. Niye abi dedi sen oğlunu çok sevmiyormusun...?

...........???

Tamam abi dedi. Ayakkabıları uzattı ben giyerken o kapıdan çıkıyordu. Arkasından baka kaldım Uğuldağan bir beyinle ve çatırdayan bir yürekle Bakakaldım. Murat dışarda Sahibini tanımaktan gelen cesaretle Motorun orasını burasını elliyor. Elcik püsküllerini düzeltip aynasına bakıyordu. Gazı çevirdi birkaçkez bu sırada motor sesi taklit etti.

Anlatamadım Boyacı Murat'a Çok Sevmek bitirir insanı Nerden bilecektiki bende birçok şeyi çok sevmiştim. En başta babamı. erkenden gitti, Sonra davamı devamı olmadı, Motorumu çok sevdim asla istediğim kadar süremedim, Çocukları çok sevdim ama hep başkalarının çocuklarıydı, Birde hepsinden öte sediğim oldu oda benim olmadı

Ayakabılarım pırıl pırıldı bakarken ıslandı

Tamer DURSUN

Bu İçerik 214 Kez Görüntülendi

Kültür Öyküler Üye Listesi