Şavşat ve Kültür-Sanat Öyküler

HACI NİNE

İsmet Aci

Köpek birkaç kez isteksizce havladı sesi kesildi.Köpeğin sesinin kesilmesi ile kapı hızlı hızlı vuruldu.kafasını iki yana salladı, kim ola ki gecenin bu saatinde. Görünürde saat yoktu ancak çocuklara akşam yemeği yedirmiş onları uyutmuş kendisi de yatsı namazının arkasından yatmaya hazırlanıyordu. İlk aklına gelecek bir beklediği de yoktu. kapıya yöneldi. Kapı bir iki kez daha çalındı. Elindeki beş numara lambayı kapıya doğru tutarak kimsin oğul gecenin bu saatin de. Kapıdaki ses benim Haci nine benim dedi.kapıdakinin kim olduğunu çıkaramadı ama kapıyı yavaşça açtı. Tahta kapıdan bir gıcırtı çıktı. Kapının az ötesinde yatan köpek sesini bile çıkarmadan yatıyordu. Zıkkımı yiyecek sende evi bekleyeceksin bende göreceğim diye kızdı.

Süleyman içeri girdi. Ocağına düştük, haci anne. Dermanımız sensin. büyük oğlanın karısı bizim gelin üç gündür sancı çekiyor doğum yapamıyor. Bizim ebeyi getirdim bu benim işim değil bunun hemen doktora gitmesi lazım. Bilirsin yollar kapalı araba yok ne ile nasıl götürelim doktora. Senin elin değip de doğum yapamayan daha birini duymadım. Hacım. Hacı annem. Süleyman ne kadar bildiği gönül okşayıcı kelime varsa arka arkaya dizdi. Süleyman’ bu kelimeleri söyleten o kadar sebep vardı ki say say bitmez. Bir kere doktor demek para demekti.Yol demekti. para kazanmak o kadar kolay değildi. Allaha şükür son yıllarda Karadeniz kıyılarında yetiştirilen çay için kurulan fabrikalara bizim buralardan da işçi alındı da insanımız azda olsa para gördü. Yoksa birkaç yevmiyenin dışında para mı vardı ki. Süleyman’ın oğlu da çay fabrikasına gidenlerdendi. Haziran der gider Eylül başında gelirler di. Toplasan üç aylık işti. Ama iyi kötü iş görüyordu.Yada birkaç koyun kuzu bakacaksın da onları satıp birkaç kuruş kazanacaksın. Para kapıları kapalı. Ama Hacı Nine bugüne kadar hiç kimseden para almamıştı.duanız yeter oğul der başka demezdi İlerlemiş yaşına rağmen doktor bilmezdi.Hiç hasta olmamıştı.sadece gözlerinden biri bir sabah şiddetli bir ağrı ile görme özelliğini kaybetmişti. Bu da Allahtan dedi sitem bile etmedi.oğul dedi Süleyman’a her şey allahtan. Bilmek lazım. Benim iki elim kanda olsa bırakır gelirim. Sen biraz bekle, ben komşuyu uyandırıp çocuklar uykuda da olsa teslim edeyim, hazırlanayım gideriz.Gidecekleri yol normal yürüme ile bir buçuk saatlik yoldu. Bur da birde kadın ayağı ile yürüme tabiri vardı. Kadın ayağı ile de iki saat sürerdi. Bu köyde değil bölgenin cümle köylerinde hacı Ninenin doğum üzerine bildiklerini bilmeyen yoktu. Köylerde sağlık ocakları olmasına rağmen , bir doğum olayında ilk ona koşarlardı. Birkaç kez yeni ebe hanımlarla bu konun tartışmasını yaptılar. Ebe hanım ya biz ya doktor diyordu. Köyün yaşlıları hacı ninenin üstüne kimsenin olmadığını söylüyordu. Evden çıktılar. Fener iyi aydınlatmıyordu. Düşe kalka dar yoldan geniş yola çıktılar. Yolun altında üstünde bulunan ağaçların arasından konuşmadan geçtiler. İkisinde de bir korku olmasına rağmen söylemediler. Köyün geçmişinde o kadar yabani hayvanlarla insanlar arasında geçen olaylar vardı ki korkmamak mümkün değildi. Bir keresinde herkesin anlattığı fakat t adını vermediği bir köyde yeni gelin suya gitmek için evden çıkmış bir daha dönmemiş. Ev ormana yakınmış. Tam su kabını doldururken ayı onu sırtına almış ormana yukarı gitmiş. Bir daha da haber alınamamış. Herkes bu hikayeyi her köye mal ederek anlatsa da gerçekten böyle bir olayın olup olmadığı da belli değildi.

Süleyman’ın evinde, evdekiler kısa aralıklarla kapıyı açıp baktılar gelen giden yoktu. Gelinin sancılı ağrılarının arttığı dışarı kadar çıkan çığlıklarından belliydi. Öldüm anam deyip başka kelime söylemiyordu. Kaynanası başın geçip dayan kızım biraz hepimiz doğum yaptık. Ölüm yok sonunda hacı nine şimdi gelir sıkıntın biter.sabırlı ol. Sabırlı olmak ne mümkün. Kadınlar birer ikişer odadan çıkıp dışarı da konuşup geriye bu işin iyi bitmeyeceği şüphesiyle dönüyordular.

Yol bitti. Haci Nine eve girdi.

Kalabalık çıkarıldı. Haci Nine bismillah dedi.

Çocuk erkekti. Bir çocuk ağlaması duyuldu. Süleyman avazı çıktığı kadar bağırdı. Bu kadının evliya olduğunu biliyordum.

Bu İçerik 257 Kez Görüntülendi

Kültür Öyküler Üye Listesi