Anlatacağım efsane köyümüzün adının neden Mokta olduğuna dairdir. Rivayete göre İmerhev taraflarında bir nine varmış. Bu ninenin bir de küçük bir erkek torunu varmış. Ninenin hayatta başka kimsesi hiç yokmuş. Nine bu torununun üstüne titrermiş adeta. Ona en güzel yemekleri yapar, çok iyi bakarmış torununa. Gözünü torunundan hiç ayırmazmış. Ne yapsın zavallı nine hayatta tutunacak başka dalı yok. Neyse lafı fazla uzatmayalım. Ninenin bu torunu gel zaman git zaman derken askerlik çağına gelir. Torun vatani görevini yapmaya gider. Askerlik biter bitmez nine de torununu evlendirmek istemektedir. Nine torununun askerden gelmesini dört gözle bekler. Ve torun askerliğini tamamlar ve evine döner. Askerlik dönüşü evlenecek ya hiç vakit kaybetmeden ev hazırlıklarına başlar. Eşyalarını temin etmeye başlar hemen. Baltasına varıncaya kadar her türlü araç gereci hazırlama telaşındadır torun. Torun nineye "Nine falanca yerde bilavi ( köy ağzıyla yazayım) taşı varmış, gideyim de ordan bilavi taşı kesem de getirem ." der.

Ve bilavi taşı kesmek için bizim Karameşa’nın altındaki bilavi deresine gelir. Nine buranın çok tehlikeli bir kayalık olduğunu bilir ve torununun bu tehlikeli yere gitmesini istemez. Nine ne kadar engellemeye çalışsa da torununa laf dinletemez. Ve torun bilavi deresine gitmek için evden çıkar. Ninenin içinde sıkıntı başlar; çünkü ninenin hiç umudu yoktur torunum sağ dönecek diye. Torunu evde görmeyen komşular, nineye sorarlar: "Nine torunun nerdedir?" Nine de moktaya gitti der. yani ölmeye gitti der. Ve o günden sonra bizim köyün adı MOKTA olarak dillerde dolaşmaya başlar.

NOT: mokta Gürcücede ölü demektir.