Şavşat ve Kültür-Sanat Öyküler

Vağ Vağ Vağ Vağ

Bedrul Münir Düzcan

Mevsim yaz ayıların mısır tarlalarına dadandığı dönem. Hüseyin Hoca ayılarla karşılaşma korkusuyla Çiftehanlardan geç vakitlerde köye doğru yola çıkar. Dudbiyent Mahallesi Çiyaser mıntıkasına varır. Çok yakınındaki tarlalardan gelen boğuk ve acaip seslerle irkilir.

va ... va ... va ... va

Hiç canlı yada hayvan sesine benzememektedir. Okur-üfler ama nafile sesler kesilmez. Korkusu paniğe dönüşür, yolunu değiştirip, mahalleye girer. İsak Ağanın evinin kapısına atar kendini. Kapıyı korku ile çalar.

tak tak tak

İsak Ağa Hocayı görünce uykulu şaşkın bir ses tonuyla sorar.

Hayrola hoca gecenin bu vaktinde....

"Hiç sorma İsak Ağa, korku nedir bilmezdim ama bu sıra çok korktum. Şu tarladan acayip sesler geliyor. vağ ... vağ ... vağ ... vağ" deyince İsak Ağa yanıtı hemen gelir:

"Hiç korkma Hoca Efendi bizim komşu Hafız Ağa kendi tarlasın bekliyor. Kendi tarlası çapında bağırıyor. Eğer büyükçe bağırsa ayı başkalarını tarlasından kaçar. Bizdeki komşuluk böyle" der.

Bu İçerik 188 Kez Görüntülendi

Kültür Öyküler Üye Listesi