Şavşat ve Kültür-Sanat Şiirler
BEKTAŞ EMİ
Ne olmuşta iki büklüm olmuşsun
Düzelmez mi senin bel Bektaş Emi
Saçlarını niye kökten yolmuşsun
Kırk yıldır kafası kel Bektaş Emi
Yoruldunsa koltuğuna gireyim
Susadınsa soğuk sudan vereyim
Beri yanaş hal hatırın sorayım
İki laf edelim gel Bektaş Emi
Bak seni bekliyor bahar işleri
Yuvarlanmış düşmüş duvar taşları
Diz boyu ot olmuş kayabaşları
Masatı tırpana çal Bektaş Emi
Kaça verdin bahçelerin otunu
Karşılar mı bir senelik tütünü
Beğenmedin sattın yağız atını
Şimdi yokuşlarda kal Bektaş Emi
Burnundan damlıyor alın terleri
Gömleği karartmış yaka kirleri
Bu yaz eşilecek kazık yerleri
Küsküyle toprağı del Bektaş Emi
Ortadan bel vermiş evin direği
Yan tarafa yatmış saman mereği
Şimdiden hazırla kazma küreği
İyi bir ustayı bul Bektaş Emi
Solmayan gülüsün Tepeköy’ünün
Baş tacısın her meclisin düğünün
Sarıkız oyunu senin oyunun
Mendili eline al Bektaş Emi
Asiye Nine’yle yaşama dargın
Aç susuz kalırsın düşersin yorgun
Hasta yatağından görünür bir gün
Uzaklara doğru yol Bektaş Emi
Uğraştın kendine bir yuva kurdun
İyili kötülü bir yaşam sürdün
Burda görülecek her şeyi gördün
Şimdi rahat rahat öl Bektaş Emi
Bu İçerik 294 Kez Görüntülendi