Şu mezarda yatan bizim ağanın
Dana budu gibi butları vardı
Sahibiydi ovaların dağların
Ekini sürüsü otları vardı

Kuş tüyünden yataklara yatardı
Nargile çekerdi keyif çatardı
Hizmetçiler cariyeler tutardı
Kapısında zalım itleri vardı

Konağından ağır ağır inerdi
Takım elbisesi yanardönerdi
Irgatların üzerinde denerdi
Şaklayan kırbacı botları vardı

Toprağını işletirdi kirayla
Ocakları söndürürdü sırayla
Faiz alır beslenirdi parayla
Büyük şehirlerde katları vardı

Köylülerin tepesinden bakardı
Bir pireye bir yorganı yakardı
Giyinir kuşanır ava çıkardı
Rüzgârla yarışan atları vardı




Yaman idi bizim ağa çok yaman
Dilinde var idi kırk türlü yalan
Oteller villalar arsalar falan
Üstelik denizde yatları vardı

Dişlerini parlatırdı gezerdi
Halkın üstündeydi halkı ezerdi
Her yıl bir haneye kalem çizerdi
Cebinde defteri notları vardı

En sonunda bizim ağa yamuldu
Getirildi bu çukura gömüldü
Bir mikroptan temizlendik denildi
Çürümüş kokuşmuş etleri vardı