Dil diye diye

Dil değil mi sımsıcak
Sevgileri anlatan;
Dil değil mi en büyük
Sevdaları dağıtan...?

Dil değil mi Ferhat’a
Demir dağı deldiren;
Dil değil mi Leyla’yı
Mecnun’undan ayıran..?

Dil değil mi halini
Eşe dosta ileten;
Dil değil mi acıyı
Yüreklere belleten..?

Dil değil mi dünyaya
Özgürlüğü duyuran;
Dil değil mi bir anda
Katliamlar buyuran..?

Dil değil mi deveye
Hendekleri atlatan;
Dil değil mi insanı
Orta yerden çatlatan..?

Dil değil mi bizleri
Sevinç ile güldüren;
Dil değil mi bir sözle
Kahrederek öldüren..?

Dil değil mi yılanı
Deliğinde durduran;
Dil değil mi kardeşi
Kardeşine vurduran..?

Dil değil mi övünce
Methiyeler dizdiren;
Dil değil mi hasetle
Kulu kula ezdiren..?

Dil değil mi insanı
Dil ile dindar eden;
Dil değil mi bir harfle
İmandan, dinden eden..?

Dil değil mi dostluğa,
Birliğe yönlendiren;
Dil değil mi birliği
Bir hecede öldüren..?

Dil değil mi vatan için
Şehitliğe erdiren;
Dil değil mi yurduma
İhaneti verdiren..?
____ .____

Dil demeli varlık için,
Söylemeli birlik için,
Çağırmalı dirlik için,
Barış için, dostluk için…

Adnan TOKDEMİR