Şavşat ve Kültür-Sanat Şiirler

Duyun Beni

Seyfettin Temur


Gurbetle
Sen den uzak
Yaşatmışlar beni.
Öyle özlüyorum,
Öğle gözlüyorum
Öyle duygulanıyorum
Öyle arıyorum ki
Artvinlim seni.
Sesler geliyor
Ta uzaklardan.
Bu sesler
Gurbette yaşayan
Hemşerilerimin sesidir.
Deli horon oynayan
I, hu üç ileri üç de geri
Gel ortaya vur beri
Saçından akan teri
dar gelir oyun yeri
Tüm figürleri
Tam bir seri
Oynayanlar
Artvin’in gençleri

Düğünlerde
Eğlencelerde
İmecelerde
Hem söylenir
Hem oynanır
Atışmalı maniler
Kına türküsü
Oyun türküsü
Seyirlik türküsü
Ve de ATABARİ
Türküsünün sesi
Yankılanır gelir
Dağından taşından
Gurbet illerine
Gençlerin Ata bari
Oynanırken hayran
Bırakır insanları

Sert ayak vuruşları
Aynı anda duruşları
Ataya sevgi minnet
Yürüyüşleri
Çevik sert bakışı
Çoruh un hızlı akışındadır.
Çalan zurnalar
Vurulan davullar.
Gurbette yaşayan
Genç nesillerindir.
Bir ağır bar çal ustam.
Çift jandarma gelsin
Kaymakam konağından.
Uzun dere oynasın
Çoruh’un uzun ince kollarından
Kırk virajlı Artvin yollarından
Mahallemin genç kızları
Sevdalı narin bakışı
Meziyettir kilim nakısı
Oyun ahenk ayak çakışı
Sularının düzenli akışı
Artvinli olmalarından
Selam sana
Arsiyan Bilbilan
Kafka sör papart
Hatilla dağlarından.
Sahara kışlasından
Sateve düzlerinde
Senden uzakta.
Sensiz ve de kimsesiz
Yalnız tek başına
Buruk bir yaz
Daha geldi geçti
Özlemimde
Salkım salkım asılmış
Meyvelerin
Üzümün, armudun,
Ayvan narin
Elman,incirini,
Düşlerim seni
Berta ,Şindoban
bağlarından.

Yanık kaval sesi
Yusufeli dağlarından
Meydancıktan
Nurettin Demirden
Akordeon sesi gelir
Obanın düzlerinden
Sesi duyan koşup
Horona dalıyor
Oynadıkça zevk alıyor
Saatlerce oyunda kalıyor
Bir ses daha duyuluyor
Şavşat’ın efkar tepesinden
zurna mey tulum davul
sesler birbirine karışmış
Acaba kimin demeden
Ziyettin ( ziyo ) diyorlar
Cabbar usta kızıyor
Cemal’a hafit’e
Mey öğle çalınmaz
Söfi dede nota çiziyor
Söyledikleri bir bir yaziyor
Ve ekliyor
Sabır parayla alınmaz
Zurnayı Çalarken
bir notada sürekli kalınmaz
tek tek çaldırıyor zurnayı
Kanber dayanamıyor
davuluna vuruyor
sessi duyun hemen duruyor
O davuluna vurdukça vuruyor
Derken uzaktan
Tepelerin ardından.
Kadınlı erkekli
sesleri geliyor
Ağustos sıcağında
Belli ki dönüyor
Köylüler pancarcıdan.
Irgat görüyorum
Uzaktan oralarda
Çayırın ortasında
sıralanmış
On on beş kişi
yemiş olmalı ki bişi
Hepsi aynı anda,
hep birlikte
Nasılda sallıyor tırpanlarını,
Acele ediyorlar bitirmek için işi
Belikli akşama vardır değişik işi
Kimi öküzü koşup
Gidecekti oduna
Kimi biçecekti buğdayı
Akşama tığı savuracaktı
Harmanını
Bulursa tığ makinesi
Savurup alacaktı
buğdayı arpayı
Dolduracaktı çuvalını
Koyacaktı ambarına
Yaşlı anam
Tek doruğun
akan suyundan.
Doldurmuş
Sızdırmadan taşıyor
Kolundaki bilekleri
Tutuyor külekleri
Yapımında vardı
Poşanın emekleri
Düşümde
Görürüm kendimi
sonsuzluğa salarım
Tayipte Nedret’in
Çalıp söylediği
Sözleri yalçın abiye ait
Neyin İstanbul’u neyin Bursa sı
Neyin ev alması neyin arsası
Neyin dövizi neyin borsası
Gelin oturun ……….ARTVİN de
Türküsünü
Dinledikçe dinlesin geliyor
Sesi duyan yanıma geliyor
Taşlaşmış yüreklere
Türkü sesiyle deliyor
Delindikçe eriyor
Bir iki duble rakıyı
alanlar sonra
hayallere dalıyor
İçimizden
Deriz ki şehirden uzak
Yüksek bir yaylada olsak
O doğa güzelliğnde
Yesek de bir şeyler
Organik olsa hemen
Yenmez mi şimdi
Abudaratlı cadi gevreği,
Koyun kaymağından
Sıcak sıcak
Üstüne de buz gibi
Bir tas ayran veya
Soğuk su içsek
Ne güzel olur
Hayal mı ederiz
Buralarda
Oysaki yaylacıların
Misafire ikramıdır
Oralarda
Evimdeki güğümler
Murgul’un bakırından.
Yediğimiz pirinç zeytin
Yusufeli vadilerinden
Balıkla içtiğim şarap
Sırıyanın bağlarından
Sofrada yediğin
İmansız peynir
Şavşat’ın şaşortisinden
Ardanuç un meyvesi
Berta bahçelerinden
Borçka’nın fındığı
Arhavi Hopanın çayı
Daha neler neler
Saymakla biter mi?
Gitmesek yiter mi
Turistlik yerleri
Borçka Şavşat ta
Krater kara gölleri
Alabalığı ararım
Arsiyan boğa göllerinde
Akan derelerinde
Birde kurulmuş
balık çiftliklerinde
Kafkasör Arsiyan Bilbilan
Cindağı Sahara Yaylalarını
gezip görmek gerek
Boğa güreşleri ,
Çoruh raftingleri
İnsan yaşamına
Yaşam heyecen katar
Yusuf eli yağlı çayır güreşleri
Şavşat merya kar güreşleri
Bazen Artvin’i hatırlatır
Çoruh nehri selleri
Acımasız olur
Dereleri nehirleri
Özgürce aksın
Gem vurulmasın
Çoruh una kavuşsun
Aşta gel
Borçka’dan.
Başı dumanlı
Cankurtarandan.
Geçte gel
Bir el salla bana
Ufka giden bir gemiden
Hopa Limanından.
Gezde gör
Şavşat,Ardanuç
Yayla pancarcı
Şenlik yapılır sahara
Sateve düzlerinde
Rakılar içilir
Ağaç diplerinde
Bir tulum havası çal Arhavi den
Oynansın canlı canlı uşaklar
Borçka’nın cilvoley nanaydası
Murgul’un düz horonu
Yusufeli’nin kobaltı
Ardanuç’un ağır barından
Şavşat’ın deli horonundan
Hopa’nın Hemşin oyunundan
Oynanır tüm bu oyunlar
Artvin’in her yöresinde
Zevkle oynanır
Balkan festivalinden
Bize armağan
Olan Atatürk’ten
Yadigar ATABARİNI
Gurbetten
Selam olsun,
Artvin im sana da.
Gelirse ölüm haberim,
Gurbet diyarından.
Bir çelenk gönder Artvin im,
Yeşil çam dallarından.
İş demişler,aş demişler,
Senden ayırmışlar,
Gurbetle yollamışlar
Beni,seni hepimizi
Öyle arıyorum,
Öyle özlüyorum
Tekrar tekrar
Arıyorum ki İNSANIMIN seni
18/08/2009

Bu İçerik 214 Kez Görüntülendi

Kültür Şiirler Üye Listesi