Şavşat ve Kültür-Sanat Şiirler
Hoş Gördük
Bozüyük’te Dostum Yaşar OKUMUŞ’a
Hoş gördük dost elini sıkınca
Merhaba canım kardeşim olunca
Affetmek asalet anla duyunca
Söyleye söyleye diller yorulmuş
Susturmak için ağzımı tutacak
Tehditler savurup yalan siyerek
Kızsa bağırsa da hep bilecek
Doğruları söylemekten yorulmuş
Sözü söylemek doğru adamlık ister
Adam olunca insan yükselir
Kullanmazsan bilgi bile paslanır
Korkaklıktan gazeteler yorulmuş
Suriye halkı pof poflanıp alınmış
Esat’a barış teklifi var imiş
Rusya Çin sahiplik edip durmuş
Petrol işinde İsrail yorulmuş
Sıfır sorundan olduk sorunlu
Biz mi olmalı Suriye mesulu
Sanki geçmişim Amerika modu
Okyanus ötesindeki yorulmuş
Yabacı istiyor halkın yaşasın
Borsada dolarda birinci olsun
Hazineleri altınla dolsun
Yahudi parayı sayıp yorulmuş
Benden alınanlar gider boşuna
Geride kalmamız gider hoşuna
Emek etmemin geldikçe sonuna
Saç sakal ağarmış beden yorulmuş
Toki eşkıyalıkla kente gelmiş
Ucuz bina ezip geçirmiş
Parayı alınca yatırım demiş
Dar gelirli ödedikçe yorulmuş
Köyler bozulmuş kapanmış yolları
Ağaçların alınmamış dalları
Öldürmüşler Hes’le canlıları
Topraklar bıkmış kayalar yorulmuş
Masum bakışların yitirme güzel
Utanma sıkılma tezden yanıma gel
Açtım kollarımı boynuma sarıl
Gerçekleri gör demekten yoruldum
Haram olmuş sanki çayırdır
Garip olmuş ortam evler virandır
Eskiyi düşünme belki sırandır
Köyü bitiren adamdan yoruldum
Adeti bırakıp uydukça şehire
Kapıldık gidiyoruz bir yerlere
Ses çıkmasın söz çalınsın düğünde
Halay çekip oynamaktan yoruldum
Fayı bilmem ama zayi ortada
Kuşatmışlar etrafındalar aha
Çıkar için satışları meydanda
Yağcıları göre göre yoruldum
Bu dik başımla bir b.kum olmadı
Kaşık kaşık haram balı yutmadı
Para diye onu bunu satmadı
Doğruluk olsun diyerek yoruldum
Abdestli abdestsiz namaz kılmadım
Boy gösterip üç beş defa gülmedim
Murat alıp aylak aylak gezmedim
Çalıştığım boşa gitti yorgunum
Sokacaklar bak şavaşa ne korkunç
Nasıl bir çıkar edebilir ne sonuç
Oklar yayından çıkmış artık çok geç
Sudan sebeplerle sudan yoruldum
Söz bulamayınca ona buna çat
Ülkelere canın sıkılınca git
Topraklarımız ecnebiye sat
Toprak şehit kanı dedim yoruldum
Hocalar hocalar cahil hocalar
Karısına aman vermez kocalar
Sanki alacakmış gibi canlar
Lazım olacaklar dedim yoruldum
Kadir olsun kıymet bulsun benimle
Kanmasın el alemin sözü ile
Ne iyilik yaparsan elinle
Günah sevap arar iken yoruldum
Cennet ile cehennemi burda görmüş
İletişim kurmuş kitabı yazmış
Doğuştan erenmiş yazıyı bilmiş
Bunlara sahtekâr deyip yoruldum
Yaylalarda sarıçiçekler soldu
Bir zamanlar yaylada hayvanlar boldu
Yaylacıda kaymak kuymak olurdu
Ağartıya hasret oldu yoruldum
Lambaların ışıkları yanar mı
Devran olup işler başkalaşır mı
Gelin oğlun gibi sana yanar mı
İyi güzel olsun diye yoruldum
Şeker bayramı Ağustos ayında
Oruç tutamadık Ramazan’da
Namazını da kılarız Pazar’a
Kutlu olsun candan isteğim sana
Namussuzun siyaseti PKK olmuş
Kaçırmış pazarlıkla salınmış
Tunceli dağları pekte yalçınmış
Anladın mı vekil nerde bulunmuş
Emekli olmuş köyünde yapmış ev
Yaz ayında sanki görev
Yol gözümde büyüyor koca dev
Ya İstanbul’u yahut köyü sev
Öztürk selamını söyle her daim
Yaklaştırır sevgimi baki sevgim
Dünyada kalacak tek iyiliğim
Açıktır kapımız gelip durana
Luzumi kendini boşuna yorma
Bir yerde oturup uzunca durma
Zeval olmasın kimsenin namusuna
Vaktinden haber salmalı dostuna
Bu İçerik 383 Kez Görüntülendi