Ayakların
Yürüneceği yürüyemeyecek
Varılacağa varamayacak
Bekleyemeyecek emekli kuyruklarında
Kaçan bir topa bile dokunamayacak
Ve sen kahrolacaksın
Kuduz bir köpeğe ısırıldığın an

Gözlerin
Görmeyecek önündeki çukuru
Köprülerin altından akacak suları
Korkarım görmeyecek yakındaki İlkbaharı
Kıyısından bile

Kulakların
Duymayacak mutluluğun şarkılarını
Acıların çığlıklarını duymayacak
Ne yayla yolunda kağnı gıcırtısını
Ne okul bahçesinde çocuk şamatasını
Yaklaşan ölümün ayak sesini bile

Ellerin
Artık her işe uzanamayacak
Saramayacak sevdiklerini sımsıkı
Bir dostunu çekip kolundan götüremeyecek
Bir öğlen yemeğine bile
Yada bir yemiş koparamayacak dalından
Ve sen üzüleceksin

Dilin dönmeyecek konuşmaya
Kalbin dayanmayacak koşuşturmaya
Gülmeyecek yüzün eskisi gibi
Unutacaksın çocuklarının adlarını bile

Ve bir gün
Bu taraftan o tarafa
Yatay geçiş yapacaksın istemesen de
Uğurlar olsun ihtiyar insan
Yolun açık mekânın cennet olsun
Dualar da bizden olsun