Çayırlara baktım, çeper kalmamış,
Ne telahaş ne de makakel kalmış,
Öküzler inekler çayıra dalmış
Hozanım, çayırım, çeperim hani!

Bedevre çürümüş, bola su inmiş,
Bacadaki taşlar oluğa binmiş,
Akıp giden zaman yapıyı yenmiş,
Oluğum, bedevrem, taşlarım hani!

Duvarlar puşlanmış, karapan yatmış,
Sırıklar eğilmiş, çat diye atmış,
Harman otla dolmuş, selgahtan batmış,
Çeperim, çişkarım, tapanım hani!

Abdo taday orda çatan örerdi,
Yıtardi ineklar herkes arardı,
Bazen kurtlar yitan malı kırardi,
İneğim, koyunum, öküzüm hani!

Mezarlığa baktım içim kan ağlar,
Göz önüme gelir yatan insanlar,
Hiç bitmez zannettik o güzel anlar,
Nizam’ım, Beşir’im, Nahid’im hani!

Yarım kalmış köşkler, yarım merekler,
Bomboş kalmış dolu olan terekler.
Ahırda yok artk sarı inekler
Nekerler, çalalar, otlarım hani!

Boşkuvanın dalı baktım ki yerde,
Kınatura hani, nerdedir nerde!
Çare yok mu bu kırgına bu derde
Armutlarım, elmam, cevizim hani!

Baktım bizim evin hâli deyişmiş,
Ocağı bucağı beli değişmiş,
Konuşurduk eskiden dili değişmiş,
Dillerin, hallerin, balların hani!

Ne söylesem boşa gider sözlerim,
Başka olmuş burada kışım yazlarım,
Yeter artık yeter doldu gözlerim,
Hatıram, hayalim, günlerim hani!