Dinleyin ağalar dinleyin beyler,
Bilmem neresini anlatayım köyümün.
Her tarafı sanki Cennete benzer,
Bir taşı bin altın eder köyümün.

İlkbaharda koyun kuzu meleşir,
Meralarda boğaları güreşir,
Uçan kuşlar cıvıl cıvıl ötüşür.
Baharı bir başka, güel köyümün.

Yaz ayında, tarla çayır biçilir,
Süzme yoğurt soğk suyla ezilir,
Bir tas ayran bir nefeste içilir,
Yazıda bir başka, güzel köyümün.

Cindağı'nın beli bonu bükülmüş,
Yaylacılık çökmüş, virane olmuş,
Neşesi kalmamış, düzen bozulmuş,
Buda acı yanı, güzel köyümün.

Sonbahar'da yaylalardan inilir,
Tarlalardan patatesi sökülür,
Ağaçları altın sarısına bürünür,
Güzüde bir başka, güzel köyümün.

Kışın sobaları çatır çatır yananda,
Beyaz patatesi formalara atanda,
Çayı yudumlayıp keyif çatanda,
Kışıda bir başka, güzel köyümün.

ÖKTEM uzatma bukadar yeter,
Ne zaman gitmezsem burnumda tüter,
Gün olurki elbet bu hasret biter,
Özlemine dayanılmaz, güzel köyümün.