Kayadibi
Köyünün kayalıktır yolları
Çam yaranın
üç tanedir kolları
Çiğ dibinde
yetişir kırmızıdır Jölleri
Arsiyan yaylasının
Dört tanedir gölleri

Bahçedeki
ağaçlar üzerindeki dalları
Sedava
gölünde yüzer salları
unutulurumu
Karabaşa verdiğim yalları
Nağırcının
yaylada otardığı malları

Babamın
bataryalı radyosunun pilleri
Koyunlarıma
astığım tangolu zilleri
Unutamam
dedemin konuşmayan dilleri
Hatırlarım
köyde geçirdiğim yılları


Giydiğin
dükkandaki elbisenin hamları
Yaylada
geceleri kaldığımız damları
Her gün
gaz şeker çaya gelen zamları
Amcamın
tarla çayırdaki gamları
Evimizde
buzlanıp gözükmeyen camları

Göllerde
yaşar yaban kazları
Düğünlerde
çalınır gurup sazları
Köyde
Gençler toplanılırdı yazları
Çekilmezdi
Genç kızların nazları

Uzundu
Kavak ağaçların boyları
Güzeldir
Şavşat’ın tüm koyları
Her kesin
ayrı olur soyları
Şösedir
köye giden yolları

Kızınca
hep morlaşır yüzleri
Güzeldi
Oynadığımız çayır düzleri
Kışın
saçaktan asılır büzleri
Erzak
hazırlığı yapılır güzleri

Komşuya
Söylediğim sözleri
Evde
nazar değen gözleri
Ahırlarda
beslediğim yozları
Koyunlara
ölçüyle verilir ilacın dozları

Hayvanlar
acıkmasın bol verin yemleri
Kıratın
çektiği kantarmanın gemleri
kırkardık
koyundan çorap için yünler
Köyde
zor olur kışın karlı günleri

Rençperlikte
soğuktan çatlardı elleri
Çalışırken
ağarırdı sürekli belleri
Yağmurda
toprak kayar olurdu selleri
Yoktu
Bahçelerimin çeper telleri

Yollarımız
toprak taş ve yokuştu
Taşlar
kayadan yuvarlandı tokuştu
Kapıda
dışarıda ötüşenler kuştu
Bağırdın
bağ bahçede hepsi uçtu

Kadınlarımız
Nişanda yenge olur süzülürdü
Düğünlerde
bar oynar pöçükten düzülürdü
Gelinse
kaynana karşısında büzülürdü
Evlerinde
huzur yoksa sessizce üzülürdü

Köyümüzde
Genç ihtiyar çalışırdı
yaşarken
her zorluğa alışırdı
Komşuyla
Kavga eder barışırdı
arkadaşıyla
Dostluk için yarışırdı

Seyfettin TEMUR